KKTC'de trafik katliamı neden artıyor?

MERT MAPOLAR’IN KÖŞE YAZISINI SESLİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

"Araçla makas atıyordu!"

"Makas atarak ilerliyordu!"

"Öldüren makas terörü!"

"Makas atarken can aldı! Kullandığı araçla kaldırımdaki yayalara çarptı, bir kişi öldü, üç kişi yaralandı..." 

"Alkollü ve süratli araç kullanarak, kazaya neden oldu..."

 "Orta refüjdeki direğe çarpan alkollü sürücüye, yasal işlem başlatıldı..."

"Girne - Güzelyurt ana yolunda iki araç yüz yüze çarpıştı, 19 yaşında bir kişi yaşamını yitirdi..."

"Lefkoşa’da yolu karşıdan karşıya geçmeye çalışan 16 yaşındaki çocuğa, araba çarptı!"

"Trafik kazaları halk sağlığı sorununa dönüştü..."

"Yollarda akan kan, yetkililerin ellerine bulaştı..."

"Hayalleriyle gelen gençler, tabutlarıyla ayrılıyor..."

KKTC'de trafikte meydana gelen kaza manşetleri gazetelerde, ölü sayısıyla birlikte her geçen gün daha fazla artıyor, genişliyor ve büyüyor...

Trafikte "makasın" dahi ne olduğunu bilmeyen bir toplum tarihinden, bugünlere gelinen bir toplum yapısına dönüştük veya dönüştürüldük...

Ülkenin polisi de, sağlık hizmeti de, trafik kazalarına yetişmekte artık zorlanıyor...

Ülkede artan nüfusla birlikte, araç sayısı da son sürat artıyor...

Gelinen nüfus artışı ve araç sayısı karşısında ülkenin yolları, yol aydınlatmaları, yol çizgileri, trafik işaretleri, trafik ışıkları, yaya yürüyüş kaldırımları, gerçekten yeterli ve güvenli mi?

Ülke yöneticileri, sahte diploma, yolsuzluk, usulsüzlük, sahtekarlık ve rüşvet girdabına girmişken, ülkede yaşanan trafik katliamı gerçekten kimin umurunda?

Ülkede sürücü hataları artıyor, yol güvenliği her geçen gün daha fazla azalıyor...

Aşırı sürat, alkollü araç kullanma, uyuşturucu etkisinde araç kullanma, dikkatsiz sürüş, direksiyon başında cep telefonu kullanma, yolun yanlış tarafına geçmeler ülkede her geçen gün daha fazla artıyor...

Ülkedeki trafik terörü, yeni kurbanlar yaratmaya, her geçen gün daha fazla devam ediyor...

Trafikte ortaya çıkan tüm raporlar, ciddidir ve endişe verici boyutlardadır...

KKTC'de trafikteki ölümlü kazalar, artık kırmızı alarm veriyor...

Trafik sorunları çoğalıyor, yaygınlaşıyor ve büyüyor...

Ne hız kameraları, ne trafik cezaları, ne de ağır yasal işlemler, ülkedeki kazalara çare olamıyor...

Trafik, ülkesel sorun olarak şimdi daha fazla alarm veriyor...

Toplu taşıma sistemi, nüfusla birlikte gelişmiyor, geliştirilmiyor... Trafikte plan ve program ortada yok...

Peki tüm bu yaşananlar, kimin umurunda?

Ülkenin trafik sorunu, çözümsüzlüğünü artırıyor...

Trafik sorunundaki ölümlü kazaların önlenmesi için, acil olarak yapılması ve gözden geçirilmesi gerekenler, hep unutuluyor...

KKTC, son yıllarda trafik kazalarının artmasıyla karşı karşıyadır... Bu kazaların yol açtığı can kayıpları ve yaralanmalar ciddi bir ülkesel sorun haline gelmiş durumdadır. Bu sorunla başa çıkmak için, acil çözüm önlemleri artırılmalıdır. Trafik kazalarını önlemek için, acilen atılması gereken adımlar vardır...

