Şu Afrika olayı

Yayın Tarihi: 20/08/11 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

Tanzania başkenti Dar-ül Salam'da yapılan "Dünya Basın Konseyleri Birliği" toplantısı dolayısıyla bir tutam Afrika'yı ellediğimi sık sık yinelerim.

Çünkü Afrika beni çok etkiledi. Niye etkilemesin ki!Afrika içlerinden çalınan zencilerin, hayvan sürüsü gibi taşındığı ve mal gibi ihraç edilmeden zincire vuruldukları insanlık utancını temsil eden "kalecik" oradadır."Kalecik" diyorum çünkü kale değil,kireçlenerek beyaza boyanan taşlarla yapılan sürgün yatağı...

Kale demişsem Lefkoşa veya GaziMağusa kalesini ya da Girne kalesini beklemeyiniz.Üç metrelik duvar ucuz zenciler(?) için yeterli görüşmüştü beyaz tüccarlar tarafından. Zaten bir kaç gün orada zincirde bekletiliyor ve rıhtım bozuntusuna yanaşan gemilerin ambarlarına atılıyorlardı. Okyanusu geçerken hastlananların, ölenlerin ayağına taş bağlanıp denize atılıyordu.

Bogoyama yakınlarındaki zenci toplama kalesi(?), etrafında madeni çalınarak siyaha dönüştürülen verimsiz topraklar kara Afrika'nın gerçek yüzüdür.Orada beyazın insanlık dışı eylemlerine tanık olur,nerede ise o koku içinize siner ve insanlığınızdan nefret edersiniz.

Şimdi "Afrika,Afrika" diyen beyazların dünyası,geride bıraktıkalrı eserlerine şimdi dönüp bakmak niyetindeler mi bilmiyorum.Afrika bir ayna, sömürgeci beyaz o aynada kendini görürse korkar diye yardıma bile yanaşmıyor.Yoksa Newyork,Londra,Paris gibi kentlerde çöpe atılacak yiyecekleri toplasanız Afrika'nın açlarını doyurursunuz. Yeter ki niyet olsa...

***

Sudan yeniden açlık yaşarken bu kez Türkiye öne çıktı.Bana göre birçok Batı ülkesini utandırdı.Ama yine de bana ulaştırılan aşağıdaki bilgiyi hele bir okuyunuz.Dünya gerçekleri her zaman televizyonun beyaz camından yansıyana pek benzemez.

Değerli dostum ve kardeşim Onur Öymen'in derleyip gönderdiği bilgiyi sizlere sunuyorum.Okuyunuz ve kararı siz veriniz:

"Somali'ye yardım için son günlerde Türkiye'de başlatılan büyük kampanyayı değerlendirken dikkate alınması gereken bazı noktalar şunlar:

Açlık maalesef dünyanın birçok bölgesinde insan yaşamını tehdit eden tehlikelerin başında geliyor. Bu konuda Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programının verdiği bilgiler özetle şöyle:

• Gıdasızlık yüzünden her yıl beş yaşın altındaki beş milyon çocuk ölüyor.

• Dünyada her yıl açlıktan ölenlerin toplam sayısı AİDS, Verem ve Malaryadan ölenlerin toplamından fazla.

• Dünyada her yedi kişiden biri akşam yatağa aç giriyor.

• Dünyada her dört çocuktan biri açık nedeniyle aşlırı derecede zayıf.

• Dünyadaki aç insanların toplam sayısı ABD, Kanada ve Avrupa Birliğinin toplam nüfusundan fazla.

• Dünyada 926 milyon kişinin yeterli yiteceği yok. Bunların %98'I gelişme yolundaki ülkelerde yaşıyor.

• Dünyadaki açların üçte ikisi Asya-Pasifik bölgesinde yaşıyor.

• Dünya nüfusunun yarısı, açların ise %60'I kadın.

• Dünyada açlık çekenlerin %65'I şu yedi ülkede yaşıyor:Hindistan, Çin, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Bangladeş, Endonezya, Pakistan, Etyopya.

Ülkeler açısından bakıldığında 2 milyon nüfuslu bir Afrika ülkesi olan Lesoto'da 500.000 kişiye acilen gıda yardımı ujlaştırılması gerekiyor.

10,5 milyon nüfuslu Malavi'de 200.000 kişiye,19 milyonluk Mozambik'te 500.000 kişiye,1 milyon 100 nüfuslu Svaziland'da 150.000 kişiye, 9 milyon 700.000 nüfuslu Zambia'da 2.400.000 kişiye, 11 milyon nüfuslu Zimbabve'de 6 milyon kişiye acil gıda yardımı ulaştırmak gerekiyor.

Bu ülkelerin toplam nüfusu 54 milyon 300.000, acil gıda yardımı bekleyenlerin sayısı ise 12 milyon 750.000. Bu yardım süratle ulaştırılamazsa 100.000'lerce kişi ölecek.

Somali açlığın en büyük tahribat yaptığı ülkelerden biri. Son üç ayda 29.000 çocuk açlıktan öldü.

Suriye,Kenya ve Etyopya'nın dahil olduğu bölgede 11,3 milyon kişi acilen gıda yardımı bekliyor. Bunun için 342 milyon dolarlık yardıma ihtiyaç var.

Büyük devletler ODA (Official Development Assistance) adı altında en çok yardıma ihtiyaç duyan ülkelere Gayrı Safi Milli Hasılalarınmın %0,7'si kadar yardım tahhüdünde bulundular. Bazı İskandinav ülkelerinin dışında bu taahhüdü tam olarak yerine getiren ülke yok.

Somali'deki durumun özelliği şu: Bu ülke yıllarda beri büyük bir iç savaşa sahne oldu. Ülkenin Güney Bölümü Al-Shabab denilen bir İslami terör örgütünün denetiminde. Bu örgütün El-Kaide'yle de yakın ilişkisi olduğu söyleniyor. Açlık çeken Somalililerin büyük bölümü bu bölgede yaşıyor. Bu örgüt son yıllarda uluslararası yardımların açlık çeken halka ulaşmasını engelliyor.

Bazı kaynaklar yardımın sadece %20'sinin ihtiyaç sahiplerine ulaştırabildiğiini bildiriyorlar. Bu örgütün uluslararası yardım heyetlerine saldırılarda bulunduğu, bazı yardım gönüllülerini öldürdüğü, ve yardım kuruluşlarından yılda toplam 60 milyon dolar haraç aldığı ifade ediliyor. Aynı örgütün özellikle Batılı ve Hıristiyan yardım kuruluşlarıınn çalışmalarına engeşl olduğu ifade ediliyor. Son zamanlarda Afrika Birliği Örgütünün Barış Gücünün çabaları sayesinde bu engellemenin bir ölçüde giderilenbildiği belirtilse de, gıda, ilaç ve diğer yardım malzemesinin bir bölümünün açlık çekenlere ulaştırılmaması için yakıldığı yolunda da bilgiler var.

Türkiye bir yandan uluslararası toplumla birlikte yardım çalışmalarına katılırken, bir yandan da açlığın sadece Somali'de değil, dünyanın birçok ülkesinmde büyük bir afet haline geldiğini görmeli ve dünya çapındaki yardım çalışmalarında aktif yer almalıdır. Bir yandan da yardımın ulaştırılmasını engelleyen asi terör örgütlerinin yarattığı tehlikeye dikkat çekmeli ve bu alanda uluslararası toıplumun etkili önlem almasını talep etmelidir".


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.