KKTC, Fidias Panayiotou ve İki Devletli Çözüm

Değerli okurlar, öncelikle yeni takvim yılınızı kutlar; yeni yılın yeni ümitler, esenlikler ve güzellikler getirmesini temenni ederim. Bu güzelliklerden birisi de KKTC gerçeğinin uluslararası arenada daha hızlı ve geniş bir şekilde tanınması yönündeki ortak ümidimizdir. Her zaman ifade ettiğimiz gibi, KKTC uluslararası camiada kısıtlamalar ve önyargılarla karşılaşırken; iki devletli çözüm önerisi, Ada’da kalıcı barış ve refah için en gerçekçi yaklaşım olarak öne çıkmaktadır. Bu yönde, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın KKTC’ye yaptığı son ziyaret kapsamında, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile birlikte bu gerçeği dile getirmesi, BM gayriresmî görüşmesi öncesinde hem güvence veren hem de bu ümidi daha da pekiştiren bir adım olarak kayıtlara geçmiştir. Basın açıklamasında da vurgulandığı üzere, artık Kıbrıs Türklerine uygulanan haksızlıklara son verme ve adil bir çözüm arayışı için yeni yollar deneme zamanı gelmiştir.

Bu noktada bölgesel ve uluslararası dinamiklerin yeniden şekillendiği günümüzde, Kıbrıslı Rum sosyal medya fenomeni ve Avrupa Parlamentosu üyesi Fidias Panayiotou'nun yapıcı tutumu ön plana çıkmaktadır. Özellikle son zamanlarda siyasi açıklamalarla dikkat çeken Elon Musk’ın, onun rolünü takdir eden açıklamaları, Panayiotou’nun yalnızca Kıbrıs’ta değil, Batı genelinde de etkili bir figür haline geldiğini göstermektedir. Bu arada, Panayiotou yalnızca Ada’da ezberleri bozan yaklaşımıyla değil; AB içinde de gerçekleri dile getirmesi, yanıltıcı söylemleri nazikçe ama cesurca ifşa etmesi ve gençlere ilham veren bir siyasi kişilik olarak halktan birisi gibi algılanmasıyla öne çıkmaktadır. Küresel çapta tanınan sosyal medya fenomeni Andrew Tate ile çektiği ve viral olan videolar, her ne kadar tartışmalara yol açsa da Panayiotou'nun genç kuşaklarla güçlü bir bağ kurma konusunda ne denli başarılı olduğunu göstermektedir. Bu sayede Panayiotou yalnızca Ada’da değil, uluslararası arenada da sözü geçen ve güvenilir bir figür haline gelmiştir. Onun benimsediği tutum, KKTC'nin tezlerini uluslararası bir platformda daha etkili ve kapsamlı bir şekilde duyurabilmesi için eşsiz bir fırsat sunmaktadır.

Panayiotou'nun Önemi ve Çıkarılacak Dersler

Panayiotou'nun Ada’daki siyasi atmosferde yaptıkları, taraflar arasında bir diyalog kapısı aralayabileceği gibi KKTC’nin uluslararası kamuoyunda daha iyi bir konum elde etmesine de yardımcı olabilir. Panayiotou, özellikle sosyal medyada insanlarla kurduğu iletişim sayesinde barışçıl mesajlarını etkili bir şekilde yayıyor. Kıbrıslı Türk sosyal medya içerik üreticisi İbrahim Beycanlı (Urban Cypriot) ile çektiği video, KKTC’de gençler ve entelektüellerden olumlu geri dönüşler aldı. Bu videoda Panayiotou'nun, "Birbirimizi dinlemeyi unuttuk ve yalanlarla düşman edildik," ifadeleri, samimi bir yüzleşme çağrısı olarak dikkat çekti ve Ada’nın iki yakasında da derin bir etki bıraktı. Onun samimiyeti ve cesareti, diyalog temelli bir yaklaşımı mümkün kılıyor. Ayrıca, geçmişte Kıbrıs müzakerelerinde başmüzakereci olarak görev yapan Özdil Nami ve Andreas Mavroyiannis ile geçen ay gerçekleştirdiği ve canlı yayınlanan diyalog, onun barışçıl bir çözüm için aktif olarak çabaladığını ve konunun tüm taraflarına açık bir şekilde yaklaşmaya çalıştığını gösteriyor.

Bununla birlikte, Panayiotou’nun zaman zaman hatalı söylemleri olduğunu ifade edebiliriz. Fakat buna karşın açıklamalarındaki samimiyeti ve çözüm odaklı tutumu dikkat çekmektedir. Kıbrıs Türk tezlerini bir de devlet katında ağırlanarak dinlediğinde, bu perspektifin adil ve sürdürülebilir bir çözüm sunduğunu daha iyi anlayacağı ve iki devletli çözüme yönelik desteğini artırabileceği aşikârdır.

Panayiotou’nun, örneğin KKTC Cumhurbaşkanlığı’nda ağırlanması, yalnızca bir diyalog fırsatı değil, aynı zamanda AB içinde tarihi bir dönüm noktası anlamına gelecektir. AB’nin resmi bir temsilcisinin KKTC Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilmesi, uzun yıllardır görmezden gelinen Kıbrıs Türk halkının sesine kulak verilmesi anlamına gelir ve bu olay devlet protokolü açısından AB’nin KKTC’ye yönelik yaklaşımında önemli bir adım olarak tarihe geçecektir. Böyle bir görüşme, AB içinde Kıbrıs Türk tezlerinin meşruiyetini artıracak ve uluslararası algıda güçlü bir dönüşüm sağlayacaktır.