KKTC, trafik kazalarıyla mücadele etmek için, çeşitli önlemleri artık daha fazla artırmak zorundadır... Her yıl ülkede, çok sayıda insan, trafik kazalarında hayatını kaybetmekte veya ciddi şekilde yaralanmalar yaşanmaktadır... Bu trajik olayların azaltılması için acil olarak yapılması gerekenler var...

Şimdi bunlara, kısaca bir bakalım...

Eğitim ve Farkındalık Kampanyaları: Trafik kurallarına uyulması ve güvenli sürüş alışkanlıklarının kazanılması için, çok daha geniş kapsamlı farklı dillerde etkin eğitim programları düzenlenmelidir. Bu programlar, sürücülerin ve yayaların ülkedeki trafik kurallarını daha iyi anlamalarını ve uygulamalarını sağlayacak şekilde günün şartlarına ve mevcut ülkesel duruma göre tekrardan tasarlanmalıdır. Trafik güvenliği ile ilgili bilinçlendirme kampanyaları, sürekli bir plan ve program dahilinde düzenlenerek, toplumun genel trafik farkındalığı, kesintisiz artırılmalıdır.

Eğitim ve bilinçlendirme kampanyaları, toplumda trafik kurallarına uyumu artırmak için, sürekli eğitim ve bilinçlendirme etkinlikleriyle desteklenmelidir. Yerli ve yabancı sürücüler, yayalar ve diğer trafik kullanıcıları, kurallara uyma konusunda sürekli olarak kendi dillerinde bilgilendirilmelidir.

Altyapı İyileştirmeleri: Yolların ve trafik işaretlerinin düzenli olarak bakımı yapılmalı, yollar çizilmeli, aydınlatılmalı ve eksiklikler acilen giderilmelidir. Özellikle tehlikeli bölgelerde trafik sinyalizasyonu ve yol işaretlemeleri, güncellenmeli ve iyileştirilmelidir. Ayrıca, kavşaklarda ve okul çevrelerinde ,trafik güvenlik önlemleri artırılmalıdır.

Yol güvenliğinde altyapının iyileştirilmesi, yolların düzenlenmesi ve bakımı, düzenli olarak yapmanın önemine şimdi daha fazla varılmalıdır. Bozuk yollar, eksik işaretlemeler ve yetersiz aydınlatma gibi unsurlar, trafik kazalarına davetiye çıkarır. Bu nedenle, altyapıyı güçlendirmek ve iyileştirmek olmazsa olmazdır.

Alkol ve Madde Kullanımının Önlenmesi: Sürücüler arasında, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı, trafik kazalarının önemli bir nedenidir. Bu nedenle, alkollü ve uyuşturucu etkisi altında araç kullanmanın önlenmesi için, daha etkili denetimler yapılmalı ve bilinçlendirme programları daha fazla artırılmalıdır.

Yaya Güvenliği: Yaya geçitlerinin ve kaldırımların iyileştirilmesi, yayaların güvenliğini sağlamak için önemlidir. Yaya geçitlerinin belirgin hale getirilmesi ve yayalara öncelik verilmesi, yayaların güvenli bir şekilde yürümeleri ve karşıdan karşıya geçmeleri sağlanmalıdır.

Ülkedeki nüfus artıyor ve yaya dostu alanların oluşturulması şimdi daha da önemli hale geliyor... Yaya geçitleri, kaldırımlar, yaya yolları ve bisiklet yolları gibi altyapılar daha da geliştirilerek, yayaların güvenliğini sağlayacak düzenlemeler daha fazla yükseltilmelidir. Yaya ve araçların birbirinden ayrılması, kazaların önlenmesinde oldukça etkili bir yöntemdir.

Teknolojik Çözümler: Güvenlik kameraları ile trafik izleme sistemleri gibi teknolojik çözümler, daha fazla ve daha etkin kullanılmalı, trafik akışı ve güvenliği sürekli izlenmelidir. Ayrıca, araçlarda kullanılan güvenlik teknolojilerinin de yaygınlaştırılması, kazaları azaltmaya yardımcı olacaktır.

