AP'deki oylamaya günler kala, von der Leyen'in güvenoyu alıp alamayacağı hala belirsiz
AB Komisyonu Başkanı von der Leyen'in görevine bir dönem daha devam edebilmesi için Avrupa Parlamentosu'nda (AP) yapılacak güvenoyu yoklamasına günler kala, Alman siyasetçinin ihtiyaç duyduğu desteği bulup bulmayacağı belirsizliğini koruyor.
Avrupa Birliği'ne (AB) üye 27 ülkede 6-9 Haziran'da yapılan seçimlerin ardından yeni genel kurul ilk kez bugün toplanıyor.
720 yeni milletvekili, ilk oturumda önce AP başkanını seçecek. Avrupa Halk Partisi'nin (EPP) adayı mevcut başkan Roberta Metsola'nın ardından, dün akşam Sol Grup'tan Yunan milletvekili Elena Kountoura da adaylığını açıkladı. AP'nin yeni başkanının öğle saatlerinde belirlenmiş olması bekleniyor.
18 Temmuz'da ise AB'nin gelecek 5 yılı için kadersel bir oylama yapılacak.
Birliğin yürütme organına 2019'dan bu yana başkanlık eden, 27-28 Haziran'daki AB zirvesinde liderler tarafından bir kez daha ismi önerilen von der Leyen için güvenoyu yoklaması yapılacak.
AP'deki en büyük siyasi grup olan EPP'nin adayı olsa da von der Leyen için diğer siyasi grupların desteği de çok önemli.
Von der Leyen, 2019'da, EPP, Sosyalistler ve Demokratlar (S&D) ve liberal Renew Europe (Avrupa'yı Yenile) grubu tarafından desteklenmiş ancak bazı milletvekillerinin gruptan ayrı karar alması sonucu sadece 9 oy farkla seçilebilmişti.
Bu kez de von der Leyen'in güvenoyu alması, aynı ittifakın desteğiyle mümkün olacak.
Bu 3 grup toplamda 401 sandalyeye karşılık gelse de geçmişte olduğu gibi en az yüzde 10'a karşılık gelen milletvekillerinin bireysel tercihte bulunarak aleyhte oy kullanacağı, hatta bazı milletvekillerinin ise oylamaya katılmayacağı düşünülüyor.
AP'de yapılacak oylamada mutlak çoğunluğun sağlanamaması halinde milletvekilleri, AB Konseyi'nden yeni bir aday belirlemesini isteyecek.
AB liderleri arasında bir aylık zorlu müzakere süreci yeniden başlayacak.
Ukrayna'daki savaş, AB dönem başkanı Macaristan'ın Başbakanı Viktor Orban'ın Rusya ziyaretiyle çıkan iç kriz, Fransa'da seçim sonrası süren karışıklık ve hatta ABD'de yaklaşan seçimler ile başkan adayı Donald Trump'a suikast girişimiyle Atlantik'in diğer yakasında gerilen atmosfer, istikrar aradığı bir dönemde AB'yi daha da zora sokacak.
Siyasi grupların temsilcilerinin 12 Temmuz'da yaptığı açıklamalar, von der Leyen'le ilgili kararsızlığın sürdüğünü gösterdi.
EPP temsilcisi Pedro Lopez de Pablo, hem AP Başkanı Roberta Metsola hem de von der Leyen'in görevlerine devam edeceklerini umduğunu ifade etse de diğer grupların temsilcilerinden açık destek gelmedi.
AP'de 136 sandalyeye sahip sosyalist S&D temsilcisi Utta Tuttlies, von der Leyen ile yaptıkları görüşmede siyasi grubun önceliklerini ve taleplerini anlattıklarını ifade ederek "Müstakbel Komisyon Başkanı'na verdiğimiz destek açık çek niteliğinde değildir. Komisyon'un AB vatandaşları için hayati önem taşıyan öncelikleri yerine getirmesini bekliyoruz." dedi.
Liberal çizgideki 77 milletvekiline sahip Avrupa'yı Yenile temsilcisi Clara De Melo, merkez grupların AB'nin geleceğinin şekillenmesinde lider rol üstlenmesi gerektiğini kaydetse de von der Leyen'e desteğin "açık çek" olmadığını vurguladı, görüşmelerin sürdüğünü ifade etti.
