ABD, Suriye’nin kuzeyinde YPG’nin kontrol ettiği bölgelerde bulunan askeri üslerine HIMARS sevk etti

Hürriyet gazetesinde dün yer alan bir haberde, ABD’nin Lockheed Martin tarafından üretilen HIMARS sistemini Suriye’nin kuzeyindeki Deyr-i Zor vilayetindeki ABD üssüne nakledildiği iddia edildi.

Söz konusu haberde, “ABD güçleri, bölgedeki askeri noktalarının İran destekli militanlar tarafından hedef alınmasının ardından geçen yıldan bu yana Haseke, Deyr-i Zor ve Rakka’daki üslerini güçlendirmeye başlamıştı” ifadeleri kullanıldı.

Habere göre, ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) yetkilisi “Suriye’de konuşlandırılmış HIMARS mevcut fakat ABD, YPG’ye bu sistemi temin etmedi” ifadelerini kullandı. 

ABD Kara Kuvvetleri’nin envanterinde bulunan en önemli silahlardan biri olan bu sistem, ilk kez 2010’da Afganistan’da, daha sonra DEAŞ’a karşı Irak’ta kullanıldı.

Rakka operasyonu sırasında ABD ilk kez bu sistemleri 2017’de Suriye’ye de geçici olarak konuşlandırdı.

AK Parti Genel Başkan Danışmanı Prof. Dr. Yasin Aktay, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda Cumhur İttifakı’nı destekleyen Sinan Oğan’ın, ‘sığınmacıların gönderilmesi hakkında bir takvim oluşturulduğuna’ dair iddiasını yalanladı.

Aktay, bir televizyona yaptığı açıklamada, “Takvim falan yok. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, zaten neredeyse 2-3 yıldır Suriye’de gönüllü olarak gitmesi için şartlar oluşturuyor. Şehirler oluşturuluyor” diye konuştu.

Oğan söz konusu açıklamasında şu ifadelere yer vermişti;

“Türkiye’nin en önemli sorunlarından birisi olan sığınmacılar ve kaçaklar meselesinde artık bir takvim mevcuttur ve bu takvim en kısa zamanda işlemeye başlayacaktır. Ülkemizdeki sığınmacıların bir takvim çerçevesinde ülkelerine güven içerisinde geri gönderilmesi için tüm şartlar zorlanacaktır.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim kampanyası sırasında, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde ‘terör örgütlerinden’ temizlediği bölgelerde, bazı sivil kuruluşlarla işbirliği ve bazı kardeş ülkelerden sağlanan fonlarla bir milyondan fazla Suriyeliyi barındırmak için konutlar inşa edileceğini bildirdi.

Aktay açıklamasında, Suriyelilerin Türkiye’de kalması konusunda Sinan Oğan ile Ümit Özdağ arasında üslup ve endişe farkı olduğunu söyleyerek, şu ifadelerle devam etti;

“Bu nüfusun 20 yıl sonra neler getirip neler götüreceğin Ümit Özdağ’ın kafası algılayamaz. Bu iş biraz da sosyolojik bir iştir. Türkiye’nin emme ve entegre etme kapasitesi çok güçlüdür. Gerekirse bunları Türkiye’nin bir parçası haline getirir, Türkleştirir. Bunlar Türkiye’ye çok daha sadık bir kitle haline de gelirler.”

Öte yandan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, cumhurbaşkanı seçimi ikinci turu sonrası Al Jazeera için bir makale kaleme aldı.

Altun makalesinde şu ifadeleri kullandı;

“Bu seçimde Cumhurbaşkanı Erdoğan sadece muhalefet adayını yenilgiye uğratmakla kalmamış, muhalefetin desteğine ihtiyaç duyduğu yabancı düşmanı ve mülteci karşıtı unsurları da mağlup etmiştir. Bu bağlamda, bu zafer Sayın Cumhurbaşkanımızın mülteci sorununa yaklaşımının bir kanıtı oldu. Zira bu yaklaşım, mültecilerin ana vatanlarında barışı tesis etmeye çalışırken Türkiye'nin ihtiyaç sahiplerine kucak açan bir ülke olduğunu ortaya koyan bir yaklaşımdır.”