Teknolojik çözümlerin kullanımı daha da artırılmalıdır... Güvenlik kameraları, hız tespit sistemleri ve diğer teknolojik çözümlerle, trafik denetimleri desteklenmelidir. Bu sistemler, trafik ihlallerini tespit etmede ve suçluların belirlenmesinde daha etkin kullanılmalıdır.

Sürücü Eğitimi: Sürücü kurslarında, ülkede yaşayan yerli vatandaşlara olduğu kadar, yabancı vatandaşlara da kendi dillerinde daha kapsamlı trafik güvenlik eğitimleri verilmeli ve sürücülerin defansif sürüş teknikleri konusunda bilinçlendirilmeleri sağlanmalıdır. Bu sayede, özellikle yabancı sürücüler olası tehlikelere karşı daha hazırlıklı olacaktır.

Sürücü eğitimi ile sınav standartları günün ve ülkenin şartlarına göre güncellenip, yükseltilmelidir... Yerli ve yabancı sürücü adaylarının kendi dillerinde daha kapsamlı bir ülkesel trafik eğitiminden geçirilmesi ve sürücü belgesi alabilmek için daha sıkı bir sınav süreci uygulanması artık gerekmektedir. Bunlar, sürücülerin ülkedeki trafik kurallarını daha iyi anlamalarını ve güvenli sürüş alışkanlıkları kazanmalarını sağlayacaktır.

Denetim ve Cezalar: Trafik kurallarına uymayan sürücülere yönelik daha sıkı denetimler yapılmalı ve kurallara uymayanlara daha yüksek caydırıcı cezalar uygulanmasına, kesintisiz devam edilmelidir.

Trafik denetimleri ve cezalar, daha sıkı ve etkili uygulanmalı... Trafik kurallarına uymayan sürücülere yönelik denetimler, her zaman sıklaştırılmalı ve cezalar sürekli caydırıcı olacak şekilde uygulanmalıdır... Aşırı hız, alkollü ve/veya uyuşturucu tesirinde araç kullanımı, araç kullanırken cep telefonu kullanımı, kırmızı ışık ihlalleri gibi riskli davranışlarla mücadele, daha etkin yapılmalıdır.

Burada bir parantez açmak istiyorum ki, ülkemizdeki trafik denetimlerinin sıklığı ve/veya yüksek cezaların olmasının, kişiler üzerinde çok büyük bir etkisinin olmadığı da gözlenmektedir. Denetimler ve cezalar kesintisiz sürdürülmeli, fakat bu yönde çok da büyük bir beklenti içinde olunmaması, trafik sorunun sadece bununla çözülemeyeceği, şimdi daha iyi anlaşılmalıdır. Bunun altında yatan nedenler, daha bilimsel araştırılmalıdır.

Toplumsal Farkındalık ve İşbirliğinin Artırılması: Trafik güvenliği konusunda toplumun yerli ve yabancı vatandaşlarının geniş kesimlerinin katılımı ile desteği önemlidir. Medya, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimler bu konuda işbirliği yaparak, trafik güvenliğiyle ilgili farkındalıkları artırmalıdır.

KKTC'de trafik kazalarının önlenmesi için alınması gereken önlemler artırılarak hemen hayata geçirilmelidir. Bu önlemler, sadece trafik güvenliğini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda KKTC'deki toplumun yaşam kalitesini yükselterek, can kayıplarını da en aza indirecektir...

KKTC, trafik kazalarının önlenmesi için bu gibi acil önlemleri hayata geçirerek, hem sürücülerin hem de yayaların güvenliğini sağlamalıdır. Ancak bu şekilde, trafik kazalarının sayısını azaltabilir ve toplumun genel refahını artırabiliriz.

Ülkede alkol ve çeşitlenen uyuşturucu etkisinde araç kullanımı artarken, bilinmelidir ki trafikte bir tehlike daha, çok ciddi boyutta yaygınlaşıyor...