Von der Leyen'in programının siyasi grubun öncelikleri ve politikasına uygun olması için baskı yapacaklarını aktaran De Melo, Yeşil Anlaşma'nın devamlılığına önem verdiklerini söyledi.
Von der Leyen'in pozisyonu garantilemesi için Yeşiller grubunun desteği önem arz ediyor.
Oylama öncesinde Genel Kurul'a hitabında AB'nin iklim hedeflerinin devamlılığını sağlayacağıyla ilgili tatmin edici mesajlar vermesi halinde von der Leyen'in, Yeşillerin desteğini alacağı öngörülüyor.
Parlamento'da 53 sandalyesi olan Yeşiller temsilcisi Simon McKeagney, tüm demokratik grupların aşırı sağa karşı birleşmesi gerektiğini savunarak "(Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin'in kuklalarının AB'nin Kiev'e verdiği desteği içeriden baltalamasına izin veremeyiz." ifadesini kullandı.
Yeşiller'in von der Leyen'e desteğinin henüz kesinleşmediğini bildiren McKeagney, pragmatik ve gerçekçi bir karar alacaklarını dile getirdi.
Parlamento'da 78 sandalyeye sahip, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin grubu Avrupa Muhafazakarları ve Reformistleri'nin (ECR) temsilcisi Michael Strauss, AB Komisyonu Başkanlığı için her milletvekilinin bireysel kararını yansıtacağı serbest oylama yapılacağını belirtti.
Strauss, bazı Polonyalı, Romanyalı ve Fransız delegelerin von der Leyen'i desteklemeyeceğini duyurduğunu hatırlatarak, ECR'nin von der Leyen'e destek konusundaki duruşu hakkında şunları kaydetti:
"ECR grubundaki çoğunluğun onayının, (von der Leyen'in) programının bir öncekinden gerçekten önemli ölçüde farklı olup olmadığına bağlı olacağı söylenebilir. Vatandaşların son beş yıla damgasını vuran Yeşil Anlaşma'nın aşırılıklarına son verilmesi yönünde oy kullandıkları açıktır ve prensipte gerekli değişiklikleri desteklemeye hazırız ancak ekonomiye zarar veren ve vatandaşlara yük olan ideolojik bir yaklaşım izlemeye devam ederse von der Leyen'i destekleyemeyiz."
Macar lider Orban'ın öncülüğünde kurulan ve 84 milletvekiliyle AP'nin en büyük 3. grubu pozisyonuna yerleşen aşırı sağcı Avrupa'nın Vatanseverleri'nin temsilcisi Alonso de Mendoza, von der Leyen'i desteklemeyeceklerini duyurdu.
Seçim sonuçlarının üye ülkelerdeki seçmenlerin "Yeşil Anlaşma'yı reddettiği ve kitlesel düzensiz göçün durdurulması istediğini gösterdiğini" savunan Mendoza, şunları ifade etti:
"Von der Leyen geçtiğimiz yasama döneminde yanlış giden her şeyi, cezalandırıcı iklim politikalarını, Yeşil Anlaşma ile bunun tüketiciler, iş dünyası, çiftçiler ve üreticiler için olumsuz sonuçlarını ve kontrolsüz göçü temsil ediyor. Von der Leyen görevdeyken, özellikle de destek için yine 'sola bakarken', bu politikalarda herhangi bir değişiklik olması mümkün olmayacaktır."
AP'de 46 milletvekiline sahip Sol grubun temsilcisi Sonja Giese de von der Leyen'in adaylığını desteklemediklerini açıklayarak, "Nedeni çok basit; sol, demokrasi, etik, şeffaflık ve hukukun üstünlüğü gibi değerlerin altını oyan bir siyasi ideolojiyi desteklemiyor." dedi.
Von der Leyen'in Gazze politikasının da siyasi grubun desteklememe nedenlerinden biri olduğunu aktaran Giese, "Gazze'de yaşananlar bir soykırımdır ve AB, Orta Doğu'da iki devletli bir çözüme ve barışa ulaşılmasına yardımcı olmak için Filistin'i tanımalıdır. Uluslararası insancıl hukuku hiçe sayan aşırı sağcı bir hükümeti koşulsuz destekleyen bir AB Komisyonu Başkanı solun adayı değildir." diye konuştu.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.