Kanser var devlet yok!

Kanser var devlet yok!

Bir vatandaş paylaşmış, soruyor;
“Dilek hanım bu ülkeye çok emek vermiş, değerli ve bilgili bir doktordur.
Devlette tek kan uzmanı olduğundan talassemia, onkoloji ve hematoloji klinikleri arasında yıllarca koşa koşa yoğun mesai harcadı. Devlet, bu branştaki/ kadrodaki eksikliği bile bile, Sağlık Bakanlığı bir plan program yapmadı.
Emeklilik hakkını kullanarak kamudan ayrılan uzmanların yeri boş kalıyor, işte bu ülkede insana verilen değer bu kadar!..”
...
Hepsi bizim için çok önemli ama Dilek Yazman’ın önemi tartışılamaz...
Bu ülkenin devlet hekimi olan Hematoloji uzmanı olan tek doktoru!
Tek doktoru çünkü özellikle sağlıkta yıllardan beridir plan ve proje olmadığı için kendisi emekli olduktan sonra yerine kimi getirecekler hiç düşünmediler...
Oysa bu tarihlerde emekli olacağı geçen yıldan biliniyordu!
Çok da kimsenin umurunda olmadı...
Dilek hanım şimdi kendi özel kliniğinde hastalarına hizmet verecek!
Belli ki hastanedeki yeri hiçbir zaman doldurulmayacak...
...
Dünkü gün Dünya Kanser Günü’ydü ya...
Devlet erkanından yine kamyon dolusu mesajlar yayınlandı!
Kanser hastaları yalnız değildir gibi başlıklar atıldı...
Devlet her zaman onların yanındaymış falan, filan!
Yine bol keseden attılar, her zaman olduğu gibi...
Bu ülkede ölümlerde kanser illeti birinci sıradadır ama, bu hastalık hiçbir zaman devlet politikası olarak benimsenmemiştir!
Eğer benimsenseydi zaten ilk olarak Teknecik ve Kalecikte zehir tüten bacalara filtreler takılırdı...
Devletin bu konudaki ayıbı halen devam ediyor!
Hatta kimseye ortaya çıkıp ta bir açıklama yapma cesareti göstermiyor, gösteremiyor...
Sahi, Çatalköy Belediyesi konuyla ilgili bir çalışma başlatmış, toplantılar düzenlemişti!
Gerisi bir türlü gelmedi!
Ancak bu konudaki sorumluluk sadece bir belediyenin değil devletin sorumluluğundadır...
Ama sağlık denince ortada bir devlet filan görülmemektedir!
...
Açık ve net olarak yazıyoruz...
Bu ülkedeki kanser hastaları yine devlet tarafından yalnız bırakılmıştır!
İlaç ve hekim eksiklikleri her geçen gün daha fazla sırıtmaktadır...
Bu işin sorumluları da yüzümüze baka baka sırıtmaktadırlar!
Vatandaş ise her zaman olduğu gibi sorgulamama hakkını kullanmaktadır...
Sorgulanmayınca da sistemsizliğin sistem olduğu sağlık her geçen gün tel tel dökülmektedir!
Kanser de neymiş ki...
Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir!
Kanser günümüz hayırlı olsun...
...
Memlekette başta sağlık olmak üzere sorunlar diz boyunu da geçerken biz mecliste neyi tartışıyoruz?
Türkiye’ye sokulmayan KKTC vatandaşlarını!
Tabi ki tartışılıp sorgulanması gereken önemli bir konu...
Ancak her zaman olduğu gibi raydan çıkmayı başarıyor ve siyaset kavgası haline dönüşüyor!
Türkiye’ye sokulmayan KKTC’liler olayını kesinlikle tasvip etmiyoruz...
Çok daha önemlisi de bazı vatandaşların Türkiye’ye sokulmama nedenlerinin bilinmemesi!
Zorlu Töre çok da haklı olarak ne yazdılar da yasak getirildi diye soruyor...
Muhalefet tepesine biniyor!
Bir kere yasak kararının gerekçeleri bilinmeden yapılan tüm tartışmalar yersiz ve gereksizdir...
...
Bu arada Erhan Arıklı sordu, muhalefete yüklendi...
Biç beceremedik, siz becerin dedi!
Bir kere öncelikle kamuoyundan özür dilemeliydi...
Her fırsatta Anavatancı kesilen hükümet bu konuda niye cesaretini gösteremiyor!
Et ile tırnak gibi değil miydik yani...
Kendisinin de dediği gibi madem ki hükümet beceremiyor, bir de muhalefet denemelidir!
Hep şikayet, hep muhalefet yapmak olmaz ya...
Yok biz hükümete geldikten sonra sorgulayacağız diye düşünüyorlarsa bu da bambaşka bir tartışma konusu olmaya aday!
...