UBP’nin jandarması kim olacak: HP ile kurultay mutabakatı bitti mi?

Yayın Tarihi: 14/01/22 09:00
okuma süresi: 7 dak.

Ankara Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) yükselişini gördü ve “faiziyle” geri gelen Sucuoğlu’na belli ki iktidar onayını verdi.

Vesayet tescili anlamında değil bu.

Anketler, saha ortada.

Gerçekler hilafına hareket etmekten şamarı yiye yiye belli ki “akıllananlar” yok değil var; ama ne denli “belirleyici” olacaklar, muallak.

Malumunuz Efendiler!

Bir değil, dört Ankara var!

Bu noktada “sicili” Külliye’de olmayan ve maaşını da Külliye’den çekmeyen ama Kıbrıs’ta ‘sıcak konularda’ at koşturduğunu zannedip duvara tosladıktan sonra “kendi favorileri” Genel Başkanlığa gelmedi diye “UBP bizi dinlemedi, şimdi ne halleri varsa görsün…” diye “birileri adına” konuştuğunu zannedenleri de ciddiye almıyoruz artık!

Neyse ki Ankara’da bazıları, Faiz kelimesinin “z” ile yazıldığını fark etti ve anlamının  ‘riba’ değil, “kurtuluşa eren…” demek olduğunu idrak etti.

**

UBP başından beri gidişata göre birinci sırada ve doğal olarak “tek başına iktidardan” bir iddia olarak kampanyasında bahsedebilen tek parti.

Nasıl derler bilirsiniz: Üfür gitsin, orası çok da önemli değil ama Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) zaten muhalefette kalmaya râzı görünüyor.

Maalesef, diyerek daha önce de yazdık: ‘Karma oyun devamına’ şükür içinde CTP’yi aslında perde gerisinde yöneten “kurmay emeklilere” göre 'Türkiye'ye dik görünelim de 10 vekil bize yeter' tadındalar.

**

Bu noktada 23 Ocak seçimlerinde 3’üncülüğü aslında “önemsemeyen” bir parti var.

Halkın Partisi

Yani her türlü hükümette ortağız, diyorlar.

Çünkü UBP Genel Başkanı Faiz Sucuoğlu ile “örtülü” bir mutabakatları vardı.

Biliniyor ki bir politikacı olarak “mavi boncuk siyasetinde” epey tescilli olan Faiz Sucuoğlu, zaten bunu bazı ahbaplarına dillendiriyor: “Koalisyonu HP ile kurmaya niyetliyiz”.

İddia değil, bilen biliyor…

**

Tabi ki KKTC statükosunda UBP’ye prensip olarak daima bir “jandarma” gerek.

Ayrıca ‘dört Ankara’dan’ ikisi ‘KKTC’de istikrar, siyasi istikrar…’ filan diyor ama bize göre UBP’nin tek başına iktidarına da “tehlikeli” gözüyle bakılıyor.

Yani UBP’nin yanı başında duracak bir jandarma meselesi var ortada!

Bu jandarma kim olacak?

Mesele bu…  

**

24 Ocak sabahı üçüncülük kimin olacak bir.

UBP kiminle hükümet kuracak iki. 

UBP’nin HP’ye verdiği emanet oyları, Sucuoğlu’nun Ankara ziyareti sonrası bu seçimde geri alma ihtimali var.

UBP bu trendi yükseltebilir.

Çünkü Faiz Sucuoğlu’nun rötarlı ilk resmi ziyaret için gidişi değilse de Ankara'dan -dönüş hikmetlerinden biri de- Kudret Özersay’a bu hususlarda seçim sonrası olası hükümet ortaklığında gelebilecek “üzücü haber” olabilir.

HP’nin kuruluşunda UBP’den “emanet olarak” giden ve şimdi HP’nin ‘beyin takımı’ sayılan kişilerin ve odaklarının UBP kurultayında Faiz Sucuoğlu’na destek vermesiyle seçim sonrasına dönük “UBP-HP kurultay mutabakatı” bitmis görünüyor…

Bu “jandarma misyonu”  konusunda bir takım ‘ajanda yapraklarının’ Ankara’da “değerlendirildiği” değerlendiriliyor

**

Muhakkak Ankara, daha önce denenmiş ve bin pişman olunmuş UBP-CTP sözde geniş tabanlı ortaklığını da bir mütalaa anlamında “cepte” tutuyordur.

