DÜNYA
okuma süresi: 7 dak.

Netanyahu, Batı’nın baskısı nedeniyle Filistinli dernekleri etkileyen yasayı geri çekti

Netanyahu, Batı’nın baskısı nedeniyle Filistinli dernekleri etkileyen yasayı geri çekti

Netanyahu, ilgili maddeyi hükümetinin gündeminden çıkarmaya karar verdi.

Yayın Tarihi: 29/05/23 15:56
okuma süresi: 7 dak.
Netanyahu, Batı’nın baskısı nedeniyle Filistinli dernekleri etkileyen yasayı geri çekti

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail'deki solcu ve Arap sivil toplum kuruluşların yanı sıra Batı Şeria’da ve Doğu Kudüs'te Filistinlilere hizmet eden derneklerin faaliyetlerine kısıtlamalar getirmeyi amaçlayan Dernekler Yasası'nı geçirme sürecini durdurdu. 

Netanyahu, hükümetindeki aşırı sağcıların itirazı nedeniyle Siyonizm ve yerleşimcilerin lehine başka yasa tasarıları çıkarmayı kabul etti.

Tel Aviv'deki siyasi kaynaklar, ABD, Almanya, Fransa ve diğer Batı ülkelerinin Başbakan Netanyahu’ya ve Dışişleri Bakanı Eli Cohen’e pazar günü İsrail Meclisi’ndeki (Knesset) Yasama Komisyonu’nda yasanın onaylanmasının durdurulması için açık bir talepte bulunduklarını aktardılar.

İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly ve Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, İsrail Dışişleri Bakanı Cohen ile bizzat temasa geçerek yasanın çıkarılmamasını talep ettiler. Tel Aviv'deki bir diplomat, yasa tasarısından en çok Almanya rahatsız olmuş gibi göründüğünü ve İsrail hükümetine çeşitli kanallardan bu konuda mesajlar ilettiğini belirtti.

Almanya'nın Tel Aviv Büyükelçisi Steffen Seibert, paylaştığı tweette şunları söyledi:

“Yasa tasarısı adeta şimşek hızındaydı. Bu da hükümetin, İsrail’i şekillendirmesi gereken demokratik değerlerin hayati bir bileşeni olan sivil toplum kuruluşlarına zarar verme niyetinde olduğunu gösteriyor.”

İsveç'in Tel Aviv Büyükelçisi Erik Ullenhag de Twitter hesabından, “İsrail'in bir dostu olarak, sivil toplum kuruluşları konusunu yetkililerle görüştüm. Onlara demokrasiye ve liberal değerlere düşman olan böyle bir yasa çıkarmamalarını tavsiye ettim” mesajını paylaştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise yasa tasarısının anti-demokratik bir yasa olduğunu ve İsrail'in hukuk kitaplarında yer almaması gerektiği vurgulandı. Söz konusu yasa tasarısı, İsrail’deki sivil kuruluşlarının ve Batılı hükümetlerden yardım ve fon desteği alan Batı Şeria merkezli sivil toplum kuruluşlarının gelirlerine vergi getirmeyi amaçlıyor. Fakat yasa ‘şahsi bir yasa’ olarak görünüyor, yani henüz hükümet tarafından kabul edilmedi. Yasanın Knesset'te (İsrail Meclisi) bir ön okumadan geçmesi gerekiyor ve ardından ancak hükümet tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girebilir.

Yasa tasarısı, Likud Partisi’nin Knesset üyesi Ariel Kallner tarafından önerildi. Kallner, yasa tasarısını ‘yabancı hükümetlerin İsrail meseleleri üzerindeki etkisini ve sol eğilimli sivil toplum kuruluşları tarafından alınan bağışları azaltmayı’ amaçladığını öne sürdü.

Yasa taslağına göre ister kamu kurumu ister kâr amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşu olsun, yabancı bir devletten bağış alan bir derneğin ya da kuruluşun tanınmayacak, yabancı hükümetlerin bağışlarından yararlanan dernekler ve kuruluşlar, gelirleri üzerinden yüzde 65 oranında vergiye tabi olacak ve bağışçıları da vergi indirimi hakkına sahip olmayacak.

İsrailli üst düzey bir yetkilinin Kanal 13 televizyonu tarafından aktarılan açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Başbakan Netanyahu, İsrail'in müttefiklerinin mesajlarına yansıyan endişeler çerçevesinde bu konuyla bizzat ilgileniyor. Bu konuda ne yapılacağına, yasa tasarısının onaylanmasını birkaç hafta ertelemeye ya da tamamen geri çekmeye ve daha iyi hazırlanmış bir yasayla değiştirmeye karar vermek Netanyahu'nun ofisi ve Dışişleri Bakanlığı'nın yetkisinde.”

Bakan Cohen, görüştüğü Batılı yetkililere İsrail'in yasalarını çıkarma sürecinde dış müdahaleyi reddettiğini söylese de İsrailli üst düzey yetkili, Netanyahu’nun güven verici mesajlar gönderdiğini ve İsrail'in Batı’daki dostlarına bunun ‘(hükümetinin) ilk aşamalarında ödemesi gereken şahsi bir fatura’ olduğunu açıkladığını söyledi.

Ancak açıklama Batı tarafından henüz kabul görmedi. İsrail hükümeti yetkilileri, Batı’nın tepkisini, ‘ABD Başkanı Joe Biden yönetimi de dahil olmak üzere yabancı taraflardan destek ve fon alarak yargıyı zayıflatmayı ve siyasallaştırmayı amaçlayan yargıya darbe planı olarak görülen’ yargı reformuna karşı olduğu suçlamasında bulundular. Netanyahu, daha önce ‘sol görüşlü sivil toplum kuruluşlarını, yabancı fon alan ve hükümetini devirmeye çalışan kurumlar olmakla’ suçlamıştı.

Tel Aviv'deki göstericiler, cumartesi akşamı Netanyahu hükümetinin yargıyı zayıflatma ve yargının yetkilerini baltalama planı’ olarak niteledikleri yargı reformuna karşı protestolar düzenlendiler. Protesto gösterileri “Demokrasiye evet, diktatörlüğe ve yalan politikasına hayır” sloganlarıyla Tel Aviv'de ve İsrail'in çeşitli bölgelerinde 150 noktada üst üste 21 haftadır her cumartesi düzenleniyor.

Bu cumartesi katılımcı sayısı 200 bin civarında olmasına rağmen (önceki haftalarda yaklaşık 350 bine ulaşmıştı) daha derin ve daha yoğun mesajlar verildi. Daha geniş kesimler, demokrasinin ayaklar altına alınması ile Filistin topraklarında yaşanan olaylar arasında bir bağlantının olduğunu düşünmeye başladı. Hükümeti ‘bölgesel bir savaşı körüklemeye çalışmakla’ suçladılar.

Gösterilerin Tel Aviv'deki organizatörlerinden önde gelen bir isim, hükümetin yargı reformunu tamamen geri çekene kadar hükümetle diyaloğun durdurulması çağrısında bulunan eski Genelkurmay Başkanı ve eski Savunma Bakanı Moşe Ya'alon olması dikkat çekti. Ya'alon hükümet ile muhalefet arasındaki diyaloğa arabuluculuk yapan Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un yanı sıra bu diyaloga katılan iki muhalefet lideri Benny Gantz ve Yair Lapid’i, ‘Netanyahu'nun tuzağına düşmekle’ suçladı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.