Toros’tan Hasipoğlu’na yanıt: BM Güvenlik Konseyi kararları bağlayıcıdır

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Fikri Toros, Ulaş Barış'ın Kıbrıs Postası TV’de hazırlayıp sunduğu 'Gündem' isimli programa konuk oldu. Toros, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararlarına yönelik iddialarını eleştirerek, kararların bağlayıcı olduğunu ve federal çözümü desteklediğini vurguladı.

Konuşmasına Gazze’deki ateşkesin sevindirici bir gelişme olduğunu belirterek başlayan Fikri Toros, bölgenin yeniden şekillendiğini ve uzun süredir çatışan devletlerin ortak çıkarlar doğrultusunda ilişkilerini iyileştirdiğini vurguladı.

"TÜRKİYE'NİN JEOPOLİTİK ETKİSİNİN ARTMASI İÇİN KIBRIS SORUNUNA KAPSAMLI BİR ÇÖZÜM GETİRİLMESİ ŞARTTIR"

Kıbrıs konusuna bu bağlamda değinen Toros, adanın bölgenin merkezinde bulunduğunu ve bölgedeki tüm gelişmelerin Kıbrıs’ı her anlamda etkilediğini ifade etti. Türkiye’nin artan jeopolitik önemi konusunda Kıbrıs sorununun bir engel teşkil ettiğini belirten Toros, Türkiye’nin jeopolitik etkisinin artması için Kıbrıs sorununun kapsamlı bir çözümle ele alınması gerektiğini söyledi.

Toros, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs sorununun çözümü için göreve başlamasından itibaren 15 yıl boyunca oldukça motive olduğunu ancak son dönemde Türkiye’nin motivasyon kaybının anlamlandırılması gerektiğini belirterek, BM ve uluslararası toplumun Türkiye'ye federal çözüm konusunda yeniden motive etme sorumluluğu taşıdığını vurguladı.

"GÜVENLİK KONSEYİ KARARLARI TAVSİYE NİTELİĞİNDE DEĞİL, BAĞLAYICIDIR. BUNU SİYASİ MALZEME HALİNE GETİRMEK UCUZ VE KISA ÖMÜRLÜDÜR"

Toros, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri ve Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu’nun "Güvenlik Konseyi kararları bağlayıcı değil, tavsiye niteliğindedir" açıklamalarına da değinerek, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarının barış ve güvenliği ilgilendiren tüm alanlarda 25. maddeye dayanarak, Kıbrıs ile ilgili alınan tüm kararların oy birliğiyle kabul edildiğini ve bu kararların bağlayıcı olduğunu belirtti. Hasipoğlu’nun halkı yanıltmaması ve yanlış bilgi vermemesi gerektiğini söyledi.

Toros, Kıbrıs'ta iki egemen devletin tanınmasının söz konusu olamayacağını belirterek, Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinin 10 yıldır iki devleti reddettiğini ve KKTC'nin tanınmasının söz konusu olduğunu söyledi. Toros, "Oğuzhan Bey ve partisi federal görüşe karşı olabilir, ancak Güvenlik Konseyi'nin kararını değiştireceklerini düşünmek mantıksız ve gerçeklik dışıdır" dedi. Son olarak Hasipoğlu’nun "federal çözüm, çağ dışı kalmıştır" sözüne değinen Toros, bu modelin İsviçre ve ABD gibi ülkelerde başarıyla kullanıldığını ve örnek alınması gerektiğini belirtti.

"DESENTRALİZE FEDERASYON, YILLARDIR AYRI KALMIŞ TOPLUMLAR İÇİN ÇOK İYİ BİR ÇÖZÜM MODELİDİR"

Desentralize (gevşek) federasyon ve konfederasyon hakkında görüşü sorulan Toros, 90'lı yıllarda Denktaş’ın konfederasyon savunduğunu hatırlatarak, Helsinki Zirvesi’nde bu modelin reddedildiğini ve 2002 yılında Annan Planı kapsamında federal bir modelin sunulduğunu ifade etti. Toros, Kıbrıs’ta uygun görülen tek modelin, iki toplumlu, iki bölgeli ve siyasi eşitliğe dayalı olduğunu belirterek, merkezi güçlü olmayan, desentralize bir federasyon şeklinin, uzun yıllardır ayrı kalmış toplumlar için çok iyi bir çözüm modeli olabileceğini ve kesinlikle sürdürülebilir kapsamlı bir çözüm için bu modeli desteklediğini söyledi.

"KARMA EVLİLİK SORUNU DA ZİRVEDE GÜNDEME GETİRİLMELİDİR"

20 Ocak’taki gayri resmi zirveye de değinen Toros, bu görüşmenin önemli olduğunu, pozitif bir sonuç beklediğini ve bu diyalogun sadece yeni sınır kapıları açmakla sınırlı kalmaması gerektiğini söyledi. Yiğitler-Pile yolu, Avrupa Birliği tarafından projelendirilen iki toplumlu 36 megavatlık enerji santrali ve karma evlilik çocuklarının sorunlarının bu zirvede gündeme getirilmesi gerektiğini belirtti.

Son olarak Mart ayında yapılacak gayri resmi zirveyi bölgesel gelişmelerin gerekli kıldığı bir müzakere inisiyatifi olarak değerlendiren Toros, geçtiğimiz yıl atanan BM özel temsilcinin de bu sürecin bir göstergesi olduğunu ifade etti. Girilen bu yeni süreçte BM'nin, garantör devletlerin ortak menfaatleri doğrultusunda çözüm modeli hazırladığını ve gayri resmi görüşmenin, pek çok konunun ele alınabilmesine fırsat sunacağından ötürü faydalı olacağını belirtti. Toros, Kıbrıs sorunuyla ilgili tüm bölgesel gelişmelerin ve Kıbrıs sorununun bu zirve sayesinde görüşülebileceğini vurguladı.

Son olarak Toros, "Kıbrıslı Türkler, eşit derece de söz sahibi olduğu Kıbrıs devletinin dışında kalmakta ve uluslararası hukukun bir parçası olmayan kuzeyde yaşamaktadır. Kıbrıslı Türklerin de söz hakkı olduğu Kıbrıs, şu an sadece Rumlar tarafından temsil edilmektedir. Bu durum, Kıbrıslı Türkler’in adadaki varlığını tehdit etmekte ve bu durumun sona ermesi gerekmektedir" dedi.