Usulsüzlükler silsilesi, gençlerin ülkeye olan inancını erozyona uğratıyor!

•  “Göç birbirini tetikliyor”

• “Yeni oluşan toplumsal ortamı sindiremeyen gençler göç ediyor”

• “Bu küçük toprak parçası her türlü yasa dışılığın arka bahçesi olmuş gibi”

• “Ülkemizdeki gençler gittikleri ülkeyi yükseltiyor; yerine ise suça karışmış olanlar geliyor”

• “Kuzey Kıbrıs, Kıbrıs Türk toplumu için her geçen gün yaşamı daha da olanaksız hale getiriyor”

• “Gençlere göç dışı alternatiflerin olanaksızlığını vurgulanıyor”

• “Kuzey Kıbrıs'taki gençlerin göçe olan eğilimi devlet eliyle daha da artırılıyor”

• “Ülkedeki gençler, beyin göçü gerçekleştirmeye mecbur bırakılıyor”

• “Gençlerin sorunlarını toplumun diğer kesimlerinden ayırmak mümkün değil”

• “Milliyetçilik kavramı altında gizlenen bu zihniyet, ülkede taş üstünde taş bırakmıyor”

• “Ülkeyi yönettiğini iddia eden idarecileri, adalet ekseninde hareket etmeye zorlayacak bir mekanizma oluşturmalıyız”

Gençlerin, kaygıları ve göç etme eğilimi gün geçtikçe artıyor. Yeni oluşan toplumsal ortamı sindiremeyen gençler bu yapıda geleceklerini kurmak istemiyor.

Sosyolog Hakan Gündüz, ülkede meydana gelen olumsuz olayların gençler üzerindeki etkileriyle ilgili Kıbrıs Postası’na özel açıklamalarda bulundu.

Ülkemizin son yıllarda içinde bulunduğu çöküş ortamından en fazla gençlerin etkilendiğini söyleyen Hakan Gündüz, iyi eğitim almış, belli bir hayat felsefesine sahip, kendine medeni bir yaşam sürme hedefi biçen gençlerin göç etme eğiliminde bulunduklarını kaydetti.

“GÖÇ BİRBİRİNİ TETİKLİYOR”

Gündüz, göç dalgasında insanların kitleler halinde daha iyi olduğunu düşündükleri yerlere göçtüklerini kaydederek, “Göç birbirini tetikliyor.” ifadelerini kullandı. Ülkemizin yönetsel olarak kötü bir halde olduğunu belirten Gündüz, yeni oluşan toplumsal ortamı sindiremeyen ve bu yapıda geleceklerini kurmak istemeyen gençlerin göç etmekte olduğunu da kaydetti.

“BU KÜÇÜK TOPRAK PARÇASI HER TÜRLÜ YASA DIŞILIĞIN ARKA BAHÇESİ OLMUŞ GİBİ”

Gençlerin bu ülkede gelecek görmemesinin en büyük nedeninin ise, yaratılan kriminal kaos ortamından kaynaklandığını ifade eden Gündüz, “Düşünün ki bu küçük toprak parçası her türlü yasa dışılığın arka bahçesi olmuş gibi.” dedi.

Gündüz, ülkemizin insan kaçakçılığı başta olmak üzere, yasa dışı kumar, uyuşturucu, silah, kaçak petrol gibi diğer tüm suçlarla gündeme gelen bir alan olarak anıldığını vurguladı. Son 20 yıldır Türkiye'deki yapının da benzer eğilimler gösterdiği gerçeğine vurgu yapan Gündüz, Türkiye’de dengelerin değişkenlik göstererek, gerçekleştirilen operasyonlar sonucu belirlenen isimlerin hemen hemen tümünün, direkt ya da dolaylı uzantıları olduğunu belirterek, “Vahim olan bunların siyaset ve devlete tümüyle sızmış olmaları.” diye konuştu.

