Uluslararası İlişkiler Uzmanı Ahmet Sözen: "New York’ta BM heybesinden özel temsilci çıkabilir!”

Doğu Akdeniz Üniversitesi Kıbrıs Politikalar Merkezi (DAÜ-KPM) Başkanı ve DAÜ İşletme ve Ekonomi Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sözen, Kıbrıs meselesinde New York’a ilişkin kritik olan şeyin Kıbrıs’ta iki tarafın BM özel temsilcisi atanmasına izin verip vermeyecekleri olduğuna dikkati çekerek “buna bakacağız…” dedi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantıları çerçevesinde yapacağı New York ziyareti öncesi Kıbrıs Postası’na değerlendiren Ahmet Sözen, “Bu New York seferlerinin” Annan Planı döneminden beri bir “gelenek” olarak gerçekleştiğini hatırlattı.

Sözen’e göre New York’ta Genel Kurul çalışmalarının kıyısında Erdoğan-Miçotakis görüşmesi oldukça kritik bir eşik çünkü gerek Türkiye gerekse de Yunanistan bir süredir aralarındaki yumuşama trendinin bozulmasına izin vermiyor…

Öte yandan uluslararası toplum da Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’de Güney Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan’da biten seçimler sonrası bir inisiyatif alınabilir mi, bunun hesabı içindeler…

Ahmet Sözen şöyle konuştu;

“Bu rutin bir gezi olacak… Annan Planı sonrası bu bir gelenek oldu. Kıbrıs Türk liderliği özellikle Erdoğan’ın ki o zaman başbakandı- Talat ile ve sonrasında BM Genel Kurulu toplantılarına Kıbrıslı Türk liderini de çağırmaya başladılar... Annan Planı ile ahlaki üstünlüğü kazandınız, bu ortamı kullanın şeklinde Türkiye’nin o zamanki inisiyatifi ve cesaretlendirmesi ile başladı ve ondan sonra da devam ettirilerek gelenekselleşti…

Gayri resmi bir durum ortaya çıkar mı?

Farklı olarak bu yıl şu var menüde diye düşünüyorum: Uluslararası toplum bölgede seçim kampanyalarının bitmesini bekliyordu. Seçimler önümüzdeki 1-2 yıl Yunanistan, Türkiye, Güney Kıbrıs’ta yok. Uluslararası toplum Kıbrıs’ta Doğu Akdeniz'de bir inisiyatif alabilir mi bunun hesabını yapıyorlar ve bunun en doğu zaman olduğunu değerlendiriyorlar…

'TÜRKİYE-YUNANİSTAN, KIBRIS’IN YUMUŞAYAN İLİŞKİLERİNİ ZEHİRLEMESİNE İZİN VERMİYOR BİR GÖRÜNÜM SERGİLİYORLAR'

18’inde de bildiğimiz kadarıyla Miçotakis ile Erdoğan görüşecek… Genel Kurul çalışmalarının kıyısında gerçekleşecek önemli bir buluşma.  

İki ülke arasında yakınlaşma devam ediyor ve bunu da Kıbrıs meselesinin zehirlemesine pek izin vermiyor iki taraf da… Böyle görünüyor doğrusu… Hatta yıl bitmeden Türkiye ile Yunanistan yüksek düzeyde heyetler arası bir toplantı da yapacak.

Bu yakınlaşmadan Kıbrıs da nasibini alıp etki eder mi? Bu işin bir tarafı…. Diğer tarafı Türkiye’nin daha geniş bir kadrajdan baktığımızda Ukrayna savaşından sonra batı cephesine ne denli yaklaşacağı ile alakadar…

'NEW YORK ÖZEL TEMSİLCİ KONUSUNDA ONAYA VESİLE OLURSA…'

AB ve ABD ile ilişkilerini daha sıkılaştırırsa Türkiye, Kıbrıs konusunda da daha esnek davranıp bugün en azından sözde iki egemen eşit söylemini yumuşatıp federal çerçevede müzakerelere okey diyebilir…New York tamamen rutin bir seyahat mi yoksa pozitif bir gelişme çıkar mı, diye sorulursa eğer; New York’tan sonra eğer Kıbrıs’taki iki taraf Kıbrıs meselesine BM’nin özel bir temsilci atamasına onay verirlerse bu olumlu gelişme olarak ortaya çıkar ve müzakerelerin başlayabileceğine işaret olabilir.

Ve böylece bir hareketlenme başlayabilecektir… York New York sonrası eğer böyle bir gelişme olmaz ise ber-devam, idare-i maslahat şeklinde okunacaktır…”