Hakan Gündüz: Akran zorbalığı çocukların toplumsal yaşantılarını olumsuz etkiliyor

Sosyolog Hakan Gündüz, okullarda yaygınlaşan akran zorbalığının temelinde yatan sosyolojik sebeplerle ilgili Kıbrıs Postası’na değerlendirmelerde bulundu.

Eskiden şiddet içerikli dizi ve filmeler gündemdeyken, şimdilerde ise şiddet temelli bilgisayar oyunlarının çocukların benliğine işlediğine vurgu yapan Gündüz, “Çocukların gün içinde bu oyunlarla yoğrulan yaşam biçimi şiddeti ve şiddet içeren davranışları olağan hale getiriyor” dedi.

“AİLE İÇİ ŞİDDET TOPLUMUMUZDA OLDUKÇA YAYGIN”

Aile içi şiddetin toplumumuzda oldukça yaygın olduğuna dikkat çeken Gündüz, “Aile içerisinde özellikle kadına ve çocuğa olan şiddet, çocuklar tarafından şiddetin meşrulaşmasına neden oluyor” ifadelerini kullandı.

Gündüz, kendinin ve annesinin uğradığı şiddetle büyüyen çocukların aile dışında da bu davranışları normalmiş gibi sergileyebildiğini belirtti.

Ülkede şiddeti önlemekle ilgili kurumsal bir politika gözlemlenmediğine değinen Gündüz, konuyla ilgili açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“Şiddet başta olmak üzere diğer suç unsurlarının da çok yoğun olarak yaşandığı toplumumuzda ne yazık ki kuralsızlığın çok büyük bir aromali olarak karşımızda duruyor. Toplumda bireyler yoğun olarak her türlü suç unsuru ile karşı karşıya kalıyor, tanık oluyor. Her türlü hırsızlık, yolsuzluk, gasp, cinayet, taciz, darp tanı başımızda cereyan ediyor. Devlet bilerek ya da yetersizlikten birçoğu ile mücadele edip önlemekte yetersiz kalıyor.”

“KENDİ ADALETİNİ SUÇ İŞLEYEREK SAĞLAMAK YAŞAM BİÇİMİ HALİNE GELDİ”

Gündüz, toplumda 'suç işlesek de bir şey olmaz, suç işleyenler kazanıyor’ algısının hakim olduğunu, suç ile zenginleşmenin ya da kendi adaletini yine suç işleyerek sağlamanın bir yaşam biçimi haline geldiğini söyledi.

Yaşanan olumsuzlukların Kıbrıs toplumunu suç cenneti haline getirdiğini kaydeden Gündüz, “Araba anahtarlarını üstünde bırakarak camı penceresi açık uyuyan bir toplumdan yolda yürüyemez, hatta devletin her zerresinde suçu en yakınından hisseden bir toplum olduk” diye konuştu.

Gündüz, akran zorbalığının son zamanlarda daha sık karşılaşılan bir sorun olduğunu söyleyerek, “Çocuklar arkadaşlarına zorbalık yapmayı normal bir şeymiş gibi düşünüyor” açıklamasında bulundu.

“AKRAN ZORBALIĞI ÇOCUKLARIN TOPLUMSAL YAŞANTILARINI OLUMSUZ ETKİLİYOR”

Akran zorbalığının çocukların psikolojisini ve toplumsal yaşantılarını olumsuz etkilediğini ifade eden Gündüz, “İnanın ki zorbalıkla alınan paranın maddi kaybı bunun yanında devede kulak kalıyor” dedi.

Gündüz, işin içinde para gaspı olduğu zaman zorbalığa ses çıkarılmaya başlandığını dile getirerek, “İşte bu bizim temel sorunumuz. Bunlar maddi kayba dönüşünce tepki vermek bir samimiyetsizlik” ifadelerini kullandı.

Akran zorbalığını suçla bezenmiş toplumsal ortamda engellemenin kolay olmadığını vurgulayarak, “Ama öncelikle bunun önemli bir sorun olduğunu ve önlenmesi ile ilgili mücadele edilmesi gerektiğini devlet ve toplum boyutunda öncelik noktasına getirmek gerekir” diye konuştu.

“TOPLUMUMUZDA HANGİ AHLAK DEĞER VE KURALLARININ OLDUĞU BELLİ DEĞİL”

Gündüz, akran zorbalığının toplumsal ve aile ile ilgili bir durum olduğunu belirterek, “Bugün toplumda hangi kültürün, hangi değer yapılarının, hangi ahlak değer ve kurallarının olduğu belli değil” açıklamasında bulundu.

Toplumun çok farklı kültürlerden ve milletlerden oluşmasından dolayı ahlak kurallarının kişiden kişiye değişkenlik gösterebileceğini kaydeden Gündüz, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Haliyle toplumsal anlamda ortak bir anlayış geliştirilmesi söz konusu değil. Bir aile yapısına göre bu tür davranışlar küçük meseleler olarak algılanabilirken bir diğer aile yapısına göre de bunlar çok büyük bir sorunmuş gibi değerlendiriliyor. Öncelikle bizim toplumsal anlamda Kıbrıs'ın kuzeyinde sayamadığımız kadar farklı kültür unsurunun da olduğunu ve bu mücadelede bunun da önemli bir etken olduğunu bilmemiz, kabullenmemiz gerek.”

“ZORBALIK YAPAN ÇOCUKLARIN EN ÜST NOKTADA CEZALANDIRILMASI GEREKİYOR”

Hakan Gündüz, zorbalık yapan çocukların en üst noktada cezalandırılması gerektiğini ifade ederek, “En kısa sürede zorbalığın önlenmesi için alınacak ilk tedbir ne yazık ki kuralları yani cezaları uygulamak” dedi.

‘Ceza bir çözüm değil çocuklarımızı ceza olmadan da eğitebiliriz’ tarzı yaklaşımların romantizmden ibaret olduğunu dile getirerek, “Ceza, bu sorunu çözmemekle birlikte zorbalığın görülme sıklığını azaltmak için mutlaka en kısa sürede uygulamalıdır” diye konuştu.