İÇ HABERLER
okuma süresi: 5 dak.

Aziz Gülbahar: Direniş milli kimliğimize ve haklarımıza bağlılığımızın bir göstergesidir

Aziz Gülbahar: Direniş milli kimliğimize ve haklarımıza bağlılığımızın bir göstergesidir

MMV Başkanı Aziz Gülbahar, Kıbrıs Türk Halkı’nın 27-28 Ocak 1958 direnişinin 67’nci yıldönümü dolayısıyla yayımladığı mesajda "Direniş milli kimliğimize ve haklarımıza bağlılığımızın bir göstergesidir" dedi.

Yayın Tarihi: 27/01/25 11:12
okuma süresi: 5 dak.
Aziz Gülbahar: Direniş milli kimliğimize ve haklarımıza bağlılığımızın bir göstergesidir

Milli Mücadele Vakfı Başkanı Aziz Gülbahar, Kıbrıs Türk Halkı’nın 27-28 Ocak 1958 direnişinin 67’nci yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak, “Direniş milli kimliğimize ve haklarımıza bağlılığımızın bir göstergesidir” dedi.

Gülbahar mesajında şunları kaydetti:

“ Tarih şahidimizdir ki Kıbrıs Türk halkı, adanın, oynanan oyunlarla İngilizler tarafından ele geçirilmesini hiç bir zaman içine sindirmedi.

Anadolu’da Büyük Önder Atatürk tarafından verilen kurtuluş savaşını yakından izledi, Cumhuriyet’in ilanından gurur duydu, Atatürk devrimlerini gönüllü olarak uyguladı.

Rum- Yunan ikilisinin Enosis hayallerinden rahatsız olan Kıbrıs Türkü yüzünü hep Anadolu’ya dönük tuttu, aklında, fikrinde, gönlünde hep özgürlük besledi büyüttü ve bugünlere geldi.

Unutulmamalıdır ki 2’nci Dünya Savaşı sonrasında galip Devletler arasında yaşanan paylaşım süreci 1821’den itibaren Kıbrıs’ı Yunan hegemonyasında bir ada hayali gören Rum-Yunan ikilisinin Enosis iştahını yeniden kabartmış bunun için Kıbrıs’ta bir terör örgütü kurmuşlardı.

Bilinmelidir ki  Kıbrıs Türkü işte bu evrede yokluk içinde de olsa bir Ada’nın Yunan olmaması, Anavatan Türkiye ile birlikte kendi haklarının da göz önünde bulundurulması için bir milli varoluş ve direniş hareketi başlatmış, 9 Eylül Cephesi, Volkan ve sonunda Türk Mukavemet Teşkilatı’nı kurmuştu.

Talebimiz netti; Eğer diğer pek çok sömürgesinde yaptığı gibi İngiltere Kıbrıs’tan çıkacaksa Türkiye ve Kıbrıs Türk Halkı’nın haklarını göz ardı etmemeli ve Ada, Türkiye ile Yunanistan arasında taksim edilmeliydi.

27 Ocak 1958’de İngilizlerin taksimi kabul ettiği yönünde bir haber etrafa yayılması Kıbrıs Türk Halkı arasında adeta bayram coşkusu yarattı.

Binlerce Kıbrıs Türkü adanın Türkiye ile Yunanistan arasında taksim edilmesini kutlamak, tekrar Türkiye’nin, Mehmetçiğin güvencesine kavuşmanın mutluluğunu ifade etmek üzere sokaklara döküldü, meydanlarda toplandı.

Ama haber doğru değildi ve İngiliz Kıbrıs Türkü’nün Ada’nın Taksimini istemesinden rahatsızdı; başka niyeti vardı.

Bu niyeti gerçekleştirmek için de Lefkoşa’da Girne kapısı ile Atatürk meydanı arasındaki polis önünde toplanan kardeşlerimize sert müdahalede bulunularak üzerlerine araçlar sürüldü, ateş açıldı.

Olaylar bir süre sonra Kıbrıs Türkü’nün İngiliz sömürge idaresine karşı  başkaldırısına dönüştü ve Mağusa’ya da sıçrayarak iki gün sürdü.

Kıbrıs Türkü’nün taksim istencini, kendisine isyanını hazmedemeyen İngiliz sömürge idaresi gaddarca güç kullanarak Lefkoşa’da 5 Mağusa’da 2 olmak üzere 7 kardeşimizin şehit olmasına, çok sayıda kardeşimizin yaralanmasına neden oldu.

27-28 Ocak Direnişi Kıbrıs Türkü’nün, haklarına, milli kimliğine, değerlerine, vatanına, Anavatanı Türkiye’ye bağlılığının kahramanca bir göstergesidir.

Bu direniş Kıbrıs Türkü’nün adada kendi milli ve dini kimliği ile özgürce yaşamak istediğini gösteren ilk büyük olay olması bakımından hep akıllarda tutulması gereken bir direniştir.

Bu direnişle ne İngiliz’e ne de Rum’a teslim olunmayacağı, şehitler vermek pahasına dünyaya gösterilmiştir.

Kıbrıs Türkü dün olduğu gibi bugün de özgürlüğü ile güvenliğinin devamı anlamına gelen Devlet’ine, egemenliğine, Anavatan Türkiye ile kurduğu güçlü bağların devamına yönelik her türlü özveri ve mücadeleye hazırdır.

İç ve dış düşmanlarımız bilmelidir ki yüreğinde özgürlük ateşi, beyninde Türklük ve Atatürkçülük şuuru dışında hiçbir şeyi olmayan Kıbrıs Türkü yok olmaya yüz tutmuş Kıbrıs Türkü bugün Devlet sahibi ciddi ekonomik gücü ve potansiyeli olan bir Halk noktasına gelmiştir ve Halkımız bunun Kıbrıs’ın Yunan olması için silahı kendisine doğrultan, katliamlar yapan sağcısı, solcusu ile tüm Rum Halkı ile Yunanistan’a rağmen başarıldığının farkındadır.

Garantör İngiltere Ada’daki üslerini korumak için statükonun devamı politikası gütmekten vazgeçmeli güçlü Türkiye olgusu ile Kıbrıs Türk Halkı’nın kararlılığını dikkate alarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıma noktasına gelmelidir.

Kıbrıs’ta bir anlaşma ancak ve ancak gerçekler temelinde olur.

Bu ise iki Devlet’in bir işbirliği antlaşması yapması demektir.

Bu vesile ile özgürlüğümüz için canlarını feda eden tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anar, 27-28 Ocak direnişine katılan, destek veren ve bugün aramızda olan herkesi şükranla, aramızda olmayanları rahmetle yad ederim.”

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.