Tufan Erhürman’ın -KKTC’deki son sempatik yemek sonrası- seçim atmosferinde Fuat Oktay cephesine telefonlarda “Euro’ya geçiş tekmili” verdikten (!) sonra Euro’ya değil “Avro’ya geçiyormuşuz” tadında CTP’nin meseleyi hep bir ağızdan değiştirmesi, dönüştürmeleri de bunu ortaya koyuyor…

Malumunuz meğer Euro’ya geç-miyormuşuz, Avro’ya endeksleniyormuşuz.!

Hani bazı eğitim kurumlarında denenip de muhasebede ortaya çıkan aksaklıklar nedeniyle “vazgeçilen” şu endekslenme!

Konu gelmişken CTP’nin “yaptık, gene yaparız” söylemi de “fazla Ankara” kokuyor.

**

HP, Sucuoğlu’nun Ankara ziyareti sonrası “jandarma rolünü” garanti görmesin…!

UBP de her şeyi -ilk Ankara ziyaretinde de dağıttığı mavi boncuk sonrası- banko görmesin!

Kudret Özersay’ın en yakın “adamı”, yani Türkiye’deki iktidara yakınlığı ile bilinen özel bir gıda şirketinin KKTC’deki temsilcisi de ‘şirket işleri sıkıda…’ diyerek yeniden aday olmadı.

HP’de bu açıklar, adaylıkta Cumhurbaşkanlığı Sözcü’lüğünden yapılan kaydırmalarla dengelenecek gibi görünmüyor.

HP’nin halka anlatmak, ikna etmek anlamında hala en büyük sıkıntısı bugüne değin hükümetlerden çekilme hikâyeleri…

Bunu vekilleri, adayları sürekli olarak soru karşısında “biz değil, ortaklarımız bozdu. Sözlerini çiğneyerek…” tadında anlatıyorlar.

Aynı anda bu adaylar “Artık öğrendik; Ortaklıkta kırmızıçizgi ihlalinde biz de onlara takoz koyacağız” diyorlar. 

Ama siyasette bu mayalar çok tutuyor gibi değil

**

UBP bölünmüş bir yapı; Herkes bir yerinden çekiştiriyor.

Kudret Özersay, bir “hoca” olarak UBP’de Hüseyin Özgürgün’ü beğenmiyor..!

Hamza Ersan Saner’i beğenmiyor..!

Hepsinde haklı gerekçeleri var ve olabilir.

Şimdi Özersay, Sucuoğlu ile mutabakatında alacağını, “artık UBP üyeleri oy vermesin, HP-PM UBP’ye Genel başkanı direk atasın” şeklinde tahsil etmesi gerekiyor gibi bir durum var ortada!

Bize göre Halkın Partisi serüveni içinde Özersay’ın en büyük hatası hükümette 4’lü koalisyona girmesidir.

İktidar ortağı olmasıdır.

Oysa HP’nin “partileşmesi” lazım.

Yapıcı, iyi niyetle ifade ediyorum: Kudret Özersay, HP’yi ‘mülkiyeli öğrenci kulübünden’ çıkarıp, siyasi parti haline getirmeli…

**

Hükümet denklemi, ülke için kurulan bir denklem: Yani çekişmeler, seçim akşamı bitiyor, bitmeli.

Ertesi gün, 24 Ocak’ta herkes ülkesi için bir arada…

Yani kimse kimseye gücenmemeli.

UBP madem 1. partidir, o halde istikrarın ortağını bulmalı…

İkide bir yine seçime gidecek değiliz, zaten erken seçim yapıyoruz.  

Önemli olan 1. parti olmak değil, istikrarlı koalisyon.

3’lü 4’lü; her şey denenmiş…

Başarı yok, tecrübeler ortada.

Bakalım Amerika’yı yeniden mi keşfedeceğiz, yoksa içeride koltuk kapışmasına düşmeyen; Türkiye’ye karşı bir bütün ve ne olduğu belirsiz olmayan bir sağ ittifakla, anlamlı bir ikili koalisyonunu mu zorlayacağız?

Ve bunda tecrübelere yaslanan akıl yolunu mu tutacağız!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.