Erdoğan: Türkiye'nin gelecek vizyonuna ayak bağı terör prangasını parçalayıp atmak istiyoruz
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin gelecek vizyonuna ayak bağı terör prangasını parçalayıp atmak istiyoruz. Bölgemizdeki kritik gelişmeler, iç siyasetimiz bunun için elverişlidir" dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş'ta Merkez Spor Kompleksi'nde düzenlenen AK Parti 8. Olağan İl Kongresi'nde konuştu.
Konuşmasına, tüm Kahramanmaraşlıları selamlayarak başlayan Erdoğan, "Maraş her ferdiyle, her karış toprağıyla, insanı sarıp sarmalayan sıcaklığıyla, Necip Fazıl üstadın da dediği gibi gönlümüzde ayrı bir yere sahiptir" diye konuştu.
Sütçü İmam, Ukkaşe Hazretleri, Malik Ejder Hazretleri'nin, Afşin Bey başta olmak üzere Malazgirt Gazi beylerinin, Dulkadiroğulları'nın ve Kahramanmaraşlı şairlerin bu şehri ayrıcalıklı kıldığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Bunların yanı sıra Maraş'ın her dönem farklı yönleriyle tezahür eden 'kahraman' karakterini biliyoruz. Maraş'ın kahramanlığı sadece adında değil, sadece dilinde değil, sadece cesaretinde değil, kanındadır, canındadır, gönlündedir, DNA'larındadır. Maraş'ın kahramanlığı acılara ve felaketlere karşı onurlu duruşundadır. Maraş'ın kahramanlığı, çığırtkanlık yapmadan, tabiatına yakışır şekilde, felaketlerin ve acıların üstesinden gelme kabiliyetindedir."
Kahramanmaraş'ın, İstiklal Mücadelesi'nin öncüsü olduğunu; azimle, ilimle, irfanla, vatan ve millet sevgisiyle yoğrulduğunu aktaran Erdoğan, şehrin 6 Şubat depremlerinde sarsıldığını, yıkıldığını ve nice evladını kara toprağın bağrına verdiğini söyledi.
Erdoğan, bu vesileyle bir kez daha depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, Kahramanmaraşlılara ve millete başsağlığı diledi, Kahramanmaraş Kadın Kolları İl Başkanı Gül Çitil Okur ile eşini ve kızını rahmetle yad etti, kayıplar için Allah'tan dayanma gücü ve sabır dileğinde bulundu.
"KALPLERİMİZİ BİRBİRİNE KENETLİYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yarimiz olan, diğer yarımız olan Kahramanmaraş'ı, Allah'ın izniyle yarı yolda bırakmadık, bırakmıyoruz, hiçbir zaman da bırakmayacağız. Acıların paylaştıkça azalacağı, sevinçlerin paylaştıkça çoğalacağı inancıyla, yüreklerimizi birleştiriyor, kalplerimizi birbirine kenetliyoruz. Rabb'im, ülkemizi, milletimizi, şehirlerimizi her türlü afetten, felaketten, husumetten muhafaza buyursun. Rabb'im, salonlara sığmayan şu muhabbetimizi de daim eylesin." ifadelerini kullandı.
Büyük acıların, aynı zamanda yol açtığı büyük sonuçlarla milletlerin kader çizgilerindeki kritik yol ayrımlarını ifade ettiklerini dile getiren Erdoğan, Orhan Şaik Gökyay'ın Maraş şiirinden dizeler okudu.
Allah'ın izniyle kara günlerin geride bırakıldığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bildiğimiz, sevdiğimiz, mamur ve bayındır Maraş'ı, adeta küllerinden yeniden doğarcasına, beraberce yeniden inşa ediyoruz. Kongremize gelmeden önce deprem konutlarımızın kura çekiliş törenini gerçekleştirdik. 155 bininci konutumuzun kurasını çekerek anahtarını hak sahibi kardeşimize teslim ettik. Bu konutların 3 bin 499'u Kahramanmaraş'taydı. Ayrıca şehrimizde 17 bin 500 kişilik stadyumun da olduğu büyük bir spor kompleksinin yapımına başlıyoruz. Hem konutlarımızın hem de spor tesisimizin şimdiden sizlere hayırlı olmasını diliyorum."
