Doğa, sanat ve heykel

Yayın Tarihi: 04/08/21 10:08
okuma süresi: 4 dak.

Son aylarda Girne-Lefkoşa yolunun Ciklos mevkiinin doğusundaki ormanla örtülü bir tepenin üzerine Arkın Group tarafından ille de 174 dönümlük bir araziye müdahale edilerek Girne’ye bakan 40 metre yüksekliğinde bir heykel dikilmek isteniyor.

Benim bu harekete sanatçı olarak bakış açım kesinlikle HAYIR’dır. Çünkü kullanmış olduğum başlığın sıralamasına uygun değildir.

Tam tersidir.

Yani düşünülen sıralama Heykel, Sanat ve en sonunda Doğa’dır.

Benim önceliğim ise Doğa, Sanat ve Heykel.

Nedeni ise, Doğa’nın zaten kendi içinde Sanat’ı barındırmasıdır. Doğa Sanat’tır.

Arkın Group’un yaptığı ise Sanat’ı öne sürerek doğaya yapılacak olan tahribatı önemsizleştirmek.

Süslü kelimelerle, reklam filmleri ile büyük bir atağa geçildi.

Heykel Sanat’ın önüne geçiyor. Sanat ise Doğa’yı katlederek arka plana itip öne çıkıyorsa Sanat değil Doğa katilidir.

Bu nedenle HEYKELE HAYIR!

Biraz empati yapacak olursak, orada yaşayan ve sesini duyuramayan yaban hayvanlarının yaşam alanları elinden alınacak, evleri yıkılacak, ağaçlar kesilecek, bitki örtüsü yok edilecek.

Doğa’yı bir insan vücudu olarak düşünecek olursak ve daha güzel olacak diye sağlam kol ve bacakları keserek yerine protezler takmak akıl işi olur mu? Yapılmak istenen budur.

İşte Doğa da ayni durumdadır. Bakir bir tepeye neşter vurarak daha iyi olacağı iddiası ile bir protez takıp bu tepe böyle daha güzel olacak demek pek de doğru duyulmuyor Doğa’yı ve Hayvanları sevenlere.

Heykel olursa turizme büyük katkısı olacakmış iddiası da bir hayal ürünü. Bir heykel, turizmimizi kurtaracak bir kahraman olacaksa etrafı heykellerle donatalım o zaman. Buna Heykel bile inanmaz.

Turizme en büyük darbeyi vuran, yüksek ulaşım ücretleri ve direkt uçuşların olmamasıdır. Bir de güneydeki komşularımızın başarılı ambargo uygulatmalarıdır.

Turistin ilgisini çekip  ülkeye getirtebimek için daha pratik ve Doğa’yı mahvetmeyecek yöntemler de vardır.

Bir orkestra kurarak ve belirli dönemlerde dünyanın ilgisini çekecek konserler, Operalar  sahneleyip ülkemizi Akdeniz’in kültür cenneti de yapabileceği imkanlar yaratılabilir ve proje sahibinin adı da yaşatılabilirdi. Hem de Doğa’ya ve içinde barınan canlılara zarar vermeden.

Ali Baturay’ın programında konuk olarak çıkan Sinan Arkın’a canlı yayında dostça yaklaşarak önerilerim olduğunu arzu ederse görüşebileceğimi iletmiştim. Programda kocaman tebessümlerle, görüşmekten büyük  memnuniyet duyacağını söylemişti. Ali Baturay telefon numaramı aktarmıştı.

Sinan beyin tebessümü ekranda hala dursa da benimle henüz bir irtibat kurmadı.

Bütün bunları yazmasam da olurdu çünkü Orman Dairesi, yapmış olduğu yazılı açıklamada, Girne Belediyesi’ne tahsis edilmiş olan söz konusu arazinin üzerine hiçbir inşaat yapılmadan, sadece bir park olarak kullanılabilecek bir alan yapılmasına izin verildi. Yasa da bunu emrediyor zaten.

Arkın Group içinde tuzak sorular bulunan bir de anket düzenlemiş ki verilecek cevaplar heykelin yapımı için olumlu olsun.

“Eğer paranın çevreden daha önemli olduğunu düşünüyorsanız, bir de nefesinizi tutarak paralarınızı saymayı deneyin” Dr. Guy Mcpherson.


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Doç. Turgay HİLMİ yazıları