GÜZELYURT
okuma süresi: 7 dak.

Narenciye üreticileri: İhracat sorunu çözülmezse, narenciyenin sonu gelecek

Narenciye üreticileri: İhracat sorunu çözülmezse, narenciyenin sonu gelecek

Narenciye üreticilerinin AB Adalet Divanı kararı nedeniyle ürünlerini ihraç edememesi, sektörün sonunu tamamen getirmek üzere. Üreticiler, bir an önce ihracat sorununun çözülmesinin gerektiğini, aksi taktirde sektörün sonunun geleceğini söyledi.

Yayın Tarihi: 17/01/25 12:20
okuma süresi: 7 dak.
Narenciye üreticileri: İhracat sorunu çözülmezse, narenciyenin sonu gelecek

Ülkemizde narenciye üreticilerinin ürünleri ihraç edememesi, sektörün sonunu getirmek üzere. Yıl boyunca sürekli olarak maliyetli bir üretim sürecinden geçen üreticiler, ürünlerini satamadığı için adeta batma noktasına geldi.

Narenciye üreticileri, ihracat sorununun çözülmediği taktirde sektörün sonunun geleceğini söylüyor.

Narenciye üreticisi Hasan Çuvalcıoğlu, narenciye sektöründe yaşanan en büyük sorunun ihracat olduğunu, sorunun çözülememesi durumunda narenciye üreticisinin sonunun geleceğini ifade etti.

Narenciye üreticisi, Cypfruvex’in eski yöneticilerinden Uğur Saygılı, Avrupa Birliği Adalet Divanı kararı nedeniyle ihracatın engellendiğine dikkat çekerek, hükümetin bu konuda adım atmadığını, bu nedenle narenciyenin batma noktasında olduğunu dile getirdi.

Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan, Canan Onurer’in hazırlayıp sunduğu “Sabahın Haberleri” programına telefonla bağlanan narenciye üreticileri Uğur Saygılı ve Hüseyin Çuvalcıoğlu, narenciye sektöründe yaşanan sorunları ve son gelişmeleri aktardı.

ÇUVALCIOĞLU: İHRACAT SORUNU ÇÖZÜLMEDİĞİ TAKTİRDE ÜRETİCİNİN SONU GELİR

Narenciye üreticisi Hasan Çuvalcıoğlu, narenciye sektöründe yaşanan en büyük sorunun ihracat olduğuna işaret ederek, ihracat sorununun çözülmediği taktirde üreticinin sonunun geldiğini söyledi.

Narenciye üretiminin yıl boyunca bakım ve maliyet isteyen bir sektör olduğunu belirten Çuvalcıoğlu, “Üretici, 1001 zorlukla maliyetleri kendi karşılıyor, buna rağmen üretime devam ediyor fakat ürününü satamıyor” dedi.

Hükümet yetkililerinin “Sağır sultan” rolünü oynadığını, bu konuya gereken önemi göstermediğini kaydeden Çuvalcıoğlu, “Hükümet, bundan birkaç ay önce ihracat tamamdır, sıkıntı yoktur dedi fakat bunlar tamamen yalan çıktı” dedi.

“ASIL SORUN, 1994’DE ALINAN AB ADALET DİVANI KARARI”

Asıl sorunun 1994 yılında alınan Avrupa Birliği Adalet Divanı kararı olduğunu, bu karar nedeniyle KKTC evrağı olan ürünlerin ihracatının yapılamadığının altını çizen Çuvalcıoğlu, hükümetten halen hiçbir girişim olmadığını vurguladı.

Üreticinin çok meşakkatli bir iş yaptığını, bunca maliyetin dışında kuraklığın da üreticiyi vurduğunu kaydeden Hasan Çuvalcıoğlu, hükümetin narenciye sektörü için değerlendirme yapıp, çözüm üretmek gibi bir gailesinin olmadığını söyledi.

Çuvalcıoğlu, üreticinin bu konuda baskı unsuru olmak adına kararlı olduğunu ifade ederek, bu işin sonuna kadar mücadelesini vereceklerini dile getirdi.

