Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş anılıyor: Mücadele dolu yıllar
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş, halkının özgürlüğü, bağımsızlığı ve egemenliği için verdiği mücadeleyle tarihe adını altın harflerle yazdırdı. Hukukçu, diplomat, fikir adamı, öğretmen ve sanatçı kimlikleriyle sadece bir lider değil, çok yönlü bir değer olarak anıldı. 88 yıllık yaşamında Kıbrıs Türk halkının en zorlu dönemlerinde cesur bir önderlik sergileyen Denktaş, fikirleri, eserleri ve mücadele ruhuyla sadece Kıbrıs için değil, tüm Türk dünyası için bir ilham kaynağı oldu.
Rauf Raif Denktaş, Kıbrıs Türk halkının özgürlüğü için verdiği mücadeleyle adını tarihe kazımış, halkının gözünde bir liderden çok daha fazlasıdır. 27 Ocak 1924’te Baf’ta doğan Denktaş, sadece Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurucusu değil, aynı zamanda pek çok kimlik ve rol üstlenmiş bir figür.
Kıbrıs’ın en önemli toplumsal ve siyasi yapı taşlarını şekillendiren Denktaş, fikirleri, mücadelesi ve yöneticiliğiyle halkına hizmet etti, adada ve dünya çapında saygı gören bir lider olarak kabul edildi. Onun hayatı, farklı “Denktaş” kimliklerinin birleştiği bir yolculuk olarak, her zaman önemli ve özel bir yere sahiptir.
ÖĞRETMEN DENKTAŞ
Rauf Denktaş, Kıbrıs’ın Baf kasabasında doğdu ve İstanbul’daki Fevzi Ati Lisesi’nde yatılı olarak eğitim aldı. Ortaokuldan sonra Kıbrıs’a dönüp 1941’de Lefkoşa İngiliz Okulu’ndan mezun oldu, eğitimi boyunca kazandığı bilgiyi Kıbrıs halkına aktarmak adına öğretmenlik yapmaya başladı. Gazimağusa'da çeşitli okullarda öğretmenlik yapan Denktaş, Türk halkının eğitimine katkı sağladı, aynı zamanda halkının özgürlüğü için verdiği mücadeleye de adım attı.
FİKİR ADAMI DENKTAŞ
1942 yılında Dr. Fazıl Küçük’ün çıkardığı Halkın Sesi gazetesinde yazılar yazmaya başladı, genç yaşta Kıbrıs Türklerinin haklarını savunmaya başladı ve Türk halkının özgürlüğü ve bağımsızlığı için savaşmanın gerekliliğini dillendirdi. Bu dönemde, Dr. Küçük ile tanıştı ve yakın bir işbirliği yaparak, gazete aracılığıyla fikirlerini halkla paylaştı, buradaki çalışmaları milli mücadelede önemli bir yer edindi.
HUKUKÇU DENKTAŞ
Rauf Denktaş, 1944 yılında İngiltere'ye gönderilerek orada hukuk eğitimi almaya başladı ve 1947’de Lincoln’s Inn’den mezun oldu. 1949’da Kıbrıs’a dönüp avukatlık hayatına başladı. Kıbrıs’taki hukuki meselelerde önemli bir rol üstlendi, aynı yıl savcılık görevine başladı ve 1956 yılında başsavcılığa kadar yükseldi.
MÜCADELE ÖNDERİ DENKTAŞ
27 Kasım 1948'de Kıbrıs Türkleri’nin ilk mitinginde, Fazıl Küçük ile birlikte halkı selamladı. Bu mitingde, 24 yaşında ilk kez halka hitap etti. Türk cemaatinin önemli figürlerinden Faiz Kaymak ve Fazıl Küçük arasında arabulucu bir rol üstlendi, toplumun çıkarlarını savundu.
Faiz Kaymak'ın önerisi ve Fazıl Küçük'ün onayıyla Kıbrıs Türk Kurumlar Federasyonu Kongresi’nde başkanlık görevine seçildi. Savcılık görevinden emekliliğine sadece altı ay kalmışken, İngiliz yönetimini zor bir şekilde ikna ederek görevinden istifa etti ve artık cemaatin sorunlarıyla ilgilenmeye başladı.
