Burak Maviş: İki toplumlu, iki bölgeli federasyon, Kıbrıs’ta kalıcı barış ve istikrarın tek yoludur

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Haravgi Gazetesi’nden Eleni Konstantinu ile yaptığı röportajda, Kıbrıs’ta kalıcı barış ve istikrarın sağlanması için iki bölgeli, iki toplumlu federasyonun tek yol olduğunu vurguladı.

Yeni sınır kapılarının açılmasının güven inşası açısından kritik bir adım olduğunu belirten Maviş, liderlerin bu süreçte sorumlu davranması gerektiğini ifade etti. Sendikaların sürece aktif katkı sunmaya hazır olduğunu da ekleyerek, müzakerelerdeki belirsizliğe rağmen barış ve çözüme olan inancın sürdüğünü dile getirdi.

Röportajın tamamı şu şekikde:

"Kıbrıs müzakerelerindeki belirsizlik yıllardır hayal kırıklığı yaratsa da, barış ve çözüme olan inancımızı koruyoruz. Federasyon temelinde bir çözüm, sadece geçmişin yaralarını sarmakla kalmayacak, ortak geleceğimizi de şekillendirecektir.

Yaklaşan 5+1 konferansı ve liderler görüşmeleri, sürece yeni bir ivme kazandırabilir. Ancak kalıcı sonuçlar için somut ve kararlı adımlar atılmalıdır. Bölünmüşlüğü pekiştiren sınırlar kaldırılmalı, daha fazla geçiş kapısı açılarak toplumlar arasındaki etkileşim artırılmalıdır.

Her iki toplumun liderlerinin sunduğu açılımlar, “ya hep ya hiç” anlayışıyla değil, hassasiyetler gözetilerek ve makul öneriler çerçevesinde ele alınmalıdır. Hristodulis’in 8 maddelik önerisinde Gaziler-Kiracıköy (Piroi-Athienou), Haspolat (Mia Milia), Erenköy (Kokkina) ve Lurucina (Louroujina) sınır kapılarının açılması net bir şekilde ortaya konmuştur. Sayın Tatar’ın bu önerilerden ikisine olumlu yaklaştığını biliyoruz.

Ancak, Tatar’ın sınır kapıları dışında başka bir önerisi olup olmadığı veya bu önerilere karşı bir görüş sunup sunmayacağı henüz belirsizdir.

Bizim görüşümüz, Haspolat (Mia Milia) ve Lurucina (Louroujina) kapılarının derhal açılması, diğer iki kapının ise belirli bir takvime bağlanması yönündedir. Ayrıca, Lefkoşa’da Mağusa Kapısı’nın da açılmasını talep ediyoruz. Eğitim Teknik Komitesi’nin aktif hale getirilmesi de sürece önemli bir katkı sağlayacaktır. Yeni sınır kapılarının açılması, güven inşası açısından kritik bir adımdır ve Cenevre öncesinde olumlu bir atmosfer yaratılması için önemli bir fırsat sunmaktadır.

Bu fırsatın liderlerin egoları veya karşılıklı reddedici tutumlarla heba edilmemesi gerektiğine inanıyoruz. Her iki liderin de sorun yaratan değil, çözüm üreten bir yaklaşım sergilemesi büyük önem taşımaktadır.

Bununla birlikte, Gençlik Teknik Komitesi, Hakikat Komisyonu ve Sivil Toplum eksenli Kıbrıs Sorunu Danışma Komitesi’nin kurulması gibi önerilerin de detaylandırılması gerekmektedir. Pile konusu da çözülmesi gereken öncelikli başlıklardan biridir.

Özellikle sivil toplum alanında ortak bir karar alınması halinde, bu süreçte aktif rol almaya hazırız. Sendikalarımız ve örgütlerimiz, WFTU, CPDC, AHDR ve Kadın Koalisyonu içinde iki toplumlu çalışmalar konusunda tecrübe sahibidir. Ayrıca, en geniş kitlelere ulaşan örgütlerin desteğini almış bulunmaktayız.

İki toplumlu, iki bölgeli federasyon, Kıbrıs’ta kalıcı barış ve istikrarın tek yoludur. Böyle bir çözüm, adanın uluslararası hukuka tam entegrasyonunu ve Avrupa Birliği ile bütünleşmesini sağlayacaktır.

Kıbrıs’ın geleceği, bölünmüşlükten değil, birlikten doğan güçtedir. Bizler bu inançla hareket etmeye ve barış için sorumluluk almaya devam edeceğiz"