Ülkedeki yasal olmayan uyuşturucu çeşitlenip, artarken bir gerçek vardır ki KKTC'de yasal uyuşturucu kullanımı da, çok hızlı bir şekilde kontrolsüz artıyor veya artırılıyor...

Toplumun antidepresan kullanımı da şimdi, çok daha fazla alarm veriyor!

Dikkatinizi çekerim ki, antidepresan ilaçların etkisinde araç kullananların sayısı da, nüfusla birlikte ülkemizde çok hızlı artıyor...

Şimdi hayati derecede önemli olan ve bu hususa, ülkemizde çok fazla değinilmeyen, böylesine bilinç ve farkındalık geliştirilmesi gereken konuya, biraz daha detaylı bakalım...

Öncelikle sormamız gereken; antidepresan ilaçların etkisinde trafiğe çıkmanın araç kullanmanın riskleri nelerdir? Antidepresan ilaçlar sürücüler için kazalara neden olur mu?

Mesleki uzmanlığımdan ve takip ettiğim yabancı kaynaklı bilimsel paylaşımlardan, öncelikle şunu vurgulayabilirim ki, kabul edilse de edilmese de, dünyada yasal uyuşturucu kategorisinde ifade bulunan antidepresan ilaçların etkisi altında araç kullanımının, trafik güvenliği üzerinde önemli riskler taşıdığına dair bir dizi bilimsel kanıtın olduğu ve şimdi daha fazla dünyada paylaşıldığıdır.

Bu konulara yönelik bilimsel çalışmalar, antidepresanların sürücülerin dikkat, tepki zamanı, refleks becerileri ve genel sürüş performansı üzerinde, olumsuz etkilere sahip olabileceğini göstermektedir...

Ülkemizde bilinçsiz, gelişigüzel, öylesine ve baştan savma kullanıldığı gözlemlenen antidepresan ilaçlar, farmasötik maddelerdir. Bu ilaçların etkisi altında kontrolsüz ve bilinçsiz, araç kullanmanın trafik güvenliği üzerinde önemli riskler taşıdığı da, asla göz ardı edilmemelidir.

Anlayacağınız, ülkemizde kontrolsüz ve bilinçsiz kullanımı yaygınlaşan antidepresan ilaçların, trafikte araç kullanımıyla ilişkili riskleri, bir salgın gibi ülkede genişleyip, yaygınlaşıyor...

İşte bu konudaki, önemli bazı bulguları sizlerle paylaşıyorum...

Dikkat ve Odaklanma Sorunları: Antidepresanlar, bazı kişilerde dikkat ve odaklanma üzerinde etkili olabilir. Bu durum, sürücülerin trafikteki önemli detayları gözden kaçırmasına ve tehlikeli durumları fark etme yeteneklerini azaltabilir.

Antidepresan ilaçların bazıları, sürücülerin dikkat ve odaklanma yeteneklerini ciddi anlamda azaltabilir. Bu durum, trafikteki önemli detayları gözden kaçırma riskini artırabilir.

Tepki Zamanının Uzaması: Antidepresanlar, sinir iletimini etkileyerek tepki zamanını uzatabilir. Kimi antidepresanlar, sinir sistemi üzerinde etki ederek tepki zamanını çok daha fazla uzatabilir. Tüm bu durumlar, ani trafik değişikliklerine veya acil durumlara uygun şekilde tepki verme yeteneğini azaltabilir ve kazalara yol açabilir.

Uykulu ve Halsizlik Hissi: Bazı antidepresan ilaçlar, sürücülerde uyku hali veya halsizlik hissi yaratabilir. Bu durum, sürücülerin direksiyon başında uyanık kalmakta zorlanmasına ve araçlarını güvenli bir şekilde kontrol etme yeteneklerini azaltmasına neden olabilir.

Koordinasyon Bozuklukları: Antidepresanlar, bazı kişilerde refleks becerileri ve koordinasyon üzerinde etkili olabilir. Bu durum, araç kullanırken direksiyon hakimiyetini kaybetme riskini artırabilir.

