Önce temel atma sonra ihale…

Tarihi bir gün olarak nitelendirilmişti…

Çünkü sosyal konut projeleri artık yılan hikayesine dönmüştü!

Devlet erkanı bundan 4 ay önce topluca butona bastı, yaptıkları konuşmalarda gençlere kazandırılacak olan konutlar hakkında övgüler düzmüşlerdi…

Hatta Güzelyurt’tan sonra Alayköy, Hamitköy ve G.Mağusa’da binlerce sosyal konut yapılacak her isteyenin konut sahibi olabileceği müjdesini vermişlerdi!

Güzelyurt’ta temeller atıldı ve aynı gün çalışmalar durdu…

Oysa bölge halkı gerçekten de umutlanmış ve heyecanla beklemeye başlamıştı!

Bekleyiş uzun sürdü, bölge halkından endişeli sorular gelmeye başladı…

Çalışmalar niye durdu diye!

İlgili makamlarda da sessizlik hakimdi…

Acaba söz verenler bir kez daha mı sözlerinden vaz geçmişti?

Hatırlarsanız sosyal konutlar konusunda yaklaşık iki sene kadar önce söz vermişlerdi ama söylenenler sadece sözde kalmıştı!

…

Geçen hafta içinde gazetelerde bir ihale ilanı vardı…

Güzelyurt sosyal konutları için ihaleye çıkılacağı ilan edildi!

Biraz kafamız karıştı çünkü 4 ay önce temel atılmış ve şimdi de ihale ilanı yayınlanmıştı…

Peki temeli hangi işletme atmıştı?

Öncelikle ilgili makamlar bu soruya yanıt vermelidirler…

Niye önce ihaleye çıkılmamış ve ardından temel atılmamıştı?

Ayrıca eğer tamamlanırsa hangi kritere göre başvuru kabul edilecekti?

…

Bir de geçmişten beri yapılan bir tartışma vardı…

Sosyal konutları yerli işletmeler mi yoksa TOKİ mi yapacaktı!

Çünkü yine bazı devlet erkanından konutları TOKİ’nin yapacağı, bazılarından da TOKİ ve yerli müteahhitlerin ortaklığında yapılacağı ifade ediliyordu…

Öğrendik ki Güzelyurt’taki konutlar yerli firmalar ortaklığında yapılacak!

Ama sonrasında binlerce konut TOKİ tarafından yapılacak…

Bu konuda yerli firmaların endişeleri halen devam ediyor!

Bu arada Güzelyurt’taki konutlar 93 metre kare olacak ve bedeli de 39 bin 55 Sterlin olarak belirlenmiş…

Merakla takip edeceğiz!

…

UBP’li genç bir arkadaş gençlerin konut sahibi olmaları için çağrıda bulundu…

Ortalık kalktı oturdu!

Gençler konut değil villa filan istiyorlarmış diye saçma sapan yorumlarda bulunuldu…

Ortada şöyle bir ön yargı var;

UBP’li her aile zengindir, refah içinde yüzüyordur, falan, filan…

Yok öyle bir şey!

UBP sadece milyonerler takımı değildir…

Çok sayıda aile ve genç tanıyoruz!

Tamam belli bir kesimin refah düzeyi yüksek olsa da belli bir kesimin ise yaşam standardı ortanın altındadır…

Devlette istihdam yarışında onlarda vardır!

…

Onun içindir…

Bize göre bu ülkenin en büyük sorunlarının başında konut sahibi olamama gelmektedir…

Bir çok gencin asgari ücret alıp konut sahibi olması sadece hayal ürünüdür!

Eğer aile katkısı yoksa kazançların çoğunluğu ev kiralarına gitmektedir…

Başbakan Üstel konuya çok daha fazla duyarlılık göstermeli ve listenin başına da konut edindirme icraatını koymalıdır!

Bu konuda çalışmaların olduğunu bilmekteyiz ancak girişimler daha da hızlandırılmalı ve verilen sözler hızla yerine getirilmelidir…

…

Geçtiğimiz Cuma günü ülkemizin en güvenilir en çalışkan kurumu bölgemizde yaşanan son gelişmeler üzerine Gazinağusa’da vatandaşın da katılımıyla başarılı bir sığınak tatbikatı gerçekleşti.

Olası bir hava saldırısında vatandaşların sığınaklara tahliyesi adım adım tatbik edildi.

Kamuoyunda sığınakların yetersizliği ile ilgili vatandaşlarda ciddi bir tepki vardı.

Bu tepkilerin birçoğunda maalesef ciddi bir bilgi eksikliği vardı.

Sivil Savunma Teşkilatı Başbakanlığa bağlı bir kurum.

Önce bunu unutmayalım.

Sığınakların inşası ve bakımını finanse eden Sığınak Fonu 2014'te kaldırıldı ve katkı payları Maliye'ye aktarıldı.

Bu durumun sorumlusu Sivil Savunma değil.

Lafı evirip çevirmeyelim bizim oylarımızla iktidara gelenlerin eseridir.

O yüzden sığınak konusunda bir eleştiriniz olacaksa adres Sivil Savunma Teşkilatı değildir.

Gelelim vatandaşın eleştirisine…

Haklı yönleri var ancak, olası bir hava harekatı ve füze saldırısında unutmayalım ki en son adım sığınaktır.

Füze İHA önleyici sistemler, Erken uyarıcı radar ve uydular, Hava kuvvetlerimiz ve Türkiye’nin caydırıcı gücünü karşısına alacak bir güç bize saldırabilir.

Biz kimiz?

Biz dünyanın en güçlü ülkelerinden biriyiz, Nato’nun da en güçlü 2. ülkesiyiz.

Sığınaklara iş düşmeden bunları bir düşünelim.

Sığınak eleştirilerinde ağızını bozanların da arasında özellikle ‘Türk askeri gitsin’ diyenlerin olması bir hayli ironik.

İşte Türk Silahlı Kuvvetleri’nin adada ki varlığı ve Türkiye’nin garantörlüğü bugünler için.

Gereksiz panik mantık dişi.

Elbette sığınaklarımız dört dörtlük olmalı.

Bu noktada adres bellidir.

Versinler imkanı Sivil Savunmaya bakın bakalım dünyanın en iyisini yaparlar mı yapmazlar mı.

Arama kurtarma faaliyetlerinde şu an personel eksikliğine rağmen dünyanın en iyilerinden Sivil Savunmamız.

Ülkemizin canla başla çalışan kurumlarına sahip çıkalım.

Aksi söylemler moral ve motivasyonu bozmaktan öteye gitmez!