"TOROS" DENKTAŞ
Enosis karşısında ve Rum teröristlerin saldırılarının ardından, 1958'de Türk Mukavemet Teşkilatı’nı (TMT) kurarak, Kıbrıs Türk halkının direnişine liderlik etti. Bu yıllarda "Toros" olarak bilinen Denktaş, halkının mücadelesinin simgesi haline geldi.
Kıbrıs'taki krizler ve Rum saldırılarına karşı TMT'yi kurarak, adadaki Türk halkını savunmaya devam etti. 1958'de Türk köylerine yapılan saldırılar ve Enosis'e karşı, Ankara’yla olan temaslarıyla Türk askeri müdahalesini savundu, TMT'nin kuruluşunda etkin bir rol üstlendi. "Toros" kod adıyla anılan Denktaş, halkının güvenliği için cesur adımlar attı.
CEMAAT LİDERİ DENKTAŞ
1959 Zürih ve Londra Antlaşmaları’na katıldı ve 1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nın hazırlanmasında aktif görev aldı. Ancak, 1963 yılında yaşanan olaylar sonrasında Türk halkının haklarını savunmak amacıyla adaya döndü ve burada Türk direnişini örgütlemeye başladı.
Bu dönemde, Denktaş, halkının lideri olarak güçlü bir duruş sergileyerek hem ulusal hem de uluslararası düzeyde dikkat çekti. 1963 olaylarının ardından Londra Konferansı ve Birleşmiş Milletler’de Türk halkının haklarını savunan Denktaş, Makarios tarafından istenmeyen adam ilan edildi ve adaya dönüşü yasaklandı. Bu süreçte Ankara’da Dışişleri Bakanlığı’nda Kıbrıs Dairesi’nde görev yaptı, New York, Londra, Brüksel ve Paris gibi merkezlerde konferanslar verip Kıbrıs’taki durumu uluslararası kamuoyuna anlatmaya çalıştı.
1964’te, Erenköy Savaşı’na katılmak üzere öğrencilerle birlikte gizlice adaya geçti, burada gazeteci Ömer Sami Coşar ile birlikte savaşa katıldı. Ateşkes anlaşması sonrası yine gizlice geri dönerek Ankara hükümetine bilgi verdi ve askeri müdahale talep etti. Türkiye’nin hava müdahalesiyle Makarios, Birleşmiş Milletler’in önerdiği ateşkes anlaşmasını kabul etti, Denktaş ise Ankara’daki görevine devam etti.
1967 yılı sonunda, küçük bir gemiyle adaya yeniden çıktı, ancak Rumlar tarafından yakalanarak esir alındı. Türkiye’nin müdahalesiyle 13 gün sonra serbest bırakıldı ve Ankara’ya iade edildi.
DİPLOMAT DENKTAŞ
1968 Nisan ayında normal yoldan adaya dönebildi. Aynı yılın Haziran ayında, Rum liderlerinden Glafkos Clerides, Makarios’un temsilcisi olarak, Denktaş da Dr. Fazıl Küçük’ün temsilcisi olarak ilk toplumlar arası görüşmelere başladılar. Denktaş, 1960 Antlaşmalarında Türk-Rum arasındaki iç denge ve Türkiye-Yunanistan arasındaki dış dengeyi koruma kaydıyla, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortaklarından biri olarak bölgesel otonomi önerdi.
Bu görüşmeler, Türkiye ve Yunanistan’dan uzmanların da katılımıyla 1974 yılına kadar devam etti. Ancak, Klerides’in ve Yunanistan’ın önerilerine rağmen, Başpiskopos Makarios bu anlaşmayı reddetti ve Türk tarafının “azınlık statüsünü kabul etmeyip ortaklık statüsünde ısrar ettiğini” belirterek, Türkiye’nin garantörlüğünün devam ettiğini söyledi.
Denktaş, 5 Temmuz 1970 tarihinde yapılan genel seçimlerde yeniden Türk Cemaat Meclisi Başkanlığı’na seçildi. Ardından, 16 Şubat 1973 tarihinde Kıbrıs Türk Toplumu tarafından yeniden Başkan seçildi ve 28 Şubat 1973’te andını içtikten sonra, Kıbrıs Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Kıbrıs Türk Yönetimi Başkanı olarak göreve başladı.
