İÇ HABERLER
okuma süresi: 5 dak.

Cihat Yaycı: İsrail’in hedefi; genişleme için Kıbrıs’ı basamak olarak kullanmak

Cihat Yaycı: İsrail’in hedefi; genişleme için Kıbrıs’ı basamak olarak kullanmak

Kıbrıs Postası’na konuşan Müstafi Tümamiral, Doç. Dr. Cihat Yaycı, İsrail’in asıl hedeflerinden birinin Kıbrıs’ı İsrail’in genişlemesi için bir basamak taşı olarak kullanmak olduğuna dikkat çekti.

Yayın Tarihi: 07/10/24 15:53
Güncelleme Tarihi: 08/10/24 07:54
okuma süresi: 5 dak.
Cihat Yaycı: İsrail’in hedefi; genişleme için Kıbrıs’ı basamak olarak kullanmak

Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı eski kurmay başkanı Müstafi Tümamiral, Doç. Dr. Cihat Yaycı, Kıbrıs ile İsrail’in Arz-ı Mevud projesi ilişkisine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.

Kıbrıs Postası’na konuşan Cihat Yaycı, Arz-ı Mevud kavramının tarihsel ve dini bir çerçeveye sahip olmasının ötesinde, günümüzde İsrail’in bölgesel genişleme politikalarının perde arkasındaki gerçek strateji olduğunu belirtti. Yaycı, İsrail’deki Vaat Edilmiş Topraklar Bakanlığı’nın varlığı ile bile bunun net bir şekilde görülebildiğini hatırlattı.

Uzun yıllardır İsrail’in Doğu Akdeniz’deki gücünü artırma çabalarının ardında, Kıbrıs’ın bu planın önemli bir halkası olduğuna dair gizli bir ajanda yattığını işaret eden Doç. Dr. Cihat Yaycı, Kıbrıs’ın, sadece stratejik konumu ve enerji kaynaklarıyla değil, aynı zamanda dini ve tarihi bir bağ üzerinden de İsrail’in uzun vadeli hedeflerinde yer aldığını söyledi.

Yaycı, Arz-ı Mevud kavramının, Yahudi dinine göre Tanrı’nın Yahudi halkına vaat ettiği toprakları ifade ettiğini ve bu toprakların sınırlarının, bazı geleneksel kaynaklarda Nil’den Fırat’a kadar uzanan geniş bir bölgeyi kapsadığını anımsattı.

“İSRAİL, KIBRIS’I ÜS OLARAK KULLANMAYI HEDEFLİYOR”

Bu sınırların resmi söylemlerle sınırlı tutulsa da, gizli bir plan dahilinde İsrail’in, bu toprakları fiilen kontrol etme amacı bulunduğunun altını çizen Cihat Yaycı, “Bu teoride, Kıbrıs’ın da Arz-ı Mevud sınırları içinde olduğu İsrail’in yayılmacı stratejisiyle örtüşmektedir” değerlendirmesini yaptı.

Özellikle, Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’deki stratejik konumu ve Yahudi tarihindeki bazı dini metinlere yapılan göndermelerin, Ada’nın bu büyük planın bir parçası olarak ele alınabileceğini gösterdiğine işaret eden Yaycı, “İsrail, Kıbrıs’ı Doğu Akdeniz’deki askeri ve siyasi nüfuzunu artırmak için bir üs olarak kullanmayı hedeflemektedir” ifadelerini kullandı.

“İSRAİL’İN GÜNEY KIBRIS İLE İLİŞKİLERİNİ GÜÇLENDİRMESİ PLANIN BİR PARÇASI”

2000'li yıllardan bu yana İsrail’in Güney Kıbrıs ile ilişkilerini güçlendirmesinin, özellikle askeri işbirliği ve enerji projelerinde ortaklıklar kurmasının, bu uzun vadeli planın bir parçası olarak görüldüğünü vurgulayan Cihat Yaycı, “Diğer yandan İsrail, 2003 yılından bu yana KKTC’de satın aldığı 2 bine yakın şirket ile 25 bin dönüm civarında toprak satın almış durumda” dedi.

“ASIL HEDEF, KIBRIS’I İSRAİL’İN GENİŞLEMESİ İÇİN BASAMAK TAŞI OLARAK KULLANMAK”

İsrail’in böylesine çok boyutlu derin faaliyetlerle, Kıbrıs üzerinden hem Ortadoğu’daki etkisini artırmayı hem de bölgedeki doğal kaynaklar üzerinde daha fazla kontrol sağlamayı amaçladığını anlatan Yaycı, “İsrail'in Kıbrıs’taki askeri varlığını ve Ada’nın doğalgaz rezervlerine yönelik ilgisini sadece ekonomik çıkarlarla açıklamıyorlar. Asıl hedefin, Kıbrıs’ı İsrail’in genişlemesi için bir basamak taşı olarak kullanmak olduğu tüm stratejinin ana ekseni olarak karşımıza çıkmaktadır” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE İLE GÜNEY KIBRIS ARASINDAKİ GERGİNLİKLER İSRAİL’İN PLANININ PARÇASI”

İsrail’in Kıbrıs üzerindeki bu gizli planına en büyük engelin ise Türkiye olduğunu belirten Cihat Yaycı, Türkiye’nin KKTC üzerindeki etkisi sayesinde, İsrail’in adayı tamamen kontrol altına alma planlarını bozduğunu, özellikle Doğu Akdeniz’deki doğalgaz keşifleri ve deniz yetki alanları konusunda Türkiye ile Güney Kıbrıs arasında yaşanan gerginliklerin, aslında İsrail’in genişleme politikasının bir parçası olarak okunabildiğini savundu.

“ARZ-I MEVUD PLANININ HAYATA GEÇMESİ İÇİN TÜRKİYE’NİN KIBRIS’TAKİ ETKİSİNİN SONA ERMESİ GEREKİYOR”

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki varlığı, İsrail’in Arz-ı Mevud planını engelleyen son büyük güç olarak görüldüğünü. İsrail’in bu planı hayata geçirebilmesi için Türkiye’nin Kıbrıs üzerindeki etkisinin sona ermesi gerektiğini işaret eden Yaycı, “Bu konu hem Batı hem de İsrail odakları tarafından sık sık dile getirilen bir olgudur” dedi.

“İSRAİL’İN KIBRIS’TAKİ VARLIĞI, KADİM BİR DİNİ PLAN ÜZERİNDEN DE ŞEKİLLENİYOR”

Kıbrıs’ın sadece jeopolitik ve enerji kaynakları açısından değil, aynı zamanda dini ve tarihi bağlar üzerinden İsrail için son derece önemli olduğunu bir kere daha iyi kavramak gerektiğinin altını çizen Cihat Yaycı, İsrail’in Ada’daki varlığı ve etkisinin, sadece askeri ve ekonomik çıkarlar üzerinden değil, aynı zamanda kadim bir dini plan doğrultusunda şekillendiğini vurguladı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.