Rapora bile bakmamışlar!

Hayatının en zor günlerini yaşayan büyüklerimizi yatağa bağlamışlar.

Aç bırakmışlar...

Bir bardak sütü çok görmüşler!

İlaçlarını vermemişler...

Soğukta bırakıp yıkık dökük küflü odalarda yalnız başlarına kaderine terk etmişler.

Hastayı hastaya baktırmışlar...

Yardıma muhtaç 40 yaşlı insanın çığlıklarını kimse duymamış!

Hadi devlet devletliğini yapmadı!

Yetkililer görevini kötüye kullandı...

İhmaller zinciri bu rezaletin yaşanmasına sebep oldu da bu zincirin son ve en önemli halkası nerede?

İnsanlığın bittiği bu yerde bu güzel insanların evlatları, yakınları nerede?

Sizin haberiniz yok muydu bu durumdan?

Siz nasıl evlatsınız ve siz nasıl insansınız!

Biz o görüntüleri gözlerimiz dolarak izledik...

Nasıl bu faciayı görmedik duymadık diye kendimize kızdık!

O bakımevinde yatan bu insanların yakınları bu ihmalin sorumlularına sözümüzü söylemeden ilk size söyleyelim!

Yazıklar olsun size!

***

Gelelim bu işin sorumlularına...

İnsanlar hata yapar!

Hayırsız evlat dersin...

Personel görevini yapmaz, 'tembel' dersin; işine son verirsin.

Devlet niye vardır!

Hata yapmamak ve hata yaptırmamak için...

Yaşlı insanlarına kol kanat germek için...

Maalesef devleti göremedik bu olayda!

2022 yılında devlet kontrolündeki bir yaşlı bakımevinde emanet insanlara hıyanet edildi.

Bu insanların ahı üzerinizde olacak ama yetmez...

Hesap vereceksiniz!

***

Halk Vakfı Yaşlılar Sitesi hakkında hazırlanan Sosyal Tahkikat Raporu'na göre bakımevi 5 ve 7 Ekim 2021 tarihlerinde iki kez ziyaret edilmiş.

Yapılan ziyaretlerde yetkili biri ile görüşme yapılamamış... Bilgiler bir hemşireden alınmış. Vakıfta biri tam, biri yarı zamanlı olmak üzere iki hemşire; iki hasta bakıcı, bir ergoterapist, bir temizlik görevlisi ve bir aşçı çalıştığı öğrenilmiş.

Vakfın fiziki yapısının da görüntülere yansıyan hali gibi yani harabe bir vaziyette olduğu da önceden tespit edilmiş ve kayıtlara geçmiş.

Yaşlılarımız, yemeklerden pek memnun olmadıklarını, akşamları sıklıkla sadece çorba verildiğini, ara öğünlerin ise çok seyrek olarak verildiğini söylemişler.

Özet olarak;

Vakıfta yeterli sayıda hasta bakıcı olmadığı, yemek konusunda her gün tek tip yemek hazırlandığı, yemek, temizlik ve bakım konularında ciddi eksiklikler olduğu, orada bulunan yaşlılar ile yapılan sohbetlerden çoğunun orada bulunmaktan, oradaki bakımdan mutsuz oldukları öğrenilmiş.

Tavanların çökme yaptığı, görüntü ve hijyen olarak rahatsız edici olduğu gözlemlenmiş.

Mutsuz olan, isyan eden, iyi bakım yapılmadığı için oradan ayrılmak isteyen birçok yaşlı bulunduğu ve personel sayısının yetersiz olmasından dolayı vakıfta ikamet edenlere yeterli bakımın sağlanmadığı tespit edilmiş.

Yani bu vakıfta yaşananlar gün gibi ortadaymış...

Bu tespitler sosyal hizmetler uzmanı olan Aytül Sallı tarafından rapor edilmiş.

İnsanlığın bittiği bakımevine bir ziyaret de 13 Ocak 2022 tarihinde İskele Belediyesi zabıta ekibi tarafından gerçekleştirilmiş.

Ne tesadüf ise yine bu ziyarette de yetkili biri ile görüşme imkanı olmamış.

Vakıf Müdürü Fahri Bilgehan’ın özel işi nedeniyle dışarıda olduğu, Vakıf Kurucusu Melek Doğan’ın ise rahatsızlığından dolayı dinlendiği söylenmiş.