AB ile Etkileşim ve KKTC'nin Tezlerinin Tanıtımı

Dolaysıyıla, bir Kıbrıslı Rum olarak Panayiotou’nun Avrupa Parlamentosu'ndaki konumu, KKTC’nin tezlerini daha geniş bir platforma taşımak için bir fırsat sunuyor. KKTC’nin mevcut izole durumunu aşmak ve tezlerini daha etkin bir şekilde anlatabilmek için yaratıcı stratejiler geliştirmek zorunda olduğunu girişte vurguladık. Bunun başlıca adımlarından biri de Panayiotou gibi isimlerle doğrudan temas kurarak, iki devletli çözümün üniversitelerde, şehir konseylerinde ve sivil toplum platformlarında tartışılmasını sağlamaktır.

Bu temaslar, şu faydaları sağlayabilir:

1. Meşruiyetin Artırılması: KKTC, iki devletli çözümün pratik ve adil bir yaklaşım olduğunu vurgulamak için çok daha geniş bir kitleye ulaşabilir.

2. Algının Pozitif Yöne Çevrilmesi: Panayiotou gibi şahsiyetlerin desteği, KKTC'nin uluslararası algısını dönüştürebilir. Bu, özellikle AB içinde KKTC’ye karşı ön yargıların azaltılmasında kritik bir rol oynayabilir.

3. Genç Kuşaklarla Etkileşim: Panayiotou’nun sosyal medyayı etkili kullanımı, genç kuşaklarla doğrudan iletişim kurmak için de bir model sunuyor.

Fidias Panayiotou ile Birlikte Çalışmanın Yol Haritası

Panayiotou ile KKTC arasında bir işbirliği başlatmak için şu adımlar izlenebilir:

1. Resmi Temaslar: KKTC yetkilileri, Panayiotou ile doğrudan temasa geçerek iki devletli çözümün getireceği barışçı ve yapıcı etkileri üzerine fikir alışverişinde bulunabilir.

2. Ortak Projeler: Sivil toplum örgütleri ve akademisyenlerle birlikte çalışılarak, iki devletli çözümün detaylarını anlatan bir kampanya başlatılabilir.

3. Diyalog ve Etkileşim Platformları: Panayiotou’nun öne çıkardığı barışçıl yaklaşımlar, uluslararası seminer ve panellerle geniş bir kitleye ulaştırılabilir.

Sonuç: Yeni Bir Perspektif Mümkün

Sonuç olarak, Panayiotou’nun özgün ve yapıcı çizgisi, Ada’da kalıcı bir barış için umut vermektedir. KKTC, bu fırsatı değerlendirerek, uluslararası arenada çok daha etkin bir rol oynayabilir. Onun gibi isimlerle gelişmiş bir işbirliği, iki devletli çözümün barışçıl ve sürdürülebilir bir çözüm olduğunu herkese gösterme fırsatı sunar. O nedenle, Panayiotou’nun resmi olarak ağırlanması ve onunla is birliği yapılması, Kıbrıs Türk halkının sesini duyurma noktasında tarihi bir dönüm noktası olacaktır.

Buna karşın, her ne kadar barış yolunda olumlu önerileri de bulunan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman’ın, iki devletli çözümün kabul görmeyeceği yönündeki yaklaşımı değişen bölgesel ve uluslararası konjonktürü göz ardı etse de; Türkiye’nin kararlı duruşu ve son yıllarda uluslararası alanda elde ettiği başarılar - özellikle de KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na üye olması - bu çözümün hem gerçekçi hem de uygulanabilir bir yol olduğunu kanıtlamaktadır. Bölgedeki yeni dinamikler, iki devletli çözümün kalıcı barış için en akılcı seçenek olduğunu doğrulamaktadır. Ayrıca Kıbrıs Türk halkının tezi son derece güçlüdür, hukuki bir temele sahiptir ve haklıdır. Bu durum, gerek Avrupa Konseyi gerekse Atina Yüksek Mahkemesi tarafından geçen asrın son çeyreğinde de dile getirilmiştir. Ancak Kıbrıs Türk halkı yarım asırdır haksız yere cezalandırılmaya devam edilmektedir. O nedenle, bu tür olumsuz söylemlerin kimseye fayda sağlamayacağı açıktır. Panayiotou ise tam da bu çerçevede önemli bir fırsat sunmaktadır. Onun destek ve katılımıyla, doğru bir şekilde yönlendirilirse, bu yolda çok daha etkili ve güçlü adımlar atılabilir. Bu şekilde bir yaklaşım benimsenirse, Kıbrıs’ta yeni ve umut dolu bir dönemin başlaması mümkün olabilir.

Bu vesileyle, sözlerime son vermeden önce, Kıbrıs Türk halkının haklı davasına unutulmaz katkılarda bulunan ve ülkemizin kurucuları olarak tarihe damga vuran merhum liderler Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Raif Denktaş’ı, ölüm yıl dönümlerinde saygı ve rahmetle anıyorum.

*****

Barışa giden yol yoktur, barış yolun kendisidir.

Mahatma Gandhi