Alkol ve Diğer İlaçlarla Etkileşim: Bazı antidepresan ilaçlar, alkol ve diğer ilaçlarla etkileşime girebilir ve bu da sürüş becerilerini daha da olumsuz etkileyebilir. Özellikle alkolle birlikte kullanıldığında, etkileri artabilir ve tehlikeli durumlara yol açabilir.

Ruh Hali Değişiklikleri: Antidepresan ilaçlar, bazı kişilerde ruh hali değişikliklerine neden olabilir. Özellikle ani öfke veya aşırı mutluluk gibi duygusal dalgalanmalar, sürücülerin dikkatini dağıtabilir ve yol güvenliğini tehlikeye atabilir.

Dünyada en son yapılan bilimsel araştırmalara göre, antidepresan ilaçların sürüş yeteneklerini etkileyebileceğini ve dolayısıyla trafik güvenliğini tehlikeye atabileceğini her yönden göstermektedir. Bu nedenle, antidepresan ilaç kullanan bireylerin araç kullanmadan önce doktorlarına danışmaları ve ilaçların etkileri konusunda bilinçli olmaları, şimdi hayati derecede daha fazla önemlidir. Ayrıca, sürücülerin kendi durumlarını sürekli olarak değerlendirmeleri ve sürüş becerilerinde herhangi bir değişiklik fark ettiklerinde, profesyonel yardım desteği de almaları önemlidir.

Bunun aksini konuşanların, ya bilgileri çok eskidir, ya da bu konular hakkındaki bilgileri, çok eksiktir...

KKTC'de kontrolsüz ve bilinçsiz kullanımı yaygınlaşan antidepresan ilaçların trafikte araç kullanımıyla ilişkili riskleri, bir salgın gibi ülkede genişleyip, yaygınlaşıyor...

Anlayacağınız, trafikteki tehlike sandığınızdan çok daha ciddidir ve büyüktür...

Tüm bu riskler göz önüne alındığında, antidepresan ilaçların etkisi altında araç kullanmanın trafik güvenliği için, ciddi bir tehdit oluşturabileceği açıktır...

Ülkemizde bu tür ilaç kullananların, ilaçların etkileri konusunda daha bilinçli olmaları, özellikle araç kullanmazdan önce farkındalık geliştirmeleri, yan etkileri gözlemlemeleri, şimdi çok daha fazla önemlidir...

Ölümlü trafik kazalarının son sürat arttığı ülkemizde, trafik güvenliği için her zaman dikkatli olmak ve ilaçların etkisi altında araç kullanmaktan kaçınmak, hem sürücülerin hem de diğer yol kullanıcılarının güvenliği açısından, hayati önem taşıdığının farkındalığını, bireysel olarak da, toplumsal olarak da ve ülkesel olarak da, şimdi daha fazla geliştirmemiz gerekiyor...

KKTC'de trafik katliamı, son sürat artıyor...

Bu konuda da ülkemizde yolunda gitmeyen çok şey var... 

Ülke yöneticilerinin ve ülke yönetici adaylarının gündemleri, bunlardan çok farklı... 

KKTC'de trafik, yeni kurbanlarını arıyor... 

Ülkemizde trafiğe kurban gidenlerin acı hikayeleriyle dolu olan bu trajedi, toplum olarak daha fazla duyarlılık ve eylem çağrısı yapmamız gerektiğini, en acı bir şekilde bize hatırlatıyor... 

Trafikte yaşanan kayıplarla yüreğimiz paramparça olurken, acı gerçeği hatırlamalıyız ve hatırlatmalıyız; her kaybın ardında bir aile, bir sevda ve bir umut parçalanıyor... 

Bu trajik durum, toplumun derinliklerine kadar işlemiş ve her geçen gün daha fazla can kaybına yol açarak, acıyı kat kat artırıyor... 

Her geçen gün kaybettiğimiz sevdiklerimizin acısı, daha fazla dikkat etmemiz gerektiğini bir kez daha bize, en acımasız şekilde hatırlatıyor...