İÇ HABERLER
okuma süresi: 8 dak.

Münür Rahvancıoğlu: Asgari ücret en düşük kamu maaşına eşitlenmeli

Münür Rahvancıoğlu: Asgari ücret en düşük kamu maaşına eşitlenmeli

Bağımsızlık Yolu Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesi ve her iki ayda bir hayat pahalılığı oranında artırılması gerektiğini belirterek, "Özel sektör çalışanlarının mahrum bırakıldığı sefalet ücretine karşı birlikte ses yükseltmesi gerek" dedi.

Yayın Tarihi: 30/01/25 15:19
okuma süresi: 8 dak.
Münür Rahvancıoğlu: Asgari ücret en düşük kamu maaşına eşitlenmeli

Bağımsızlık Yolu Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesi gerektiğini ve her iki ayda bir hayat pahalılığı oranında artırılması gerektiğini söyledi.

Bağımsızlık Yolu Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, Kanal T’de asgari ücretin tartışıldığı programda Damla Dabis’in sorularını yanıtladı.

Programda yaptığı açıklamada cuma gün sendikaların çağrısıyla gerçekleştirilen eylem değinerek çok anlamlı olduğunu belirten Rahvancıoğlu, kamuda örgütlü 34 sendikanın, özel sektör çalışanlarının mahrum bırakıldığı sefalet ücretine karşı birlikte ses yükseltmelerini ve kabul edilemez olduğunu belirtmelerinin çok önemli olduğunu vurguladı.

Geçmişte de sendikaların parça parça ses verdiğini söyleyen Rahvancıoğlu, bu kadar geniş bir sendikal yelpazenin tek bir konu özelinde hareket etmesini bir eşik olarak değerlendirdi ve sendikaları tebrik ettiğini ifade etti.

“Emekçiler bir toplumun ezici çoğunluğunu oluşturur ve emek hareketi bölündüğü taktirde idare edilebilir” diyen Rahvancıoğlu, emekçilerin sırtından hayatlarını kazananların ise o toplumun çok küçük bir azınlığını oluşturduğunu belirtti.

Rahvancıoğlu, bir azınlığın bir çoğunluğu yönetebilmesi için onu bölmesi gerektiğini, bu anlamda da kamu özel ayrımının yıllardan beridir bu toplumda oynanan kartlardan biri olduğunu aktardı.

Rahvancıoğlu, “olması gereken nitelikli bir yaşamda herkesin yukarda buluşmasıdır, yukarda olanların aşağı çekilmesi değildir” şeklinde konuştu.

“İKİ AYDA BİR HAYAT PAHALILIĞI ORANINDA ARTIRILMALI”

Münür Rahvancıoğlu, Bağımsızlık Yolu’nun 2018 yılından beridir asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesi ve iki ayda bir hayat pahalılığı oranında artırılması talebiyle hareket ettiğini söyledi.

Bu talebin yasa tasarısını hazırlayıp 4’lü koalisyon hükümeti eski Çalışma Bakanı Zeki Çeler’e sunduklarını ve bir geri dönüş almadıklarını vurguladı.

 Bu talebi seçim döneminde Halkın Partisi’nin de billboardlarında kullandığını ifade eden Rahvancıoğlu, söz ne kadar yayılırsa emekçiler için o kadar olumludur ifadelerini kullandı.

İstatistik Kurumu’nun verilerine dayanarak TÜFE üzerinden yaptıkları çalışmadan bahseden Rahvancıoğlu, 2011 yılından 2018 yılına kadar 7 yılda asgari ücretlinin reel ücret bazında 8 maaş kaybettiğini hesapladıklarını, maaşlarının eridiğini söyledi.

2018’den bugüne ise daha çok asgari ücret artışı yapıldığını ve oranların da hayat pahalılığı oranlarına giderek yaklaştığını belirten Rahvancıoğlu, “hatta bazı aylarda da geçti” dedi.

Hayat pahalılığının asgari ücret için bir kriter olmadığını vurgulayan Rahvancıoğlu, “14 yılda kaybettiklerimiz geri verilecekse hayat pahalılığından daha fazla artış verilmesi gerek” ifadelerini kullandı

Rahvancıoğlu, servetine servet katanların cebinde durmak yerine bize geri verilecekse hayat pahalılığının üstünde artış yapılması gerektiğini söyledi.

Rahvancıoğlu, ideal bir dünyada insanların ücretleri belirlenirken onların insanca yaşayacakları bir şekilde belirlendiğini, ancak yaşadığımız düzende, dünyanın birçok ülkesinde ve özellikle Kıbrıs’ın kuzeyinde ücretin bir pazarlık meselesi olduğunu, bu sebeple de sendikalara gerek olduğunu dile getirdi.

