Eski Özel Temsilci Ergün Olgun: Teknik komiteler ancak ‘güçlü ihtiyaç’ halinde işe yarıyor

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Eski Özel Temsilcisi Ergün Olgun, Güney ve Kuzey Kıbrıs arasında Cumhurbaşkanlığı nezdindeki teknik komitelerin işlevselliğinin, ihtiyaçların güçlü olup olmamasına bağlı olduğunu vurguladı.

Olgun, eğitim komitesinin pratikte etkisiz hatta “göstermelik” kaldığını ancak suç ve suça ilişkin işbirliği gibi bazı komitelerin önemli olduğunu ifade etti.

BRT ekranlarında konuşan Olgun, teknik komitelerin amacının iki toplum arasında işbirliğini kolaylaştırmak olduğunu belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:

“Eğitim komitesinin işlevsizliği bariz. Rum tarafı eğitim sisteminde kilisenin etkisiyle adayı bir Helen adası olarak ele alıyor. Bu bakış açısıyla ortak bir zemin oluşturmak mümkün değil. Öğrencilerin karşılıklı ziyaretleri gibi göstermelik işbirlikleri olabiliyor. Ancak bu, gerçek bir çözüm veya ilerleme sağlamıyor”.

Olgun, suç ve suça ilişkin komitenin işlevselliğine dikkat çekerek, “Bu komitede suçluların yakalanması ve hukuki süreçlere dahil edilmesi gibi konularda işbirliği yapılabiliyor. Bu, güçlü bir ihtiyaç olduğu için başarıya ulaşıyor” dedi.

ENERJİ VE İŞBİRLİĞİ İMKANLARI

Enerji gibi stratejik konularda işbirliğinin önündeki engellere değinen Olgun, “Rum tarafı, tek başına hareket etme eğiliminde olduğunda, işbirliği imkânı ortadan kalkıyor. Ancak Avrupa Birliği’nin tarafları bir araya getirebileceği projeler, işbirliği fırsatları yaratabilir. Örneğin, güneş enerjisi santrali kurulması önerisi KKTC tarafından desteklendi, ancak Rum tarafı bu konuda da ayak diremeye devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Olgun, enterkonnekte enerji sistemi gibi projelerin, iki toplum arasındaki işbirliğinin mümkün olduğu alanlardan biri olduğunu belirterek, teknik komitelerin ihtiyaçların gücü doğrultusunda faydalı hale gelebileceğini sözlerine ekledi.

Brt ekranlarında konuşan Ergün Olgun, Cumhurbaşkanlığı’na bağlı teknik komiteler konusunda şu değerIendirmeyi yaptı;

“Eğitim komitesinde mesela. Her iki tarafın böyle bir ihtiyacı var mı, esasında olması lazım ama var mı? Rum tarafı eğitim sisteminde kilise etkisi altında, adayı Helen adası olarak ele alıyorsa bu noktada ortak zemin oluşturmak mümkün değil. Ne bizim ne de onların bizim üzerimizde (bu komiteler üzerinden) etkisi bu anlamda olamaz.

Göstermelik şeyler olabiliyor bazen; öğrencilerin karşılıklı ziyareti gibi... Suç ve suça ilişkin komite böyle değil. Bu konuda suçluların yakalanıp ve hukuk sistemine dahli konusunda işbirliği yapılabiliyor.

Yani ihtiyaç güçlü olursa komiteler işe yarıyor. Enerji konusunda... Rum tarafı tek başına hareket etme durumuna kavuşmuşsa eğer, o konuda da işbirliği mümkün değil… Ne mümkün olabilir? AB kalkar ve derki ben bir güneş enerjisi santrali kurulması için atıyorum 50 milyon Euro tahsis ediyorum ancak bu her iki tarafa da hizmet edecek ve her iki tarafın da katılımıyla olacak. Böyle bir proje başlattık ve KKTC olarak destekledik ama Rum tarafı bu konuda da ayak sürmeye devam ediyor. Bunlar yapılabilecek şeyler… İşbirliği olanağı için bunlar fırsat. Enterkonnekte sistem gibi…”