"Bebeğiniz sakat doğabilir" yalanı!

Yayın Tarihi: 01/03/16 07:42
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+

KKTC bir hukuk devletiyse kürtaj olayında son sözü elbette mahkemeler söyleyecek…

Mahkeme sonuçlanıncaya ve karar verinceye kadar da şu anda yargılanan hekim ve sağlık çalışanları zanlıdır, buna kimse bir şey diyemez!

Ama olay toplumda öyle bir nefret uyandırdı ki birçok duyarlı insanın uykuları kaçtı, psikolojisi bozuldu…

CTP İskele Milletvekili Biray Hamzaoğulları dün Meclis'te bazı doktorlara suçlama yaparken bana göre onun da ruh hali normal değildi ve ağzından çıkan sözlere daha sonra kendisi bile şaşırdı ve pişman oldu…

Yanlış bir konuşmaydı ama söz ağızdan çıkmıştı artık!

Her ne kadar doktor vekillere bir özür borcu olsa da toplumun ruh haline tercüman oldu, hele de hekimlik mesleğinin ayaklar altına düştüğü bu süreçte…

Sonuçta mahkemeler karar verecek ve toplum olarak biz de buna saygı uyacağız ama inanın insanlarda ki nefret duygusu öyle bir tavan yaptı ki suçluların en ağır cezalara çarptırılması herkesin ortak duygusu haline geldi!

Bize de basın mensupları olarak ihbar üstüne ihbar yağıyor…

Çünkü olayın boyutu bizim tahminimizin çok üstünde!

Bu arkadaşların bu işi tamamen ticarete çevirdikleri, bundan çok ciddi paralar kazandıkları da ortada!

İğrençliğe bakar mısınız?

Hadi kendilerine kürtaj için gelenlerden yüksek paralar talep eden bu zatlar çok daha da ileri giderek sağlıklı hamile kadınlara bile 'bebeğiniz sakat doğabilir' diyerek onları kürtaja zorlamışlar…

Çok ama çok daha fazla para kazanmak için!

Peki bu olay nasıl orta çıktı hiç merak ettiniz mi?

Kim niçin ihbar etti ve tarlalara gömülen ceninler polis tarafından kendi elleriyle konulmuş gibi ortaya çıkarıldı?

Olayı polise ihbar eden bu hastanede çalışan bir süre önce işten durdurulan bir hemşire…

Bazı çarpık ilişkiler sonucunda işten kovulmuş!

Ama yasa dışı kürtaj olayları konusunda bilgi sahibi olduğu için ve işletme sahiplerine bazı teklifleri kabul olmayınca almış kelleyi koltuğunun altına bülbül gibi ötmeye başlamış…

Kim bilir belki de istekleri yerine getirilse tek bur kelime bile konuşmayacak, bu olaydan kimsenin haberi bile olmayacaktı!

Son birkaç gündür toplumda şöyle bir yargı oluşmaya başladı;

"Bu insanlar ne yapıp, ne edip bu işten sıyrılacaklar!"

Önyargı da olsa durum bu!

Vatandaş belki de kızgın olduğu için böyle ifadeler kullanıyor ama yargıya da güvenmezsek kime güveneceğiz bu ülkede!

Ortada çok ciddi hatta 'cinayet' denilebilecek suçlar işlenmiş ama Kıbrıs Türkü suçluların ceza alma şanslarının çok olmadığını düşünüyor, bunu yüksek sesle ifade ediyor…

Böyle bir ihtimalin olabileceğini düşünmek bile insanın içini karartıyor!

"Bakanlık uyumaya devam ediyor!"

"Levent Bey merhaba.

Bu son olaylar insan olmaktan utandırıyor.

Bugün biraz interneti kurcaladım.

2012'de Türkiye ' de kürtaj turizmi başlamış. 30 yıllık Baracuda Turizm Şirketi buna öncülük etmiş. Ama akıbeti, turizm lisansının iptali olmuş.

Linkte Radikal'in eski haberi var.

http://m.radikal.com.tr/turkiye/yasak_tartismasi_kurtaj_turizmini_yaratti-1095834

Bu tur KKTC 'de bir klinik ve bir hastane ile anlaşma yaptığını söylüyor.

Şu an potada Ada Tüp bebek var.

Eminim ki -eğer varsa- diğerleri çoktan bazı kayıtları imha etmiştir bile.

Bakanlık uyumaya devam ediyor.

Derhal ülkemizdeki tüm kadın doğumla ilgili kayıtlar (özellikle kürtaj, ölü doğum. Genetik anomali vb) açıklanmalıdır.

Hatta daha ileri gidilip, savcılık kararı ile bu kayıtlar, geriye dönük inceleme altına alınmalıdır.
Tıbbi nedenli gebelik sonlandırmalarının Tabipler Birliğine de bildirimi zorunludur. Ama bu yönde bir kayıt olduğuna dair açıklama henüz yapılmamıştır.

Gözden kaçmış olabilecek hususları sizinle paylaşmak istedim."

(Bir hekim)

Kızlık zarı bile dikiyorlar!

Yasa dışı kürtaj olayı patlak verince başka illegal olaylar da ortaya çıkmaya başladı!

Daha önce biz de sadece kulaktan duymuştuk ama şimdi reklamlarda bile adı geçince Kıbrıs'ta kızlık zarının da dikildiği artık kesin hale geldi!

Bunun için hem KKTC'den hem de Türkiye'den çok sayıda genç kızın bu yola başvurduğu, bu ameliyatların yine yasa dışı olarak bazı kliniklerde yapıldığı ve bu işten ciddi paralar kazanıldığı artık belgelenmiş oldu!

Fulya da KKTC'de hamile kalmış!

Pazar gecesi Fox TV'de ' O hayat benim' adlı dizi var…

Epey de izlenen bir dizi olduğu biliniyor!

Zengin bir ailenin mensuplarından Fulya hanımın eşi ile durumları çok iyi değil…

Çocukları da olmamış!

Fulya hanım geliyor KKTC'ye ve 'aşılama' denilen başka bir erkeğin spermlerini kendi rahmine koyduruyor ve bu yolla çocuk sahibi oluyor…

Bu yolla çocuk sahibi olurken de önce kocasının haberi olmuyor!

Olunca da kıyametler kopuyor…

İşte artık Kıbrıs Türkü bu tür özellikleriyle Türkiye'nin çok izlenen dizilerine bile konu olmaya başladı…

Önce kumar sonra gece kulüpleri, kürtaj, kızlık zarı, sperm ve yumurta ticareti!

Bakalım bundan sonra neler göreceğiz!

(Foto-fulya)

"İnsanlığımdan utandım!"

"Sayın Özadam,

Benim de 31 Ocak günü torunum hayata gözlerini açtı. Hem de 31 haftalık. Şu an hala kuvözde.

Devlet Hastanemiz personeli gerek kızıma gerekse hala daha torunuma gözü gibi bakıyor. Doktorundan hemşiresine, ebesinden temizlikçisine... Hepsinden çok memnunuz. Minnacık bebeğimizi yaşatmak, hayata hazırlamak için canla başla uğraştılar ve uğraşıyorlar.

Bu haberi duyduğum zaman resmen insanlığımdan utandım. Bu nasıl bir zihniyet.

Adaletin en iyi şekilde işleyeceğini suçlu varsa cezalanacağını umuyorum…"

(Simen EGELİ)


Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Kıbrıs Postası’nın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Levent ÖZADAM yazıları