Gündüz, medyadan iş dünyasına, eğitimden ekonomiye, hükümetten bürokrasiye kadar, Türkiye’ye paralel burada da başlayan operasyonlarda çıkan isimlere bakılınca benzer olayların görüldüğünü söyledi.

“ÜLKEMİZDEKİ GENÇLER GİTTİKLERİ ÜLKEYİ YÜKSELTİYOR; YERİNE SUÇA KARIŞMIŞ OLANLAR GELİYOR”

Dijital iletişim çağında, dünyada neler olduğunun farkında olan gençlerin ülkeyi terk ettiğini belirten Gündüz, gençlerin gittikleri ülkeleri yükseltiğini, yerlerine ise eğitimsiz, suça karışmış kim olduğu, ne olduğu bilinmeyen insanların olduğuna ve yapıyı değiştirdiğine vurgu yaptı.

LEMA GÖZAY: KUZEY KIBRIS, KIBRIS TÜRK TOPLUMU İÇİN HER GEÇEN GÜN YAŞAMI DAHA DA OLANAKSIZ HALE GETİRİYOR

Sol Hareket Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Lema Gözay ise, Kıbrıs'ın kuzeyinin her geçen gün Kıbrıslı Türk toplumu için yaşamı daha da olanaksız hale getirdiğini ifade etti.

Türk Lirası'nın son dönemde artan değer kaybı ile birlikte Kıbrıs'ın kuzeyindeki serbest piyasa ekonomisinin hane içi geçiminin zorlaştığını belirten Gözay, gençlerin eğitim, ulaşım, beslenme, çalışma olanağı ile birlikte geleceği ve insanca yaşama hakkının imkansız hale geldiğine vurgu yaptı.

“GENÇLERE GÖÇ DIŞI ALTERNATİFLERİN OLANAKSIZLIĞI VURGULANIYOR”

Gözay, vicdani ret hakkının verilmemesi ve zorunlu askerlik dayatmasının, toplumdaki genç erkeklerin göç edilmeye mecbur bırakıldığını söyledi. Hali hazırda yükseköğrenim eğitimlerini sürdürmeye çalışan gençlerin ise devlet burs ödemelerinde yaşanılan düzensizlikler ve aksaklıklarla, ekonominin giderek çöktüğü bu dönemde, eğitim süreçlerinin idame ettirmelerini zorlaştırdığını belirterek, “Gençlerin göç etme eğilimlerininin artmasıyla birlikte, gençlere göç dışı alternatiflerin olanaksızlığını da vurgulanıyor.” dedi.

“KUZEY KIBRIS'TAKİ GENÇLERİN, GÖÇE OLAN EĞİLİMİ DEVLET ELİYLE DAHA DA ARTIRILIYOR”

Gözay, gençlerin burs ödemelerinde yaşadıkları mağduriyetlerle birlikte, ülkede yolsuzluk, rüşvet ile sahte diploma skandalları çalkalanırken, Kuzey Kıbrıs'taki gençlerin göçe olan eğiliminin devlet eliyle daha da artırıldığını ifade etti.

“ÜLKEDEKİ GENÇLER, BEYİN GÖÇÜ GERÇEKLEŞTİRMEYE MECBUR BIRAKILIYOR”

Bu güç şartlar altında yurtdışında eğitimini sürdüren gençlerin, ülkede devam eden skandallarla birlikte her geçen gün giderek artan iş imkansızlığının, ülkeye geri dönmemelerine neden olduğuna dikkat çeken Gözay, ülke içinde eğitimini sürdüren gençlerin ise eğitimlerini tamamladıktan sonra daha iyi yaşayabilecekleri veya iş imkanı bulabilme olasılığı hedefiyle beyin göçü gerçekleştirmeye mecbur bırakıldıklarını söyledi.

