Nilden Erhürman: Boyumuzu aşan çevre sorunlarıyla baş etmek zorunda kalıyoruz

Çevre Mühendisi ve eski Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Nilden Bektaş Erhürman, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla Kıbrıs Postası'na yaptığı açıklamada, küçük bir ada ülkesi olduğumuzu ama doğal kaynaklarımızın hiç bitmeyeceği yanılgısına kapıldığımızı kaydetti.

“HER GEÇEN GÜN BİR ADIM DAHA GERİYE GİDİYORUZ”

“Temiz hava, temiz deniz, yeşillikler içinde bir turizm pazarlıyoruz ama her geçen gün bir adım daha geriye gidiyoruz” diyen Nilden Bektaş Erhürman, eksildiğimizin farkında olunmadığını vurguladı.

“KÜÇÜK BİR ADA ÜLKESİNDE YAŞAMAMIZA RAĞMEN BÜYÜK ÇEVRE SORUNLARIYLA BAŞ ETMEK ZORUNDA KALIYORUZ”

Erhürman, küçük bir ada ülkesinde yaşamamıza rağmen büyük çevre sorunlarıyla baş etmek zorunda kalındığını dile getirerek, “Biz küçük bir ada ülkesinde yaşıyoruz. Ama maalesef boyumuzu aşan çevre sorunlarıyla baş etmek zorunda kalıyoruz. Geçmişte yapılan hatalar, çevreyi göz ardı ederek uygulanan siyasi politikalar günümüzde sorunlara yol açıyor” dedi.

“SANAYİLEŞME OLMAMASINA RAĞMEN HAVA KİRLİLİĞİ VAR”

Erhürman, sanayileşme olmamasına rağmen hava kirliliği, kalitesiz yakıt kullanımı, atık yönetimi eksiklikleri, plansız yapılaşma ve imar planlarının uygulanamaması gibi sorunların arttığına dikkat çekti. Özellikle atık yönetimi konusunda yaşanan sorunları örneklerle anlatan Erhürman, atık depolama sahasının hatalı yönetimi ve sıkça yaşanan arızaları örnek gösterdi.

Nilden Bektaş Erhürman, atık yönetimi konusunda yaşanan sorunları vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bakın mesela atıklar! Bizim şahane bir katı atık depolama sahamız var, AB finansmanı ile hayata geçmiş eksikleri olsa da ilk ve tek atık depolama sahamız, yapmakta sorun yok bir şekilde yapıyoruz ama yönetimini yapamıyoruz idamesini sağlayamıyoruz. 2013 yılında açılmış ve 30 yıl ömür biçilmiş bir tesis ama 11 yılda dolmuş, alınması gereken transfer araçları alınmış ama hiç kullanılamamış, geri dönüştürülebilir atıkların gitmemesi gereken tesise yetki karmaşası denen ama yetki adresinin net olduğu dönemlerde her türlü atık gitmiş, tıpkı vahşi depolama alanlarında olduğu gibi bu güzel tesisin adını yangınlarla andık. Çok fazla hatalar yaptık, şu anda tesise bütçe ayrılmaması, ihale süreçlerinin olması gerektiği gibi yapılmaması, ülkedeki atık verilerinin çıkarılamaması, bu verilere dayalı olarak gerçekçi bir fizibilite bile hazırlayamıyor oluşumuz ileride yaşayacağımız kaosun en büyük göstergesi aslında."

Erhürman ayrıca, su sorununun adanın en önemli sorunlarından biri olduğunu ve uzun yıllardır bu sorunun çözümü için etkin politikalar geliştirilmediğini vurguladı.

“SU SORUNUMUZUN KALICI ÇÖZÜMÜ BAŞKA BİR ÜLKEDEN SU GETİRMEK VE BUNA BAĞIMLI OLMAK DEĞİLDİR”

 “Bu sabah güne bir tehdit ile başladık. Geçitköy pompa istasyonunda meydana gelen arıza nedeniyle KKTC genelinde su kesintileri yaşayabileceğimiz tehdidi… Su sorunumuzun kalıcı ve gerçek çözümü başka bir ülkeden su getirmek ve buna bağımlı olmak değildir” şeklinde konuşan Erhürman, şimdi yine arıza ve su kesintilerinin konuşulduğuna dikkatleri çekti. Erhürman, Türkiye'den deniz boru hattı ile su getirilmesinin sorunu bir nebze hafifletse de yerel kaynakların korunması ve sürdürülebilir yönetimi için yapılan çalışmaların yetersiz olduğunun altını çizdi.

“YILLARDIR SU TASARRUFU ADINA YAPILAN BİR ÇALIŞMA DUYMADIM”

Yıllardır ülkede su tasarrufu adına yapılan çalışma duymadığını da konuşmasına ekleyen Erhürman, “Onu bile unuttuk! Suyun getirildiği günlerde en çok konuşulan konu; bizim yerel kaynaklarımızı korumak geliştirmek için bu suya ihtiyacımız olduğuydu” dedi.

“TÜRKİYE DE SU FAKİRİ OLMA YOLUNDA”

“O günlerde de söyledik yine söylüyoruz” diyen Erhürman, Türkiye’den gelen suyun, hayat boyu kullanacağımız bir su kaynağı olmadığını ifade ederek, Türkiye’nin de su fakiri olma yolunda bir ülke olduğuna değindi.

Erhürman son olarak, çevre sorunlarının adayı yaşanmaz hale getirdiğini belirterek ülkeyi yönetenlerin bu durumu görmesi ve politikalar üretmesi gerektiğini vurguladı.

“5 HAZİRANLAR GEÇER 6 HAZİRANDA YİNE SORUNLARA KALDIĞIMIZ YERDEN DEVAM EDERİZ”

Erhürman, “Her konuda ödevlerimizi yapmak zorundayız, havamız, suyumuz, toprağımız, denizimiz çok kıymetli! 5 haziranlar geçer 6 haziranda yine sorunlara kaldığımız yerden devam ederiz. Hepimize çok görevler düşüyor, çevreyi daha çok severek ve sahiplenerek başlayabiliriz mesela” şeklinde konuştu.

5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ

5 Haziran Dünya Çevre Günü, her yıl çevre koruma ve doğal kaynakların sürdürülebilirliği konusunda farkındalık yaratmak için kutlanan uluslararası bir gündür. İlk olarak 1972 yılında Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı'nda ilan edilmiş ve o zamandan beri her yıl çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Dünya Çevre Günü, çevresel bilincin arttırılması, çevre sorunlarının vurgulanması ve insanların doğal kaynaklara olan bağlılığını güçlendirmeyi amaçlar.