Otel başına 400 bin TL…

Turizmciler bu yıldan da çok umutlu değildi ama Ortadoğu’da savaş olasılığından haberleri yoktu…

Şu anki rakamlara göre hiçbir otel tam kapasite çalışmıyor!

Çoğunda doluluk oranı yüzde 50’nin altında…

Doğrusunu söylemek gerekirse kumarhaneli oteller en şanslı olanları!

Öncelik kumar sonra da getirilen ünlü sanatçılar…

Birçok 5 yıldızlı otelde sadece yaz sezonunda açılıyor, kışa girilince kapılar kapanıyor!

Onlar da çareyi böyle bulmuşlar…

…

Turizm Bakanlığı geçen gün müjdeyi verdi…

5 yıldızlı olmayan 70 kadar otele 400’er bin lira hibe verecekmiş!

Çok büyük bir para değil ama en azından bir deliklerini kapatmak için önemli…

Birçoğunun memnun olduğunu duyduk!

Zira türlü zorluklarla hayata tutunmaya çalışıyorlar…

Kalifiye çalışan sayısı en düşük seviyede!

Çalışanların çoğu yabancı, birkaç bin lira fazla maaşa anında başka tesislere kaçıyorlar…

5 yıldız altındaki otellerin en büyük avantajı ise günlük konaklama fiyatlarının büyük otellere oranla düşük oluşu!

…

İlgili bakanlık oteller konusunda çok daha geniş bir çalışma yapmalıdır…

5 Yıldızlı oteller açıklarını kumarhane gelirlerinden kapatırken diğerlerinin böyle bir şansları yok!

Yaz sezonları dışında ya çalışan sayısını azaltacaklar ya da kış boyunca kapıya kilit vuracaklar…

Onun içindir, bakanlığın verdiği 400 bin liralık hibe desteği yeterli olmasa da çoğu en azından anlayış olarak memnun olduklarını belirtiyorlar!

Bu hibeler ne kadar çok olursa ve devlet desteği devam ederse hayatta kalma şansları bir o kadar çok olacak..

Elektrik fiyatlarının tavan yapmasının da önüne geçilmesini talep ediyorlar!

Bir çoğunun da yerli işletmeci olması kesinlikle dikkate alınmalıdır…

…

…

“Kamu Doktorunu İsyan Ettiren Kamu Sağlık Sistemi…”

“Kamu Sağlık Sisteminin Mevcut Durumundan "İkinci İşi Savunan Kamu Doktorları" Da En Az Sağlık Bakanlığı Kadar Sorumludur

- Kamu sağlık sisteminin en az hata ile çalışabilmesinin,

- Kamu sağlık sistemi kaynaklarının her konumdaki vatandaş adına verimli bir şekilde kullanılabilmesinin,

- Kamu sağlık hizmetlerinde doktorundan hemşiresine, yardımcı diğer sağlık personelinden hasta bakıcısına kadar disiplin içerisinde çalışabilmesinin

en temel gereği kamuda tam gün mesaidir ve ikinci iş yasağının uygulanmasıdır.

Bunlar sağlanmadığı takdirde, "işimi hemen yapayım ve dışarıya gidip özeldeki hastalarıma bakayım" mantığı ile çalışan kamu doktorlarını örnek alan her personel, disiplinsizliğin o kapısından içeri girer.

Kamu doktoru önce kendi çalıştığı, evim olarak nitelendirdiği hastanesine sahip çıkmazsa, çoğu günler birkaç saat uğrayıp bazı günler de hiç gitmezse sorumsuzluklar, hatalar ve eksikler silsilesi başlar.

Gün gelir o sistem, yediden yetmişe, en sade vatandaştan en tepedekine, herkesi zor durumda bırakır.

Sağlık sisteminin düze çıkarılabilmesi için elbette mali kaynaklar ve altyapı gerekiyor olsa da öncelikli olarak sistem içerisinde faaliyet gösteren kamu sağlık personelinin başta doktorlar olmak üzere "iç disiplinin" ve "iş disiplininin" sağlanması gerekir.

Bu disiplinler olmazsa eksiklikler görülmez, görülen eksiklikler karşısında vurdumduymaz olunur, devleti ben mi kurtaracağım denilip herkes kendi çalışma sistemini kurar.

Bugün yaşadığımız gerçekler tam da budur.

- Sağlıkta tam gün, hemen şimdi!

- Sağlıkta ikinci işe hayır, hemen şimdi (özel hasta bakılsın ancak adres mesaiden sonra yine kamu hastaneleri olsun)!

(Görevlerini her koşulda canla ve başla yapan sağlık personeli zaten üzerlerine alınmayacaktır.)”

(Dr. İlker İPEKDAL)