Bu ziyarette de vakıfta görev yapan hemşirenin olmadığı öğrenilmiş.

Sözün özü, yapılan ziyaret sonunda yapılan gözlem ve inceleme de daha önceki raporda belirtilen kötü durumların hiçbir şekilde iyileştirilmediği hatta yeni sorunlar eklendiği aynı sosyal hizmetler görevlisi tarafından rapora yansımış.

Sonuç olarak, sosyal hizmetler Halk Vakfı Yaşlılar Sitesi'nde yaşanan rezaleti raporlamış ve gün yüzüne çıkarmış.

Peki, bundan sonra ne oldu...

Orası karanlık!

İlgili Bakanlık konunun üzerine gitti mi!

Sorumlular hangi gerekçeyle bu rezaleti görmezden geldi...

Şimdi devletin zirvesinden, iş insanına herkes seferber oldu eyvallah ama 'takke düştü kel göründü' efendiler...

Testi kırıldı!

Siz o güzelim insanları çok üzdünüz...

Toplum vicdanında büyük yaralar açtınız!

Bu hepimize ders oldu bundan sonra yardıma muhtaç insanlarımızın barındığı her yerde olacak gözlerimiz.

Bu da böyle bilinsin…

…

26 Kasım tarihli rapor…

“Vakıfta yeterli sayıda hasta bakıcı olmamasından dolayı yaşlıların kaliteli bakım hizmeti aldıkları düşünülemez. Yemek konusunda her gün tek tip yemek hazırlandığından yaşlıların tansiyon, kolestrol, şeker gibi özel sağlık durumlarının göz önünde bulundurulup bulundurulmadığı şüphelidir. Yemek, temizlik ve bakım konularında ciddi eksiklikler vardır. Orada bulunan yaşlılar ile yapılan sohbetlerden çoğunun orada bulunmaktan, oradaki bakımdan mutsuz oldukları öğrenilmiştir. Kendilerine verilmesi gereken günlük ilaçlarının çoğu zaman sekteye uğradığı öğrenilmiştir. Vakıf binasının iç taraftan görüldüğü kadarıyla koridorların ve bazı yatak odalarının tavanlarının çökme yaptığı, görüntü ve hijyen olarak rahatsız edici olduğu gözlemlenmiştir. Mutsuz olan, isyan eden, iyi bakım yapılmadığı için oradan ayrılmak isteyen birçok yaşlı bulunmaktadır. Personel sayısının yetersiz olmasından dolayı vakıfta ikamet edenlere yeterli bakımın sağlanmadığı düşünülmektedir. 

Vakıfta ivedi olarak düzeltilmesi gereken olgular şu şekildedir:

• Personel sayısı ile ilgili aksaklıkların giderilmesi adına gerekli istihdamın ivedi olarak yapılması gerekmektedir. (Hasta bakıcı, hemşire, temizlik görevlisi, güvenlik görevlisi) Ayrıca orada çalışanların yatırımlarının düzenli yapılmadığı için işi bıraktıkları bu nedenle personel sıkıntısı yaşandığı öğrenilmiştir.
• Yaşlı ve hastaların kullanımında olan yatak, sandalye, oturma tuvaleti vb. yenilenmeli; eşyaları için gerekli depolama alanları sağlanmalıdır.
• Vakıfta ikamet eden hasta ve yaşlıların değişik hastalıklardan muzdarip oldukları düşünüldüğünde, kendilerine hazırlanan öğünlerin tek çeşitte kalmaması, menülerin uzman bir diyetisyen tarafından hazırlanması gerekmektedir.
• Misafirlerin hayati olgularından biri olan ilaç periyotlarının atlanmaması adına bir tablo yapılıp uygun yere asılması ve görevli personelin konuyu rahatça takip etmesi sağlanmalıdır.
• Misafirlere hizmet vermeleri adına psikolog vb. doktorların belli periyotlarda vakıfa ziyarette bulunmaları sağlanmalıdır.
• Vakıf bahçesinin yabani otlar ve dikenlerden arındırılıp açık havada daha kaliteli ve güvenli zaman geçirebilecekleri bir ortam sağlanmalıdır…”

Aytül Sallı

Sosyal Hizmet Memuru