CMIRS anketi: Araştırmaya katılanların yüzde 58.91’i, önümüzdeki iki yıl içerisinde kendi mali durumunun daha kötü olacağını söyledi

Göç Kimlik ve Hak Çalışmaları Merkezi (CMIRS) tarafından Aralık 2024'te 500 kişi ile yüz yüze yapılan anket sonuçlarına göre, Kıbrıslı Türklerin siyasi güven, sosyal güven, bireysel özgüven ve mutluluk algısını ölçmekte ve bu oranların zaman içerisinde birbiriyle ilişkisi yanında yaşanan gelişmelerden etkilenme şekli gözlemlendi. Anket, CMIRS’in her üç ayda bir düzenli olarak yürüttüğü çalışmaların bir devamı niteliğinde.

Araştırmacı Mine Yücel, son yayınlanan çalışmasının sonuçlarını değerlendirerek, ülkedeki ekonomik durumun toplum üzerinde derin izler bıraktığını ve bu kaygıların tükenmişlik hissine yol açtığını ifade etti.

“Toplumumuzun mutsuz, çaresiz ve endişeli bir durumda olduğu ilk bölümde ortaya çıkmıştı. İkinci bölümde ise ekonomik kaygıları inceledik ve benzer sonuçlara ulaştık. Kişisel ekonomik sıkıntılar bireylerde tükenmişliğe yol açarken, bunun toplumun geneline de yayıldığını görüyoruz. Bu durum, siyasetin etkisinden çok ekonominin toplumun ruh halini nasıl şekillendirdiğini gösteriyor.”

Yücel, ekonomik gidişatla ilgili verileri paylaşarak, beklentilerin son derece kötümser olduğunu vurguladı:

“Kendi ekonomik durumunun iki yıl içinde daha iyi olacağını düşünenlerin oranı yalnızca %14,98. Ülke ekonomisi için bu oran %11,23. Ankete katılan her 10 kişiden 7’si ise ciddi ekonomik kaygılar taşıyor.”

Gelir dağılımındaki adaletsizliğin altını çizen Yücel, “Adalet duygusunun bu kadar zedelendiği bir ortamda, siyasetin yandaşlara ekonomik çıkar sağlamak üzerine kurulu olması tesadüf değil. Ülkedeki birçok kurumun içi boşaltılmış ve etkinlikleri partizanca istihdamlarla azaltılmış durumda” dedi.

Yücel, toplumun içinde bulunduğu bu durumun aşılması için köklü değişimlere ihtiyaç olduğunu belirtti:

“Artık yeni bir siyasetin zamanı geldi. Sosyal refah ve adalet kavramları üzerine inşa edilmiş bir siyaset anlayışı, güçlü ve bağımsız kurumlarla desteklenmeli. Daron Acemoğlu’nun Nobel ödüllü çalışmasında da vurguladığı gibi, ekonomik kalkınmanın temeli güçlü kurumlardır. Ülkemizde bunu sağlamak, toplumu yeniden ayağa kaldırmanın ilk adımı olacaktır.”

Araştırmaya katılanların %58.91’i, önümüzdeki iki yıl içerisinde kendi mali durumunun daha kötü olacağını ifade etti.

%26.11’lik bir kesim, ekonomik durumunun aynı kalacağını düşünürken, sadece %14.98 oranında bir katılımcı geleceğe dair iyimser bir bakış sergiledi.