"GÖÇ ETMEK MECBURİ BİR SEÇENEK HALİNE GETİRİLDİ"

Kuzey Kıbırs'taki gençler ülkelerini terk etmemek için göç öncesi Kıbrıs'ın güneyinde çalışmaya yöneldiğini anımsatan Gözay, insanca yaşama hakkı ve talebiyle, bir gelecek inşaa edebilme gailesi ile göç etmenin mecburi bir seçenek haline getirildiğini vurguladı.

ÇİSE MEVLİT: GENÇLERİN SORUNLARINI TOPLUMUN DİĞER KESİMLERİNDEN AYIRMAK MÜMKÜN DEĞİL

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Gençlik Örgütü Genel Başkanı Çise Mevlit de, ülkenin içinde bulunduğu durumu ve gençlerin tepkisini değerlendirdiği açıklamasında, “Böylesine zorlu bir dönemden geçerken, gençlerin sorunlarını toplumun diğer kesimlerinden ayırmak mümkün değil.” ifadelerine yer verdi.

“MİLLİYETÇİLİK KAVRAMI ALTINDA GİZLENEN BU ZİHNİYET, ÜLKEDE TAŞ ÜSTÜNDE TAŞ BIRAKMIYOR”

Hükümet ettiğini iddia edenlerin, gençlerin ihtiyaçlarını görmezden gelerek adadan gönderme niyetindeymiş gibi davranıldığını söyleyen Mevlit, “Milliyetçilik kavramı altında gizlenen bu zihniyet, sürekli yeni skandallarla gündem olduğu yetmiyor gibi ülkede taş üstünde taş bırakmıyor.” diye konuştu.

Taş-Yapı sahibi, T&T’nin büyük ortağı Emrullah Turanlı’nın vergi affı skandalının akıllarda kalacağını söyleyen Mevlit, “Sınavsız atamaları ve sahte diploma skandalını unutmayacağız.” dedi. Ülkenin geleceğini karartan bir zihniyet yapısı olduğunu belirten Mevlit, ekonomik zorlukların görmezden gelindiğini, gençlerin çoğununun açlık sınırı altında bir maaşla çalıştırıldığını söyledi.

“Bu nasıl bir istikrarın işareti olabilir ki?” diye soran Mevlit, eğitim hayatlarını tamamlayan gençlerin, uzmanlık alanlarında iş bulmakta bile zorlandığını, sebebinin ise sahte diplomalar ve yandaş atamalardan kayndaklı olduğunu ifade etti.

GÜLCAN SOYLUETHEM: ÜLKEYİ YÖNETTİĞİNİ İDDİA EDEN İDARECİLERİ, ADALET EKSENİNDE HAREKET ETMEYE ZORLAYACAK BİR MEKANİZMA OLUŞTURMALIYIZ

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Gençlik Örgütü Eş Başkanı Gülcan Soyluethem ise, ülkeyi yönettiğini iddia eden idarecileri liyakat, şeffaflık, hesap verilebilirlik ve adalet ekseninde hareket etmeye zorlayacak bir mekanizmanın oluşturulması gerektiğini kaydetti.

Kıbrıslıtürk gençlerinin, Kıbrıslı Türk toplum liderliğini Kıbrıs Cumhuriyeti temsilcileri ile çözüm masasına oturup, Kıbrıs meselesini çözmesi yönünde sürükleyici bir güç halinde izlemesi gerektiğini belirten Soyluethem, “Mevcut durumda KKTC’nin tanınmamışlığı diğer dünya ülkelerinde ki suç işlemek amacıyla kurulan örgütler için, adeta bir cennet olarak görüldüğü herkesin malumudur.” ifadelerini kullandı.

Ülkede yaşananlar yolsuzlukların ancak Kıbrıslı Türklerin uluslararası hukuk ve dünya ülkeleriyle eşit şartlarda yaşamasıyla önüne geçilebileceğini belirten Soyluethem, yolsuzluklar ve bunların müsebbibi olanların tedbirinin alınacağı mekanizmaların kurulması gerektiğini söyledi.