Yöneticiler veya patronların bu insanların da insanca yaşaması gerekir demediğini belirten Rahvancıoğlu, bu giderse başkası gelir, yerli çalışmazsa yabancı çalışır dediğini anlattı. “Pazarlıkta hakkımız olanı almak için veya elimizde olanı vermemek için özel sektör çalışanlarının sendikalaşması gerekir” diyen Rahvancıoğlu, özel sektörün örgütlenmesi ve güçlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Rahvancıoğlu, Bağımsızlık Yolu’nun asgari ücretin en düşük maaşa eşitlenmesi mücadelesini hale hazırda güçsüz olan özel sektör çalışanına güçlenene kadar bir can simidi olması için dillendirdiklerini belirtti.

“Alım gücünü yükseltmek için yapılsa politikalar da ortaya koymak gerekir” şeklinde konuşan Rahvancıoğlu, bugün yaşayan insanların bugünkü sorunlarını bugün çözmek için de asgari ücretin şu an arttığından daha da artması gerektiğini söyledi.

“FİYATLARIN ARTIŞ SEBEBİ ÜCRETLER DEĞİL, ULTRA ZENGİNLERİN KAR HIRSI”

Maliye bakanının, “Ücretleri yüksek olduğu için Güney’e alışverişe gidiyorlar” derken, “esas ima edilmek istenenin siz maaş artışı aldıkça burada piyasa pahalılanıyor” olduğunu kaydeden Rahvancıoğlu, bu konuyla ilgili hem Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası hem de Kıbrıslı Türk ekonomist Engin Kara’nın araştırmalarına değindi.

Rahvancıoğlu, ücretlerin fiyatlara yansımasının yüzde 1 bile olmadığının kanıtlandığını kaydetti.

Ekonominin bir bilim olduğunu ifade eden Rahvancıoğlu, ücretlerin fiyatlara yansımasının çok düşük olduğunun görüldüğünü belirtti.

Fiyatların artma sebebinin ise kar oranlarının yüksekliği olduğunun altını çizen Rahvancıoğlu, “Pahalılığın sebebini emekçinin ücretinde değil patronların etiketleri değiştiriyor olmasında arayacaksınız” dedi. 

Rahvancıoğlu, İstatistik Kurumu’na göre 2021-2022 hane halkı tüketim harcamaları ülke ortalamasına göre bütçenin yüzde 21.6’sının konut, su, gaz elektrik ve diğer yakıtlara gittiğinin görüldüğünü belirtti.

Bütçeden geriye kalanının ise yüzde 20’sinin gıda ve alkolsüz içeceklere, yüzde 18’nin ulaştırmaya, yüzde 6’sının eğitim hizmetlerine, yüzde 4.7’nin de sağlığa harcandığını anlatan Rahvancıoğlu, burada zenginlerin kazandığını söyledi.

Rahvancıoğlu, halkın bütçesinin çoğunun AKSA’ya, eğitim, sağlık ve market sektörü patronlarına gittiğini bunu tersine çevirmenin yolunun da sosyal devleti yeniden inşa etmekten geçtiğini vurguladı.

Bir grup ultra zenginin bu halkın en temel ihtiyaçlarının üzerine çöreklendiğini anlatan Rahvancıoğlu, bir de üstüne teşvik, hibe, muafiyet aldıklarını yani devletin bütçesinden onlara kaynak aktarıldığının altını çizdi.

“SENDİKALAŞMA VERGİ KAÇIRMA VE KAYIT DIŞLIĞIN ÖNÜNE GEÇECEK”

Sendikasız çalıştırılmanın yasaklanması, vergi kaçırmanın, kayır dışı işçi çalıştırmanın önünde engeldir diyen Rahvancıoğlu, “10 kişi ve üzeri işçi çalıştıran işyerlerinde sendikasız çalıştırılmak yasaklanmalı” dedi.

Liberalizmin merkezi ABD’de bile özel sektörde yüzde 6 sendikalaşmanın olduğuna dikkat çeken Rahvancıoğlu, ülkemizde ise bu oranın yüzde 1 bile olmadığını söyledi.

Özel sektörde sendika olmamasının birçok soruna neden olduğunu düşündüklerini ifade eden Rahvancıoğlu, sendikanın, sesi çıkmayan özel sektör emekçisinin sesi olacağını vurguladı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.