Altınbaşlara yakışmadı!

Yayın Tarihi: 03/03/17 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Yatırımlarıyla sürekli takdir ettiğimiz aile…

Altınbaşlar…

Yıllar önce KKTC'ye gelmişler, ailecek sıfırdan başlamışlar işe!

Dişleriyle tırnaklarıyla çalışmışlar…

Bu arada namazlarını niyazlarını da eksik etmemişler!

Muhafazakar bir aile…

Namazında, niyazında, aile geleneklerine önem veren bir yapıya sahipler!

Milliyetçi, ulusalcı, vatan millet deyince her türlü fedakarlığı gösterdiler…

Allah yürü kulum da deyince şu anda hem KKTC'de hem de Türkiye'de parmakla gösterilen işletmeler arasına girdiler…

Her işte başarılı oldular, servetlerine servet kattılar!

…

Şimdi bakıyoruz da…

Altınbaş ailesi tüm siyasi güçlerini kullanarak Kıbrıs Türkü için manevi değeri büyük olan Vakıflar İdaresi'ne ait olan bir bölgeyi kiraladılar…

5 yıldızlı otel yapacaklar!

Kumarhanesi de olacak tabiî ki…

Daha çok zengin olmak için!

Her halde mantık şu:

Mademki KKTC bir kumarhaneler ülkesi onların niye olmasın!

Başka biri böyle bir işletme kursa belki bu kadar tepki göstermeyiz ama…

Altınbaş gibi, milli ve manevi değerlerine saygılı bir aile olunca işte ters kaçıyor!

Yakışmıyor…

…

Bu aileden en fazla Vakkas Altınbaş'ı tanırız, birkaç kez de konuşmuşluğumuz vardır…

Saygıda kusur etmeyen davranışlarıyla da sempatimizi kazanmıştır!

Ama bu icraat olmadı işte…

Belli ki siyasi güçlerini de haddinden fazla artırdılar ve şehit kanlarıyla sulanmış topraklara otel yaparak eski değerlerinden uzaklaşmışlar!

Vakkas Altınbaş ve ailesi nasıl böyle bir proje için girişim başlatırlar, manevi değerleri nasıl böyle ayaklar altına alırlar, elbette bundan sonrası kendi vicdanlarına kalmış ama biz yine de deriz ki bu işi çok da hevesle yapmayacaklardır…

Yok, paranın dini imanı yok derseniz o da ayrı bir seçenek!

…

Hadi Altınbaşlar için burasını kiralamak çok da zor olmadı…

Peki bu hükümet nasıl oldu da bu vakıf arazisini kumarhaneli otel yapımı için bir işletmeye verdi!

Bunun da mutlaka bir açıklaması vardır, açıklamak zorundadırlar da…

En milliyetçi hükümet bu değil mi!

Manevi değerlere bağlı olan…

Bayrak, millet ve şehit deyince mangalda kül bırakmayan!

Bu kararla yani şimdiye kadar yapılan açıklamalar ve nutuklar palavra mıydı…

Büyük ihtimalle öyleydi!

Zira yıllardır orada bulunan özgürlük anıtı yıkılmaya yüz tutmuşken, kimse bir harç atıp o yapıyı onarmayı düşünmedi ama…

İş peşkeş çekmeye gelince çok rahat ve tartışılacak bir karar vererek göründükleri gibi olmadıklarını dosta düşmana gösterdiler!

Altınbaşlara yakışmadı kendi örf adet ve gelenekleriyle ters düştüler…

Hükümete yakışmadı, kamuoyu vicdanını çok rahatsız eden bir icraata imza attılar!

Konu anne ise…

Bu resmi Lefkoşa Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Bülent Dizdarlı paylaştı…

Merhum Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş'ın eşi Aydın Denktaş hastaneye kaldırılınca kan ihtiyacı olduğu için oğul Serdar Denktaş'ın kan verirken resmini çekmiş ve şöyle başlık atmış:

"Konu anne ise gerisi teferruattır…" diye!

Hoş Aydın hanım hepimizin anasıdır ama bu resim de çok duyguya tercüman oluyor…

Acil şifalar diliyoruz…



Kim kime rüşvet verdi!

Önce Güzelyurt Hastanesi ihalesini kazanan Ali Kofalı ''Çekileyim diye bana rüşvet teklif ettiler'' dedi…

Sonra da Cafer Gürcafer'den geldi buna benzer açıklama!

Ali Kofalı açıklamadı…

Ama Cafer Gürcafer belgeleriyle açıklayacağını söyledi!

Ufak tefek iddialar değil bunlar…

Ağır suç, ağır ceza anlamına da geliyor!

Merakım şudur:

Taraflar birbirini rüşvetle suçlarken, bizim tarafsız organlar niçin bunun üstüne gitmiyor…

Mutlaka bir açıklaması olmalı!



Sahi matbaa makinesi ne oldu!

Şaka maka ülke bir seçim havasına girdi…

Madem hükümet de muhalefet de çok meraklı ve hazır artık geri dönüşü yok bunun!

Seçim sistemi de değişti ve mühürlerin vurulacağı pusulalar da epey uzadı ve geçenlerde bu konuda açıklama yapıldı;

Bu kadar uzun pusula basacak matbaamız yok diye…

Dün küçük bir araştırma yaptık yeni bir matbaa makinesi alımı için hiçbir girişim yapılmamış!

Yani yeni sisteme göre seçim olması imkansız gibi görülüyor…

Seçim için birbirine hodri meydan çekenler kendisine gelsin!

Önce şu makineyi halledin deriz zira yasalara göre pusulalar sadece KKTC sınırları içinde basılabilir…



Cikla düşmanı mısınız!

Bizim avcılar da bir tuhaf doğrusu…

Bu sene cikla çok olduğu için avın uzatılmasını talep etmişler!

İnanasım gelmiyor ama böyle…

Vurdukları kuş yetmedi, daha fazla vuracaklar!

Sonra da vurdukları kuşları bellerine takıp sosyal medyada caka satacaklar…

Nasıl bir zevktir bu anlamak mümkün değil!

Mademki bu kadar hırslısınız gidin biraz da şişe dizip onları vurun bari…

Anca hevesiniz geçer!


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları