Akel lideri Stefanou NATO'ya karşı çıkıyor

Akel lideri Stefanos Stefanou, Pazar günü hükümetin "Kıbrıs'ı NATO'ya entegre etme" çabalarına karşı olduğunu dile getirdi .

Partisinin gençlik kanadı Edon'un Troodos'a yıllık gezisinde konuşan gezinin “onlarca yıllık bir geçmişi” olduğunu söyledi.

“1974 öncesinde başlayan ve Kıbrıs solunun Kıbrıs'ın askeri üslerden kurtarılması, bir vatan olması, bölgede barış ve işbirliği köprüsü olması yönündeki talebini ve mücadelesini dile getiren, getirmeye devam eden bir harekettir” dedi.

“Kıbrıs solunun dile getirdiği bu istek, bu hedef, bu talep hala güncelliğini koruyor ve bu nedenle Kıbrıs solu, Akel, Edon, halk hareketi bu mücadeleyi sürdürüyor” dedi.

"Bu yüzden Akel, [Cumhurbaşkanı Nikos] Christodoulides hükümetinin Kıbrıs'ı NATO'ya entegre etme girişimlerine karşı çıkıyor. Bu yüzden Akel, hükümetin Kıbrıs'ı Ortadoğu'nun kanlı bölgesinde emperyalist müdahaleler için bir NATO ve Amerikan üssü haline getirme girişimlerine karşı çıkıyor," dedi.

Ayrıca, Kıbrıs sorununa tuhaf, bikomunal bir çözüm için desteğini dile getirerek, “Bizim için hem statüko hem de bölüm, anavatanımız ve halkımız için hem Yunan Kıbrıslar hem de Türk Kıbrıslılar için yeni bir tehlike kaynağı oluşturuyor” dedi.

Konuşmasını, Edon'un Trodos'a yaptığı ziyareti ve Kıbrıs Türk siyasi partisi CTP'nin gençlik kollarından bir heyetin de ziyarette bulunmasını memnuniyetle karşılayarak tamamladı.

Stefanou'nun yorumları, dönemin ABD Başkanı Joe Biden'ın , Kıbrıs Cumhuriyeti'ni  ABD savunma bakanlığı tarafından yürütülen üç programa dahil eden ve ülkenin doğrudan ABD hükümetinden askeri teçhizat satın almasına olanak tanıyan başkanlık kararını açıklamasından on gün sonra geldi  .

Bunlar, ABD savunma güvenlik işbirliği ajansının yabancı askeri satışlar (FMS) programı, fazla savunma malzemeleri (EDA) programı ve ABD'nin 'Başlık 10' güvenlik yardım hükümleri kapsamındaki kaynakları tahsis etme programlarıdır.

FMS programına dahil edilmesiyle birlikte hükümet, daha önce sadece özel şirketlerden ABD askeri donanımı satın alabiliyordu. Bu sayede ABD hükümetinden doğrudan askeri donanım satın alma imkânına kavuşacak.

Özel şirketleri atlatabilmek, hükümetin silahları ve diğer donanımları eskisinden daha ucuza satın alabilmesini sağlayacak ; zira ABD hükümeti genellikle teçhizatlarını toplu olarak satın alıyor ve böylece bunları Ulusal Muhafızlar büyüklüğündeki bir orduya özel şirketlerin teklif edeceğinden daha ucuza satabiliyor.

EDA programı, "dost yabancı ülkelerin" ABD'nin "fazlalık" olarak değerlendirdiği askeri teçhizatı ABD'den satın almasına olanak sağlıyor ve ABD savunma güvenlik işbirliği ajansına göre, genellikle ABD'nin uluslararası ortaklarının silahlı kuvvetlerini modernize etmek için kullanılıyor.

Ürünler genellikle ABD tarafından , satış anındaki ekipmanın durumuna bağlı olarak indirimli bir fiyatla sunuluyor;  Cyprus Mail  ise bazı durumlarda ekipmanın ücretsiz olarak sunulduğunu biliyor.

Hristodulidis o dönem bu kararın “ tarihi öneme sahip bir gelişme ” olduğunu söylemişti.

"Bu, hükümetimizin açık politikasının ve yöneliminin sonuçlarını yansıtıyor ve politika, diplomasi ve savunma alanlarında önemli faydalar sağlıyor" dedi.

Konunun ekim ayında görevden ayrılan ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı görüşmede ele alındığını   ve kararın "Kıbrıs ile ABD arasındaki ikili ilişkilerde bir başka tarihi dönüm noktası" olduğunu sözlerine ekledi.

“Aynı zamanda, bu,  Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Doğu Akdeniz'de istikrar ve güvenliğin kritik bir ayağı olarak , insani zorlukların hızına ve yönetimine daha fazla katkıda bulunma potansiyeline sahip olduğunun açık bir şekilde kabulüdür” dedi.

Kararın, "Kıbrıs'ın daha geniş jeopolitik satranç tahtasındaki değerini teyit eden ve Kıbrıs ile ABD arasındaki stratejik iş birliğinin derinleştirilmesi yönünde güçlü mesajlar veren şüphesiz belirleyici bir gelişme" teşkil ettiğini söyledi.