Kooperatifçilikte aynı tas aynı hamam...

Çok geç gelen bir çalıştay yapıldı geçen hafta...

Kimin aklına geldiyse iyi oldu da!

Bu ülkede artık kooperatifçilik raydan çıkmıştır...

Gerçek anlamda yapılmamaktadır!

Kooperatifleri siyaset yönetmeye devam ettikçe de çok bir beklenti içinde olmamak gerekir...

Çalıştay sonucunda denildi ki;

Bundan böyle yol haritası belirlenecek...

Neymiş o harita bir açılım yok!

Bizim anladığımız kooperatifçilik bundan böyle de siyasilerin kucağında oturmaya devam edecektir...

...

Lütfen dikkat ediniz;

Yapılan her seçimden sonra hükümetler değiştikten sonraya da kooperatifler türlü bakanlıklara geçince ne olur?

Yönetim kurullarına partililer tarafından akın başlar...

Yani bir partili bir kooperatifin yönetimine girmek için niye bu kadar çaba gösterir ki?

Vatana hizmet için filan değil...

Tamamen avanta için!

Tabi ki öncelik krediler olur...

Eşe dosta kredi isteyenler bundan payını alanlar!

Bir takım sözde ihaleler, alımlar satımlar...

Kimsenin kara gözü kara kaşı için yapılmaz!

İlla ki partizanlık, illa ki avanta...

Bir de arka kapıdan istihdamlar var tabi ki!

…

Siyaset gerçekten de kooperatiflerin güçlenip tamamen üreticinin yararına yapılmak isteniyorsa öncelikle siyaset ve siyasilerin yönetiminden arındırılmalıdır...

Siyasiler şimdiye kadar hangi sektörde başarılı olmuştur ki kooperatifçilikte başarılı olsun!

Ha keşke çalıştayda birileri bu konuları da gündeme getirip siyasetten tamamen arındırılmış yeni bir sistem önerisinde bulunsaydı...

Ama nerde, aynı tas aynı hamam meselesi!

CİROSUNU BEĞENMEYEN İŞVEREN DE AVRUPA’YA GİTSİN Mİ?

“Maaşını beğenmeyen Avrupa’ya gitsin” ifadesi çok net bir ifadedir.

Yanlış anlaşılacak bir durum yok ortada.

Gayet açık, oldukça sert ve gaddarca!

İşveren kanadından gelen bu ses kırıcı oldu..

Asgari ücret masasındaki gerginlik en çok emekçiyi vuracak.

İşçi için yapılacak artışın bir lütuf gibi görülmemesi gerekir.

İşçi kanadının yaşadığı zorlukları da anlıyoruz tabi ki gerçekten zor şartlarda ayakta duranlar da var.

Emekçinin de tarihi enflasyon karşısında insan onuruna yakışan bir artış beklemesi gayet normal.

Ancak işverenin ‘beğenmeyen gitsin’ yaklaşımı anormal bir durum.

İşçisiz bir işveren yok hükmündedir.

Ha biz ucuz işçi ile kaçak göçek bu çarkı döndürürüz diyen varsa o da ayrı bir yara.

İşverenin yüksek sesle maaşını beğenmiyorsan Avrupa’ya git dediği bir yerde işçiler de toplanıp sen de ‘cironu beğenmiyorsan Avrupa’ya git orada iş kur’ mu desinler.

Ekonomik zorlukların toplumun her kesimini etkilediği kesin ancak söylemlerimize dikkat etmemiz gerekiyor.

Hele konu ekmek parası ise…

"6 ŞUBAT DEPREMİ HASSASİYETİ SİVİL SAVUNMA BÜTÇESİNE YANSIMADI”

Bütçe marotonudevam ederken CTP milletvekili Erkut Şahali güzel bir tespitte bulundu.

"6 Şubat depremi hassasiyetinin Sivil Savunma bütçesine yansımadığını" ifade etti Şahali.

Teşkilatın araçları eskimiş, personel ihtiyacı var ancak ayrılan bütçe mevcut durumu sürdürecek kadar.

Bakın Şampiyon Meleklerimiz İsias felaketinin hukuk süreci öncesi adalet çığlıkları atıyor. Deprem felaketinin acısını hala yüreğimizde yaşıyoruz.

6 Şubat depremi için hassasiyetin yolu tedbir almaktan geçer artık.

Yeni acılar yaşamamak için üzerimize düşen çok şey var.

YENİ YIL KUTLAMALARI CEP YAKACAK

Yılbaşı eğlencesi hiç bu kadar pahalı olmamıştı.

Kıbrıs Türkü yılbaşını evde geçirecekse bunun hakkını verirdi.

En azından evinde mangalını yapar keyfine bakardı.

Et fiyatlarına bakıldığında yanına yanaşılmıyor. Değil dar gelirli orta halli bile et yemekte zorlanıyor artık.

Eğlence mekanlarının yılbaşı paketlerine bakıldığında ise cep yakıyor.

Otellerde yılbaşı konseri hele Tarkan varsa o eğlencenin kaça patlayacağını hesap edin.

Ha bu arada özellikle Tarkanlı yılbaşı için yer ayırtmadıysanız geç kaldınız..

Eğlencenin kralı belki bu adada ama halk ne kadar bu eğlenceye ortak olabiliyor bu konu tartışmalı.

Turistlerin misafirlerin doyasıya eğlendiği vatandaşın imrenerek baktığı bir coğrafya olma yolunda hızla ilerliyoruz.

Makas açılıyor, biri eğleniyor biri bakıyor…

“ALTINDAN HIZLA GEÇİN!”

Ülkenin güzide okullarından G.Mağusa Türk Maarif Koleji...

Tavandaki floresan lambaya bakan mısınız lütfen!

Ha düştü ha düşecek...

Tam iki aydır tüm uyarılara rağmen tavanda sallanıyor!

Bir veli okurumuz çekmiş göndermiş...

Yönetimin hem öğrencilere hem de uyarısı şöyle;

“ALTINDAN HIZLA GEÇİN!”

Soruna nasıl da çözüm bulmuşlar ama...

Peki ya bir çocuğumuzun başına düşerse!

Allah sizi bildiği gibi yapsın...