"KİBİRDEN DAİMA ALLAH'A SIĞINDIK"
Başarıları büyüdükçe tevazuda büyüyen bir kadro olduklarını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Tekebbürden, kibirden, böbürlenmekten daima Allah'a sığındık. Hiç mütevazı olmayacağımız bir husus varsa o da ülkenin tüm hayati meseleleri gibi, deprem yaralarını saracak inanca, iradeye, birikime ve dirayete bizim sahip olduğumuzdur. Depremin üzerinden henüz 21 ay gibi kısa sayılabilecek bir süre geçmesine rağmen şehirlerimizin çoğunun yeni silüetleri şekillenmeye başladı. Yeni binalarımız, konutlarımız, köy evlerimiz, yollarımız, meydanlarımız birer birer yükseliyor. Hatırlarsanız birileri, milletimizi umutsuzluk bataklığına itmek için kalplerindeki öfkeyi depremzedelerimize hakaretle dışa vurmuşlardı. Aynı çevreler, sadece bununla kalmamış, yaraları daha da kanatmak için şehirlerimizin imarının mümkün olmadığı yalanını körüklemişlerdi. Bu şeamet tellalların başında da eski CHP Genel Başkanı vardı. Peki, sonra ne oldu? Bize 'enkazın altında kalacak' diyen zatın bizatihi kendisi, önce seçim sandığının, sonra da kurultay sandığının altında kalarak 'bay bay' oldu. Şimdi ne yüzüne bakan ne kapısını çalan var ne mikrofon uzatan var. Prim kazanmak, gündeme gelmek için sürekli şu anda bize sataşıyor ama artık bize sataşması da kendisine hiçbir fayda sağlamıyor. Eski genel başkanın kötü mirasını maalesef, yeni genel başkan da aynı şekilde devam ettiriyor. Yapıcı muhalefet diye bir kavram lügatlerinde yok. Ya yapılan işe takoz oluyorlar ya da milletin umutlarını kırmak için akla ziyan yollar deniyorlar. Konuttan hastaneye, okuldan parka kadar gözlerinin önünde yükselen yeni yerleşimleri inkar eden bir zihniyetle karşı karşıyayız. Ortada parmakla gösterebilecekleri hiçbir eserleri yok ama iş çamur atmaya, milletin moralini bozmaya gelince, maşallah hep en ön saftalar. Ne demişler 'vermeyince mabut neylesin Sultan Mahmut.' Bizim de bunlara yapabilecek hiçbir şeyimiz yok. Gözü olup görmeyene, hakkı bilip konuşmayana verilebilecek en güzel cevap, evlerine yerleşen vatandaşlarımızın bize ettikleri hayır dualardır."
Kahramanmaraş'ı tekrar ayağa kaldırmak için gecesini gündüzüne katan kamu kurumlarına, sivil toplum örgütlerine, işçilere, firmalara, bu şehre gönül veren herkese teşekkür eden Erdoğan, aynı şekilde, bu zorlu süreçte, fedakarca çalışan, yaraları kapatmak, gönülleri tamir etmek, kalpleri ferahlatmak için koşturan parti teşkilatının her bir mensubuna da şükranlarını sundu.
"AK PARTİ MİLLETİN KURDUĞU BİR PARTİDİR"
AK Parti'nin milletin kurduğu, istikamet verdiği, iktidara getirdiği bir parti olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AK Parti, maruz kaldığı her badirede milletin dağ gibi arkasında durduğu, milletin demokrasi, hak, özgürlük, eser ve hizmet siyasetine meftun olduğu, yalpaladığında da tabiri caizse milletin 'ayar verdiği' bir partidir. Açık yüreklilikle söylemek gerekirse yerel seçimlerin sonuçlarını, işte böyle bir 'ayar verme' olarak görüyoruz. Millet, sandık yoluyla mesajlarını çok net biçimde bizlere iletmiştir. Biz de sandıktan çıkan mesajları öpüp başımızın üstüne koyduk. Komplekse kapılmadan, kolaycılığa asla kaçmadan kendimizi her alanda sigaya çekiyoruz. Eksiklerimizi tamamlayacak, hatalarımızı düzeltecek, vizyonumuzu güçlendirecek çalışmaların hazırlıklarını yapıyoruz. Cumhuriyet tarihinde, kaderi, icraatı, kadroları milletle bu kadar iç içe geçmiş bir başka parti göremezsiniz. Rahmetli (Adnan) Menderes ve rahmetli (Turgut) Özal'ın açtığı yolu zirveye ulaştırmak, AK Parti'ye nasip olmuştur."
AK Parti'nin değişimin hayatın her alanı gibi siyasetin de tabii parçası olduğuna inanan bir siyasi hareket olduğunun altını çizen Erdoğan, "İşte bunun için diyoruz ki, partimizde kadrolar değişir, aşkımız değişmez. Partimizde kadrolar değişir, millete hizmet sevdamız değişmez. Partimizde kadrolar değişir, devletimize, vatanımıza, bayrağımıza olan bağlılığımız değişmez. Partimizde kadrolar değişir, Türkiye'yi birlik içinde, dirlik içinde, tarihinde hiç olmadığı kadar güçlü bir şekilde geleceğe taşıma hedefimiz değişmez. Partimizde kadrolar değişir, Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme azim ve irademiz asla değişmez." değerlendirmesini yaptı.
Bunun için kongreleri, tıpkı her baharda tekrar canlanan tabiat gibi bir yenilenme, yeni başlangıçlara kapı açma fırsatları olarak gördüklerini dile getiren Erdoğan, "Azmimizin bilenmesi, aşkımızın filizlenmesi, sevdamızın gürleşmesi, umutlarımızın tazelenmesi yolunda atacağımız her adım, milletimize olan minnettarlığımızın bir ifadesidir." dedi.
Millete efendilik taslamaya değil, hizmetkarlık yapmaya talip olduklarını belirten Erdoğan, Allah ömür verdikçe millete hizmet yolundan ayrılmayacaklarını söyledi.
