LTB'nin sığınma evi atılımı düşüncelerim

Yayın Tarihi: 15/07/16 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Lefkoşa Türk Belediyesi Kadın Sığınma Evi Açıyor başlıklı basın bildirisi e-postama düştüğü andan itibaren karışık duygularla boğuşmak zorunda kaldım.

İlk önce, "Ayranı yok içmeye" diye başlayan tekerleme geldi aklıma her nedense.

Lefkoşa Türk Belediyesi'nin başka işi mi yok. Maaşlar, çalışanların sosyal güvenlik yatırımları, yapılması gereken hizmetler, yatırımlar ve daha bilimum bir çok şey ortada iken Lefkoşa Türk Belediyesi neden üzerine vazife olmayan bir işe bulaşır? Sorusu ilk akla gelendi.

Herkesin malumudur ki, Kadın Sığınma Evi bir tarafa, mağdur olan tüm yurttaşların ve bu topraklarda hasbelkader bulunanların mağduriyet anlarında yardıma koşması gereken devlettir, başka bir ifadeyle, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı altındaki Sosyal Hizmetler Dairesi ve birimleridir.

Kadın Sığınma Evi'nin kapanması son günlerde popüler bir konu olmasından mütevellit, LTB Başkanı popülizm yapıyorsa o da eleştirilmesi gereken bir şeydir diye de düşündüm ve de düşünürüm.

Basın Bildirisi'nin başlığından çıkardığım budur.

Basın Bildirisi'ni okumaya devam ettiğimde zaten bildirinin başlığı ile içeriğinin birbirini tutmadığını gördüm.

Lefkoşa Türk Belediyesi bir Kadın Sığınma Evi açmıyor aslında.

Lefkoşa Türk Belediyesi, Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Gürdal Hüdaoğlu'ndan bu konuda bir toplantı istendiği ve bu toplantının da önümüzdeki hafta içerisinde gerçekleşmesini beklendiği ifade ediliyor.

Yani toplantı henüz gerçekleşmemiş, İçişleri Bakanlığı, Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı ve polis örgütü bu toplantıya haliyle katılmamış ve bu konudaki görüşlerini ortaya koymamış.

Yani, Lefkoşa Türk Belediyesi bir kadın sığınma evi açmıyor. Bir toplantı yapılması çağrısı yapıyor sadece. Toplantı çağrısını o da yapmıyor, bunu Cumhurbaşkanlığı müsteşarından bekliyor.

Bir başka anomali.

"Lefkoşa Türk Belediyesi Kadın Sığınma Evi Açıyor" başlıklı bildiride, belediyeye ait bir binanın tadilatının yapılacağını ve mefruşat için toplumun belirli kesimlerinden bağış talep edileceği ifade ediliyor ve bunu "toplumla birlikte hareket edeceğiz" ifadeleri ile satılmaya çalışılıyor.

Yıllardır büyük işler başaran Sosyal Riskleri Önleme Vakfı kararı ile kapatılan Kadın Sığınma Evi'nin bina ya da mefruşat eksikliği yoktu ki.

Benim anladığım Kadın Sığınma Evi'nin nakit sorunu vardı.

İllaki Lefkoşa Türk Belediyesi bu sıkıntılı durumdan vazife çıkartacaksa, bence vakfa mali yardım yapabilirdi. Ya da LTB Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komitesi aracılığı ile personel ve imkan bazında bir işbirliği yoluna gidilebilirdi.

Gidilmedi, çünkü anlayabildiğim kadarıyla burada popüler bir konunun üzerine binip biraz siyaset yapmak lazım geldiği hissedildi.

Diğer bir boyutu da işin şu.

Hükümetin bu konuda bir çalışma yaptığını biliyoruz. Şimdi "Madem belediye yapıyor biz uğraşmayalım" denirse ne olacak?

Ya sevgili Başkan.

İllaki bu işi yapmaya niyetlendiysen, en azından bir yol al sonra açıklamanı yap. Ağustos'ta bu iş olmazsa, eleştiriye maruz kalırsın, niyetin popülizm değil de samimi ise, yazık olur.

Harmancı kusura bakmasın ama açıklamanın bendeki etkisi bu oldu...


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Rasıh REŞAT yazıları