Sorma gir hanı olunca...

KKTC’nin suç derdi hiçbir zaman bitmeyecek. Her gün birileri yakalanıyor.

Bazen bu sayı iki üç olurken bazı gün 12-14 rakamlarını görebiliyorsunuz ama her gün bir kaçak avı var.

Peki bu insanlar ülkeye nasıl girmiş hatta nasıl girmeye de devam ediyor.

Cezaevi doldu taştı.

Hükümsüz tutuklu doldu cezaevi.

Bu insanlar bir de devletin parasıyla hem ihtiyaçları karşılanıyor hem de ülkelerine geri gönderilmek için biletleri kesiliyor.

Peki nasıl oluyor da KKTC limanlarından bu kadar kolay girebiliyorlar.

Ağırlıklı olarak havalimanından girişler yapılıyor. Muhaceret memurundan ya da polisinden geçiyorlar.

Peki nasıl?

Ne diye geliyorlar.

Şimdi Pakistan’dan ya da Bangladeş’ten ya da Siyahilerin ülkeleri olan Nijerden ya da başka ülkelerden ne diye geliyorlar, ibraz ettikleri gerekçe ne?

Ya öğrenci olarak geliyorlar ya turist olarak geliyorlar ya da gerçekten çalışmak için geliyorlar.

Sonuç olarak bu insanlar bu ülkenin muhaceret polisinden geçiyor ve ülkeye giriyor.

Sonra bir şekilde kaçak durumuna düşüyorlar ve kaçak olarak çalışmaya devam ediyorlar.

İş verenlerin de işine geliyor bu durum; sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırmadan kaçak olarak çalışıyor bu insanlar.

Belli oldu ki polis inşaatları denetliyor ki her gün mutlaka ama her Allahın günü kaçak birilerini yakalıyorlar.

Hoop cezaevine sonra da ülkelerine geri gönderiliyorlar.

Eski İçişleri Bakanı Ziya Öztürkler konuğumdu geçtiğimiz gün.

E vizeyi uzun uzun anlattı.

Umarız bu ülkeye bir faydası olur.

Sorun zaten ülkeye girmeleri değil. Her birinin gelirken haklı gerekçeleri olduğu için ülkeye girebiliyorlar.

Mesele sonrası. Sonrasında bu insanlar kaçak durumuna düşüyorlar ve uzun süre yakalanmadan çalışmaya devam ediyorlar.

Polis kaçak yakalandığını açıklıyor ama nerede yakalandığını ve nasıl yakalandığını açıklamıyor.

Bunların da açıklanması lazım.

Özellikle inşaat sektöründe kullanılıyor bu insanlar.

Geçtiğimiz hafta inşaatla uğraşan bir işadamı bana dert yandı ve dedi ki “Bakan Gardiyanoğlu kaçak sorununun üzerine gideceğini söyledi, Bakan kaçakları yakalar ve yurt dışı ederse biz inşaatlarda kimi çalıştıracağız, işçi bulmakta zorlanıyoruz”

Şimdi bu adam kendine göre haklı.

İşçi bulmakta zorlanıyor ama bunun basit bir çaresi var, işte sen o kaçağı kayıt altına al, devlete yatırımlarını yap ki Rahat bir şekilde çalıştırabilesin.

SUÇ ORANLARINDA CİDDİ ARTIŞ VAR

Ülkede kaçak olarak bulunan bu grup işin kolayına kaçarak hırsızlık da yapıyorlar.

Hırsızlıktan yakalanıyor sonra bilmem kaç ay da kaçak olduğu anlaşılıyor.

Ver elini cezaevi.

Senin sistemine yük.

KKTC’de evinize hırsız girmez demeyin hemen hemen her gün bu ülkede birilerinin evine hırsız giriyor.

Hırsızlık vakaları o kadar arttı diyebiliriz.

Ya da bir bakıyorsunuz marketten hırsızlık yapıyorlar.

Benim tanıdığım bir market sahibinin dükkânında üç şişe en pahalısından whisky çalmışlar adam kameralardan tespit etti.

Okuyup geçiyoruz belki ama hırsızlık vakaları hayli yüksek.

POLİS YETERSİZ

Evet bir de bu gerçek var.

Polis gerçekten yetersiz.

Hükümet ile Polis Genel Müdürlüğü bir işbirliği yapıp eksiklerin bulunduğu departmanlara polis istihdamı yapması gerekiyor.

Mevcut polisle hiçbir şekilde adli olaylar kontrol altına alınamıyor.

Polisin sayı bakımından desteklenmesi gerekiyor.

Zaman zaman siyahilerin karıştığı kavgalara polis kavga bittikten sonra müdahale edebiliyor.

Polislerin ciddi bir fiziki eğitimden geçirilmesi, silahlandırılması ve güçlü olması gerekiyor.

Bu bağlamda da polis teşkilatının kendi kendini yenilemesi lazım.

Polis son derece önemli.

Başınız sıkıştığında arayacağınız ve sorununuza çözüm bulacak yegane kapı polistir.

Polis ne yazık ki yetersiz kalıyor.

Sonuç olarak artan suçların önüne geçilmesi için Ercan Havalimanı daha güçlendirilmiş sistemler ve daha sıkı muhaceret polisleriyle donatılmalı, Çalışma Bakanlığı kaçakları yakalamalı ama kayıt altına da alınmaları için uğraş vermeli ve dediğim gibi polis teşkilatı güçlendirilmeli.

Yoksa KKTC’de ne kaçak avı biter ne de suç oranları düşer.

******************

Günün Sözü

Hayat zamanda iz bırakmaz, bir boşluğa düşersin bir boşluktan. Birikip yeniden sıçramak için. Elde var hüzün.

Attila İlhan