KURUCU CUMHURBAŞKANI DENKTAŞ
1974 Kıbrıs Harekâtı sonrası, Kıbrıs Türklerinin ulusal varlıklarını koruyabilmeleri için önemli bir adım atarak, 13 Şubat 1975’te Kıbrıs Türk Federe Devleti’ni ilan etti. Bu adım, Kıbrıs Türklerinin egemenliklerini ve özgürlüklerini koruma yolunda atılan kritik bir ilk adımdı.
Denktaş’ın liderliğinde gerçekleştirilen bu ilan, Kıbrıs Türk halkının geleceği için atılmış önemli bir kilometre taşıydı. 1976’daki ilk seçimlerde Cumhurbaşkanlığı’na seçilen Denktaş, halkının güvenliğini sağlamak, toplumsal yapıyı pekiştirmek ve uluslararası tanınma mücadelesini sürdürmek için büyük çabalar sarf etti.
15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanı, Denktaş’ın siyasi kariyerindeki en önemli ve en simgesel adımlarından biri oldu. Bu tarih, Kıbrıs Türklerinin kendi bağımsız devletlerini kurarak dünya sahnesinde tanınma yolunda büyük bir adım attıkları gündü. Denktaş, uzun yıllar süren mücadelesi ile halkına bağımsızlık, özgürlük ve egemenlik kazanma yolunda liderlik etti.
SANATÇI DENKTAŞ
Siyasi hayatının yanı sıra yazarlıkla da ilgilenen Rauf Denktaş, 1985 yılından itibaren kaleme aldığı birçok kitap ve makale ile Kıbrıs’ın tarihini, kültürünü ve halkının mücadelesini anlattı. Yazılarında, Kıbrıs Türk halkının mücadelesine ışık tuttu ve bu mücadeleyi gelecek nesillere aktaracak önemli bir miras bıraktı.
Bugüne dek yayımlanmış 50’nin üzerinde kitabı ve risalesi, yüzlerce makalesi ve bir film senaryosu vardır. 10 ciltlik Hatıralar kitabı, Karkot Deresi, Kıbrıs Girit Olmasın son yayınlarından bazılarıdır.
Amerika, İngiltere, Avustralya, İtalya, Türk Cumhuriyetleri, Polonya, Fransa, Avusturya ve Türkiye'de fotoğraf sergileri açtı, sayısız konferanslar verdi. Bu katkıları ona çeşitli ödüller ve fahri doktora ile profesörlük unvanları kazandırdı. Öne çıkan ödülleri arasında, Türkiye Yazarlar Birliği tarafından eserlerinde savunduğu fikirler ve kararlılığı nedeniyle verilen şeref üyeliği yer alır. Ayrıca, Türk Dünyası Hizmet Ödülü ve 10 Ocak 2000’de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından Yılın Adamı Ödülü verildi, 6 Nisan 2000’de ise Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından Atatürk Uluslararası Barış Ödülü’ne layık görüldü.
Aynı zamanda tutkulu bir fotoğrafçı olan Denktaş, Kıbrıs’ın doğal güzelliklerini, halkını ve tarihini objektifine yansıttı. 1980’lerden itibaren çok sayıda fotoğraf sergisi açtı. Fotoğrafçılığı, onun sanatsal bakış açısını ve toplumu anlama biçimini yansıttı. Kıbrıs’a dair birçok anıyı fotoğraflar aracılığıyla gelecek nesillere aktardı.
Rauf Raif Denktaş, 13 Ocak 2012’de, 88 yaşında, uzun süren bir sağlık mücadelesinin ardından hayata gözlerini yumdu. Onun vefatı, sadece Kıbrıs Türkleri için değil, tüm Türk dünyası için büyük bir kayıptır.
Denktaş, Kıbrıs Türk halkının en zorlu dönemlerinde bir lider olarak ortaya çıktı, halkını savundu ve Kıbrıs’ta özgürlük ve bağımsızlık yolunda çaba harcadı. Hayatını sadece siyasi bir lider olarak değil, aynı zamanda bir fikir adamı, hukukçu, diplomat, sanatçı ve öğretmen olarak da şekillendirdi. O tüm ömrünü Kıbrıs’a adamış bir liderdi.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.