Konu mankenleri…

Hani bir zaman demişlerdi ya…

Türkiye’de ne varsa KKTC’de de olacak!

Doğru demişler…

KKTC’deki sistem gidiyor yerine yenisi geliyor!

Artık burada karar mekanizması filan yok…

Kararlar orada alınıyor, burada uygulanıyor!

Halkın bir kısmı tepkili ama tepkisini yeteri kadar gösteremeyince ki bunun için kesinlikle cesaret ister, sistem ayağımızın altından kayıyor yerine yeni bir sistem kurgulanıyor…

Bizimkiler de haliyle konu mankeni olarak makamlarını koruyor!

…

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz geçen gün bazı muhtarlarla toplantı yaptı, görüşlerini dinledi…

Peki bu muhtarları kim seçti ve toplantıya katıldılar!

Melek Arabacıoğlu bu duruma isyan ediyor…

Muhtarlar Birliği başkanını da sert bir şekilde eleştiriyor;

“Bölgelerimizde dünya kadar sorun varken ve TC yetkilileri bu sorunları dinlemek için muhtarları davet etmişken listeye giren ve konuşan muhtar arkadaşlarımın neye göre kime göre belirlendiğini kalabalık ve sorunların çok olduğu bir bölgenin muhtarı olarak gerçekten çok merak ediyorum.

40 yılda bir sorunları öğrenmek için fikrimiz sorulduğunda "Birileri bir şeyleri öğrenmesin duymasın, et de şiş de yanmasın, teşekkür minnet ve şükran ederek dağılalım" mantığıyla davet edilecek ve sadece “KONU MANKENİ” olarak görüşümüz dikkate alınmayacaksa lütfen bir daha beni böyle bir toplantıya çağırmayın. Ben istediğim tüm yetkililerle randevu alıp bireysel olarak görüşebilecek bilgi ve donanıma sahibim.

Tepkim söz alan muhtar arkadaşlara değildir. Tepkim bir kitle toplantısında hayali listelerle “kendilerinin seçtiği” insanlara söz veren Muhtarlar birliği başkanı Akay Darbaz başkanadır.

Buraya kadar okuduğunuz her kelimeyi yazdığım Birlik Whatsapp grubundan beni çıkartması benim için bir kayıp asla değildir ama bilinmesini isterim ki bir muhtarı hakarete uğradığında, ne üdüğü belirsiz insanlar tarafından haksız yere iftiraya uğradığında bile muhtarının arkasında durup iki satır açıklama yapmayan, susup oturan ve yine ne şiş yansın ne kebap diyen bir birlik zaten beni temsil etmemektedir….”

…

Yukarıdaki sözlerin altına imzamızı atarız…

Ha keşke konu mankeni sadece muhtarlar olsa!

Bu ülkenin en tepesinden en altına kadar artık tüm makamlar konu mankeninden öte gitmemektedirler…

Listenin dışında kalmak için direnenler ise sistemin çarkları tarafından dışlanmakta, itilip kakılmaktadırlar!

Daha da ötesi, konu mankenliği konusu seçmene de sıçramış ve seçimlerde alacakları kararların önüne engeller konulmuş ve bundan sonra konulacaktır…

Türkiye de ne varsa bizde de olmasının kapıları sonuna kadar açılmıştır!

…

Geçenlerde hükümet partisinin milletvekili olan bir arkadaşla tanıştık, sohbet ettik…

Haliyle Türkiye’de yaşanan son gelişmeleri konuştuk çok da soru sorduk!

Sorulardan sonra hep şunu tekrarladı;

“Gerçek görüşümü mü yoksa siyasi görüşümü mü aktarayım?”

Tabi ki gerçek görüşünü öğrenmek istedik, dobra olarak her şeyi anlattı…

Hayretler içinde kaldık!

Siyasetin böyle bir şey olduğunu biliyorduk da ilk ağızdan dinleyince içimiz ürperdi…

…

Bizde de artık durum çok farklı değil…

Bizim siyasilerin hemen hepsini çok iyi tanıyoruz!

Meğerse bizimkiler de konu mankeni olmayı çoktan kabul etmişler…

Kendi görüşleri elbette var ama konu mankeni oldukları için gerçek görüşler gizleniyor, siyasi görüşler ön plana çıkıyor!

Böylelikle omurgalı siyasi sayısı her geçen gün biraz daha azalıyor…

Kısa bir süre sonra tek bir tane bile kalmayacak!

Sadece siyaset yönünden değil toplum olarak hepimiz konu mankeni olarak yeni bir sistemin temellerinin harcını birlikte atmış olacağız…