Eğitim-Sen Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım: Eğitim'de tek tipleştirme, akran zorbalığa yol açıyor

Türkiye'nin eğitim sendikalarından biri olan Eğitim-Sen Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım, Türkiye’nin mevcut eğitim politikalarını değerlendirdi.

Yardım, eğitim sisteminin dini ve milliyetçi ögeler barındıran tek tipleştirme anlayışına dayandığını belirterek, sistemin yerel dinamiklere uygun ve evrensel çerçevede değiştirilmesi gerektiğini vurguladı.

"MEVCUT EĞİTİM SİSTEMİ AKRAN ZORBALIĞINI TETİKLİYOR" 

Yardım, eğitim sisteminin toplumun bir yansıması olduğunu ifade ederek, Türkiye gibi farklı etnik kökenlerden gelen bireylerin yaşadığı bir ülkede, milliyetçi ve dini unsurların ağırlıkta olduğu bir müfredatın çocukları tek tipleştirdiğini ve bunun da diğer çocuklar için akran zorbalığını artırdığını söyledi.

"1 MİLYON ÖĞRETMEN ATAMA BEKLİYOR ANCAK HER YIL SADECE 20 BİN KİŞİ ATANIYOR"

Öğretmen açığına da dikkat çeken Yardım, Türkiye'de 1 milyon öğretmenin atama beklediğini, ancak her yıl yalnızca 20 bin öğretmen atandığını hatırlattı.

Yardım, sınıf mevcutlarının fazla olduğunu belirterek, bekleyen öğretmen atamalarının yapılmasıyla hem istihdam açığının kapanacağını hem de sınıfların seyreltilerek daha nitelikli bir eğitim sağlanacağını ifade etti.

Eğitim bütçesinin artırılması gerektiğine vurgu yapan Yardım, ekonomik koşullar nedeniyle okula devam edemeyen çocukların desteklenmesi gerektiğini belirtti. Temel çocuk hakları ve evrensel değerler doğrultusunda bütçenin genişletilmesinin şart olduğunu dile getirdi.

Eğitime katılım oranları hakkında Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeterli veri paylaşmadığını söyleyen Yardım, bu konuda daha şeffaf olunması gerektiğini ifade etti.

"ZORUNLU LİSE EĞİTİMİNİN KALDIRILMASI ÇOCUKLARI İŞ VE EV HAYATINA YÖNLENDİRİYOR"

2025 yılının hükümet tarafından "Aile Yılı" olarak ilan edilmesine atıfta bulunan Yardım, zorunlu lise eğitiminin kaldırılmasına yönelik çalıştayların eğitim bilimiyle değil, çocukları erken yaşta iş hayatına adapte etmeye ve kız çocuklarını ev hayatına yönlendirmeye yönelik olduğunu savundu.

"MÜFREDAT YEREL DİNAMİKLERE UYGUN, EVRENSEL DEĞERLERLE ŞEKİLLENMELİ" 

Akran zorbalığının ciddi bir sorun haline geldiğini belirten Yardım, eğitim müfredatının tek tipleştirme politikaları nedeniyle farklı etnik kökenlerden ve anadil konuşan çocukların ötekileştirildiğini ve bunun zorbalığa sebep olduğunu dile getirdi. Eğitim sisteminin, yerel dinamiklere uygun şekilde evrensel değerlerle oluşturulması gerektiğini vurguladı.

Müfredatın belirli bir mezhebin ürünü olduğunu iddia eden Yardım, farklı mezheplerden gelen ve cinsel yönelimi farklı olan çocukların bu sistemde zorbalığa maruz kaldığını ve bunun temel çocuk haklarına aykırı olduğunu belirtti.

"EĞİTİM, TOPLUMSAL DEÖNÜŞÜM İÇİN BİR ARAÇ OLMAMALI"

Eğitimin en temel ve önemli alanlardan biri olduğunu hatırlatan Yardım, eğitim politikalarının bilim esas alınarak oluşturulması gerektiğini vurguladı. Çocukların gelişim özellikleri, sınıf ortamı, mekânlar ve öğretmenlerin çalışma koşullarına uygun politikaların üretilmesi gerektiğini söyledi.

Eğitimin dünya genelinde birçok hükümet tarafından bir araç olarak kullanıldığını belirten Yardım, "Eğitim bir araç değil, toplumun gelişimi ve dönüşümü için bir amaç olmalıdır. Eğitim bilimi esas alınarak politika üretilmelidir" dedi.

Son olarak, eğitimin pedagojik temellere dayandırılması gerektiğini belirten Yardım, eğitim biliminde temel çocuk haklarını gözeten, evrensel değerlere saygılı, yerel dinamiklere uygun ve bilime dayalı politikalar üretilmesi gerektiğini vurguladı. Eğitimde tek tipleştirme politikalarının son bulması halinde birçok sorunun çözülebileceğini ifade etti.

Yardım, eğitim bütçesinin artırılmasıyla eğitimde eşitsizliğin önüne geçilebileceğini, bekleyen öğretmen atamalarının gerçekleştirilmesiyle sınıf mevcutlarının azaltılacağını ve böylece eğitim kalitesinin artırılacağını belirtti.