Her kim millete tepeden bakıyorsa, inancıyla, örtüsüyle, adetiyle, kıyafetiyle, konuşmasıyla insanları küçümsüyorsa kendilerinden olmadığını vurgulayan Erdoğan, şunları ifade etti:
"Her kim, bu milleti kökeni, hayat tarzı üzerinden bölüyorsa, insanlarımızı kutuplaştırıyorsa, aynı şekilde bizden değildir. Şunu tüm teşkilatımızın bilmesini istiyorum, bizim hayatımız, köksüz taklitçilerle, devleti ve milleti kene gibi sömüren asalaklarla mücadeleyle geçti. Bizim hayatımız, kendini milletten ve milli iradeden üstün gören kibir kulelerini yere sermekle geçti. Bizim hayatımız, halka rağmen halkçılık yapan jakobenlere hadlerini bildirmekle geçti. Son nefesimize kadar da bu duruşumuzu bozmayacağız. Rahmetli Aliya İzzetbegoviç, 'Savaş ölünce değil, düşmana benzeyince kaybedilir' diyor. Unutmayınız siyasetteki yarış da sandıkta oyunuz azalınca değil, mücadele ettiklerinizin karakterine bürününce kaybedilir. AK Parti olarak biz bu tuzağa düşmeyeceğiz. Şayet içimizde rotasını yitirenler, istikametini şaşıranlar varsa onları behemehal hak yola, davamızın dairesi içine, medeniyet mücadelemizin saflarına çekerek yeniden kazanacak, yeniden kucaklayacağız."
Erdoğan, siyaseti "gönüllere girme seferberliği" olarak tanımlayarak "Siyasette başarının yolu, insan kaybetmekten değil, insan kazanmaktan geçer. Ayrışarak değil, birleşerek büyüyeceğiz. Öteleyerek değil, saflarımıza katarak güçleneceğiz. Kaybedecek tek bir insanımız, tek bir vatandaşımız, tek bir arkadaşımız yoktur." diye konuştu.
Hedefin, 85 milyon vatandaşın hepsinin gönlüne girmek olduğunu, işe önce yakın çevreden, kendi kadrolarından başlayacaklarını belirten Erdoğan, 12 Ekim'de başlattıkları ilçe kongrelerini hemen hemen tamamladıklarını, 8'inci Olağan İl Kongrelerine ise Kahramanmaraş'ta "bismillah" dediklerini söyledi.
"UMUDUN VE İCRAATIN PARTİSİ HALİNE DÖNÜŞTÜRECEĞİZ"
Kongrelerin, işte bu seferberliğin, bu hayırda yarışın işaret fişekleri haline getirilmesi gerektiğine işaret eden Erdoğan, "AK Parti'yi yüzde 50 bandının üstünde tutacak yeni bir siyaset anlayışını, yeni bir vizyonu, yeni bir siyasi programı, yeni bir heyecanı, ancak bu şekilde tesis edebiliriz. Velhasıl hem inşa hem ihya yöntemiyle AK Parti'yi, tıpkı son 22 yılda olduğu gibi önümüzdeki dönemlerde de umudun ve icraatın partisi haline dönüştüreceğiz. İnşallah bunu da hep beraber başaracağız." dedi.
Son dönemde dünyada ve Türkiye'nin bölgesinde yaşanan olaylara dikkati çeken Erdoğan, şunları ifade etti:
"Kuzeyi ve güneyiyle bölgemizde yanan ateşi ülkemize sıçratmak için her yolun denendiğini biliyorsunuz. Bakınız Türkiye, geçmişte, soğuk savaş politikalarının bir uzantısı olarak, küresel güç rekabetinin laboratuvarı olarak görüldü. Ülkemiz üzerinde, farklı zamanlarda çok sayıda toplumsal ve siyasal mühendislik projesi denendi. Aynı mahallede yaşayan, aynı sokağı paylaşan, aynı bayrağın gölgesinde huzur bulan insanlarımızın arasına nefret tohumları saçtılar. Kardeşi kardeşe kırdırmak için nice kirli senaryoları devreye aldılar. Ne yazık ki bu alçak provaların yapıldığı yerlerden biri de Maraş'tı. AK Parti'nin en büyük başarılarından biri, uzunca bir süre ülkemizin iç cephesini sarsan işte bu sinsi senaryoyu yırtıp atmasıdır. Kardeşlik siyasetimizle 85 milyonun tamamını kucakladık. Mezhep, meşrep, köken farklılıklarımızı ayrışma unsuru değil, milletimizin zenginlik kaynağı olarak telakki ettik. Artık herkes biliyor ki, Türkiye birilerinin deneme tahtası, gerginlik hattı, istikrarsızlık üretme alanı değildir. Türkiye artık, 'hadi çocuklar günü geldi' deyince harekete geçirilen kuklalarla darbe yapılacak, siyaseti, ekonomisi, sosyal düzeni dizayn edilecek, istikameti belirlenecek bir ülke değildir. Türkiye artık, terör ve şiddet sopasıyla kolayca hizaya sokulacak bir ülke de değildir."
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.