"Müşteri değil öğrenciyiz"

Her sene aynı kördöğüştür gidiyor.

Üniversitelerdeki kontenjanlar boş kalınca, hükümet kendi savunuyor bir şekilde, muhalefet de taarrruz peşinde!

Kimse bu ülkenin ortak sorunudur, oturalım masaya, ortak kararlar üretelim diye aklının ucundan bile geçirmiyor.

Oysu durum gerçekten görüldüğünden de vahim...

Olay sadece kontenjanların boş kalması değil, halen okuyan öğrencilerin ve dolayısıyla velilerin dövizteki çıkış nedeniyle karar aşamasında olmaları.

Maddi sebeplerden dolayı okulu bırakmak yada dondurmak isteyen binlerce ailenin olduğu söyleniyor.

Hatta, öğrenciler bir internet sitesi kurup seslerini duyurmaya çalışıyorlar ve imza topluyorlar...

www.musterideğilogrenciyiz.com adlı sitede 'yürüyen Tl olmak istemiyoruz' başlıklı giriş yazısı aynen şöyle;

...

"KKTC'deki Türkiye'li ve KKTC'li öğrenciler isyan bayrağını çekti.

Avrupa'daki olumsuz ekonomik hareketlenmenin sonucu olarak döviz kurlarında yaşanan yükselme KKTC'deki öğrencilerin öğrenim hakkını engelliyor.

Önümüzdeki günlerde eyleme hazırlanan KKTC'li öğrenciler diyor ki;

Okulumuz Euro veya Dolarla, kiraladığımız evler strerlinle. Bizi tanımayan Avrupa'nın krizi, bir çoğumuza okulu dondurmayı veya bırakmayı düşündürüyor.

Herhangi bir yetkili kanaldan ne bir ses ne bir yardım da olmayınca biz de sesimizi eylem yaparak duyurmaya çalışacağız.

Yaklaşık yüzde 65'i Türkiye'li öğrencilerden oluşan KKTC'deki üniversite öğrencileri olarak yaşam pahalılığından vazgeçtik ama eğitim pahalılığı da canımıza tak etti.

Bir kaç kişinin daha çok zengin olması bizi eğitim hayatımızdan alı koymamalı. Lütfen yetkili kişiler olaya et atsın ve bizi bu mağduriyetten kurtarsın..."

...

Evet beyler, gençlerin duyguları böyle.

Şimdi karar verme zamanı, bunlara kulak mı vereceğiz, yoksa kısır çekişmelerle birbirimizi yemeye devam mı edeceğiz?

Karar sizin...

Okur Görüşü:

"İthalatçılar vitrine oynuyor"

"Sayın Levent ÖZADAM,

Yazılarınızı ve yorumlarınızı ilgiyle izlediğimi, yorumlarınızın kısa ama öz olması sebebiyle yerinde olduğunu da belirtmek isterim.

Güncelliğinizin de ayrıca başarınıza katkı koyduğunu da kaydetmek istiyorum.

Fonlar konusunda YANILMADIK VE FİYATLARDA BÜYÜK İNDİRİM YAPILMADI.Yapılan sadece göz boyama ve tribünlere oynamadır.

Konuyu dikkatli takip ettiğinizi kabul ederek ;

1) Fonların indirilmesinden 16 saat sonra fiyatların tam sayfa gazete ilanlarıyla düşürüldüğünün açıklanması sizce kuşku verici değil mi?

Şöyle ki ; İndirim yapılan ürünler eski fon oranlarıyla ithal edilmişti.Nasıl yeni fon oranları hemencecik uygulandı anlamakta güçlük çekiyorum..Bu durum eşyanın tabiatına aykırıdır.

2) Bir an yapılanın (sadece bir an) doğru olduğunu kabul edelim. Bu seferde indirim miktarlarını incelemenizi tavsiye ederim.Yapılan indirim (fonda) süt ürünleri için T.C ve AB için 1.50 TL VE Diğer ülkeler için 2.00 TL iken indirim miktarları nasıl oluyor da aynı ürünler için 3.00 TL, 4.00 TL ve hatta 5.00 TL'ye kadar olabiliyor.

3) Benim işime gelince, benim ithalatçılarla herhangi bir sorunum yok ki onlarla uğraşayım.Sadece sistemin yanlış zemin üzerine oturtulup kurgulanmasına itirazımız var.Kendime göre doğrularımla uğraşıyorum.Özgür ve demokratik ülkelerde olduğu gibi.Ayrıca duyarlılığınız bazı arkadaşların yayınladığı hakaret içeren yayınlara karşıda olması gerekliliğini düşünüyorum.Alın teri akıtarak yılın 360 günü çalışan,bu ülkeye yatırım yapanların mı,yoksa kolayını seçip sadece alıp satanların mı yanında duracağız. Başka ülkelerin hayvancısını mı yoksa satılamayan sütü olan kendi hayvancımızı mı kalkındıracağız. Bunu da netleştirmek gerek diye düşünüyorum.
Çalışmalarınızda başarılar dilerim. Saygılarımla…"

(Candan Avunduk)

Okur Şikayeti:

"Girne'deki maskaralık su sayaçları"

"Levent bey merhaba,

Girne Belediyesi'nin geçenlerde bizlerin görüşünü almadan su sayaçlarımızı akıllı sayaç tabir edilen maskaralık bir sistemle değiştirdi. Amaçlardan biri de kolay ve az maliyetle para toplayabilmek.

Buna rağmen şu an sadece belediye otoparkından kontur yükleyebilirsiniz. Az önce saat 22.30'da su almak için evden çıktım. Sistem çökmüş bugün git yarın gel dendi. Benim işim Lefkoşa'da, evin su ihtiyacı var, işi gücü bırakıp hazırlık sınıfına giden üniversite öğrencileri gibi su konturu peşine düştük. Böyle kepazelik hiçbir yerde görmedik. Lütfen bu konuyu da gündeme taşıyınız…"

(Sayaç mağduru)

Yaşlı kadın balkonda kocasıyla oturmuş şarap içmekteydi.
"Seni o kadar çok seviyorum ki... Ben sensiz ne yapardım acaba diye düşünüyorum" dedi. Kocası sarhoş olduğuna kanaat getirip sordu:
"Bu konuşan sen misin yoksa şarap mı acaba?"
Cevap hemen geliverdi.
"Ben şarapla konuşuyordum seninle değil."