Çuvalcıoğlu, sektörde olumlu bir gelişme yaşanmadığı taktirde üreticilerin Güzelyurt’ta başlattığı eylemin Lefkoşa’da büyüyerek devam edeceğini vurguladı.

SAYGILI: AB ADALET DİVANI KARARINDAN SONRA SEKTÖRÜ DURAKLADI

Narenciye üreticisi, Cypfruvex’in eski yöneticilerinden Uğur Saygılı, 1974 yılından sonra ülkede 200 bin ton narenciye ürünü olduğunu, bunların limon, greyfurt, yafa ve valensiya portakalı olduğunu söyledi. Bu ürünlerin Cypfruvex tesislerinde paketlenip Avrupa pazarlarında satıldığını belirten Saygılı, Güzelyurt’ta 3, Gazimağusa’da 3 olmak üzere toplam 6 tesiste binlerce kişinin hem kesim hem de paketlemede çalıştığını vurguladı.

1980 yılının başlarında, iş adamı Asil Nadir’in de bölgeye girmesiyle birlikte narenciye sektöründe büyük bir hareketlilik başladığına ve üreticilerin çok iyi para kazandığına dikkat çeken Saygılı, 1994 yılından sonra Avrupa Birliği Adalet Divanı kararıyla narenciyenin duraklamaya girdiğini dile getirdi.

Avrupa Birliği Adalet Divanı kararı nedeniyle Kıbrıs Cumhuriyeti evrağı olmayan ürünlerin kesinlikle kabul edilmediğini, KKTC evrağı olan ürünlerin kabul görmediğini ifade eden Saygılı bu kararın ardından Türkiye ile bir kıyı ticareti anlaşması yapıldığını, bu sayede Türkiye’ye pazarına girdiklerinin altını çizdi.

Bu anlaşmayla birlikte ilk aşamada, narenciye ürünlerinin tüccarlara pazarlandığını belirten Saygılı, narenciye ürünlerinin daha sonra Türkiye üzerinden Rusya pazarına kadar açıldığını vurguladı.

“OLUMLU BİR GELİŞME YAŞANMAZSA LEFKOŞA’DA EYLEM YAPILABİLİR”

2024 yılında rektör böceği olayının başlamasıyla birlikte ülkeye ambargo uygulanmaya başladığını kaydeden Uğur Saygılı, “Rektör böceği bizde zaten vardı ama hastalık yoktu” dedi.

Ülkedeki narenciye ürünlerinin Türkiye pazarına girememesinin narenciyenin sonu olacağına dikkat çeken Saygılı, “Şu anda hükümetten veya Tarım Bakanlığı’ndan cevap alamıyoruz, Türkiye’deki bazı tüccarlar ürünlerin yüzde 10’unu satın aldı ama ürünleri alamadılar, ne olacağını bilmiyoruz” şeklinde konuştu.

Narenciye üreticilerinin Güzelyurt’taki eylemine de değinen Uğur Saygılı sözlerini şöyle sürdürdü:

“Narenciyede yaşanan sorunların çözümü için defalarca çağrı yaptığımız hükümet yetkilileri şu anda çok sessiz bir durumda. Güzelyurt’taki eyleme rağmen hükümetten narenciyeyle ilgili bir haber gelmezse veya haber gelmesine rağmen olumlu bir gelişme yaşanmazsa, eylem Lefkoşa’ya taşınabilir.

Narenciye üreticileri, olumlu bir gelişme yaşanmadığı sürece Lefkoşa’da eylem yapmak için çok kararlı”.

“CYPFRUVEX ÖZELLEŞTİRİLİRSE NARENCİYE BATAR”

Cypfruvex’in özelleştirileceğine dair söylentiler hakkında konuşan Uğur Saygılı, şu ana kadar böyle bir duyum almadığını fakat böyle bir olayın yaşanması halinde narenciyenin batacağını vurguladı.

Cypfruvex’in bir konsantre tesisi olduğunu ve konsantrelerin çok iyi fiyata satıldığını belirten Saygılı, konsantre işinde genelde ıskartaya çıkan veya ağaçta kalan ürünlerin sıkılıp, Türkiye ve Avrupa ülkelerine satıldığını söyledi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.