Türk askerini niçin istemiyorlar!

Yayın Tarihi: 30/01/16 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Rum Dışişleri Bakanı Kasulidis çözüm için olmazsa olmazlarını buyurmuş;

Maraş'ı hemen istiyorlar...

Türk askerinin büyük bölümü çekilmeliymiş...

Ara bölge hem de derhal teslim edilmeliymiş...

Garantiler de ortadan kalkmalıymış!

Peki bizimkiler buna nasıl bir cevap veriyorlar?

Maalesef resmi bir kanaldan bu açıklamalara bir yanıt gelmedi...

Ya da bizim için olmazsa olmazlarımız nelerdir, bir baba yiğit çıkıp da açıklamadı!

Kıbrıs'ta bir çözüme sadece biz muhtacız ya...

Sanırım onun için devekuşu gibi başlarını kuma sokup günü geçirmeye çalışıyorlar!

Biz çözümden yana olalım da Rumlar istediği kadar konuşsun...

Yok efendim meydanı onlara bırakmayalım lütfen!

Kıbrıs Türkünün büyük bir çoğunluğunun hassasiyetleri vardır, olmazsa olmazları vardır, oldu bitti bir çözüme de kimse burada 'evet' demez!

...

Geçenlerde Girne Araştırma Enstitüsü'nün çok da ön plana çıkmayan bir anket sonucu yayınlandı...

Oradan hemen küçük bir alıntı yapalım sizlere...

Çok önemli çünkü bunlar Rum siyasilerin değil Kıbrıs Türkünün görüşleri;

Beklenti Anketi 2015'in dikkat çeki unsurlarından bir diğeri ise kurum ve kuruluşlara güven konusunda ortaya çıkan sonuç oldu. 3 yıldır değişmeyen lider yine ordu oldu ancak 2015 anketinde orduya güven ikiye katlandı.

"Aşağıdaki kurum ve kuruluşlardan en çok hangilerine güveniyorsunuz?" sorusuna karşılık olarak katılımcıların yüzde 41.5'i ordu yanıtını verdi (Bu oranda 2014'te yüzde 22.69'du). Orduyu yüzde 8.82 ila mahkemeler takip etti. Medyaya, üniversitelere, siyasi partilere, devlet dairelerine ve polise olan güven 1 yılda düşerken, KKTC Meclisi'ne ve Cumhurbaşkanlığına olan güven ise arttı. En dikkat çekici düşüş oranı ise poliste meydana geldi. 2013'te yüzde 18.17, 2014'te yüzde 13.52 olan polise güven 2015'te yüzde 6.27'ye geriledi...

...

Bu ankete göre ilk etapta kısa bir yorum yapmak gerekirse;

Kıbrıs Türk'ü hiç de öyle Kasulidis'in olmazsa olmazlarına yelken indirmiyor!

Eğer bir ülkede orduya olan güven son bir yıl içinde ikiye katlanmışsa hem bunun nedenleri çok iyi analiz edilmeli hem de bir zahmet bu anket sonuçları hem de resmi kanallar tarafından müzakere masasına konulmalıdır...

Şu da bilinen bir gerçektir ki Annan Planı'nda bile Türk askerinin büyük bir bölümünün gideceği bilinirken Kıbrıslı Rumlar buna yüzde 76 gibi bir çoğunlukla 'hayır' demişlerdir...

Akıncı ve ekibi bu anket sonuçlarını mutlaka çok iyi değerlendirmeli ve hiç de çekinmeden Rum müzakere heyetinin önüne koyabilmelidir!



Polis niçin düşüşte!

Girne Amerikan Enstitüsü'nün araştırmasında orduya güven iki kat artarken polise olan güvende düşüş olmasına şahsen ben şaşırmadım…

Artan adli suçlar, polis içindeki terfi sorunları ve son atamalarda yaşanan tartışmalar bunda büyük etken oluştururken ne yazıktır ki devletin ilgili birimleri de gözbebeğimiz olan polis teşkilatının sorunlarına yeteri kadar eğilmemekte, ilgili yasaları geçirmemektedir.

Tüm bu ilgisizliğe rağmen polise olan güvenin hala ikinci sırada olması bize göre yüreklere su serper…

Ama gariptir ki artan suç olaylarına rağmen polis sayısı bir türlü yükseltilmemekte buraya yeterli bütçe ayrılmamakta ve bu nedenle çalışanlar büyük özveri göstermek zorunda kalmaktadırlar.

Şimdi kimse kalkıp da daha geçenlerde örgüte 45 kişi alındı diye böbürlenmesin…

45 kişi alınmış ama 55 kişi de geçen yıl içinde emekli olup ayrılmıştır!

Ve şu anda yaş ortalaması 35 olduğu için bu rakam dünya standartlarının altına düşmüştür…

Basın ve siyaset bildiğiniz gibi!

Aynı ankette üzülerek ve utanarak söylüyorum ki siyasetçiler ve biz basın mensupları ile basın organları bir kez daha sınıfta kalmıştır!

Her zaman olduğu gibi siyasiler listenin dibine çakılırken basın da onun hemen biraz üstünde yer alarak en güvenilmeyenler olarak yüzümüzü kızartmıştır.

Ve ne yazıktır ki rakamlara bakılınca her yıl da bu güvensizlik artmaktadır!

Hadi siyasiler halkın oyları ile belki ileride üst seviyelere çıkabilir ama peki basın dünyasını ne yapacağız işte bu da bizim en büyük sorunlarımızdan biridir.

Şu anki meslek örgütlerinin çalışmalarına baktığımız zaman da maalesef tünelin ucunda bir ışık görülmemektedir!

Mandıra sahibi de konuştu!

Uzunca bir süredir Mağusa Hastanesi sınırları içindeki mandıra ile ilgili yazılar kalem alıyoruz.

Son resmi bilgi Mağusa Kaymakamı Şifa Çolakoğlu'ndan gelmişti…

Çolakoğlu ilgili kişiye bir köyde arazi tahsis ettiklerini ama buraya gitmek istemediğini ifade etmişti…

Ve nihayet mandıra sahibi Ertan Kırıkkale dün telefonla arayarak yazdıklarımızı takip ettiğini ve bizimle konuşmak istediğini söyledi…

Kırıkkale'nin demesine göre arazide kendi hakları da varmış ve burasını mücahit puanları ile almış.

Ayrıca elektrik bağlatmak için de 18 bin sterlin kadar para harcamış.

Önümüzdeki hafta kendisini ziyaret edip bizzat görüşeceğiz!


Bence de yuh!

İnternette yuhdediklerim adlı bir site var…

İlginç olayları ve fotoğrafları yayınlayarak çok ciddi bir sosyal medya görevini yerine getiriyor!

Siteye yoğun da bir ilgi var…

Geçenlerde öyle bir fotoğraf yayınladı ki gerçekten de yuh dememek için çok çabaladım ama yapamadım!

Bence de kesinlikle yuh…


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları