Herkes kahraman kesildi…

Ne zaman Girne Dağyolu dense aklıma hep trajik kazalardan hayatını kaybeden insanlar gelir. İşçiler, öğrenciler, çocuklu çocuksuz aileler gelir ve bu konuda hiçbir çözüm üretmeyen Hükümetler sinsilesi. Girne Dağyolu tüm partilerin utancıdır. Yani demem o ki CTP’nin UBP’ye gülecek yüzü yoktur, keza UBP’nin de CTP’ye gülecek yüzü yoktur. Olay vahimdir aslında. Çok yazdık çizdik; seyrüseferlerden toplanan paralar memur maaşlarının ödenmesi için kullanılıyor. Bu paralar yollara harcansa bu kadar ölümcül trafik kazası yaşanmazdı. Hiç unutmam vakti zamanında Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan bana seyrüseferlerden toplanan bir yıllık parayı bana bıraksalar neler yaparım neler demişti. Hatta geçtiğimiz gün Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Maliye Bakanı Berova’ya gönderme yaptı ve vatandaştan yollar için toplanan vergilerin kendi kullanımına bırakılmasını istedi.

Öyle tahmin ediyorum ki bu olmayacak, umarım olur ama seyrüsefer kalemi çok ciddi bir kalemdir ve önemli bir girdidir Hükümetin Maliyesi için. Maliye bakanı hiç bu paraları birine bırakır mı; üstelik bu kadar borç harç varken ama bir yıllığına olsun bırakması lazım ya da Hükümet kritik yolların yapımı için Türkiye Hükümetinden yardım isteyecek ve çözülecek bu sorunlar. Yapılmıyor mu yol evet yapılıyor ama bir Dağ yolunu yapmıyorlar işte. Çift şerit olacaktı diye biliyoruz ama tek şerite düşürdüler. Yani bir gidiş bir geliş.

Geçtiğimiz gün bir vatandaş aradı ve çok ilginç bir şey söyledi. Dağ yolunda Akasya ağaçları var ve bu ağaçlar bazı yerlerde görüş mesafesini çok kısıyor, daraltıyor bu ağaçların kesilmesi lazım dedi. Baktığınızda çok basit ve önemsiz bir bilgi gibi duruyor ama son derece önemli bence.

Şimdi Dağyolu inisiyatifi kuruldu. Bakıyorsunuz açıklamalar ağır ağır siyaset ve politika tütmeye başladı. İnisiyatif UBP Hükümetini eleştiren bir yapıya büründü. Eee peki CTP bunca yıldır hükümet olur niye CTP hükümetleri şu Dağyolu sorununu çözecek hiçbir şey yapmadı. Herkes kahraman kesildi bakıyorum da. E et UBP daha çok hükümette kaldı ve bu Dağyolu sorununu çözmedi. Bu UBP için bir utanç tablosudur ama Allah aşkına sizde şu Dağ yolu meselesini politikaya dökmeyin.

Yani olaya bir de şu açıdan bakın. Kimin Başbakan ya da Ulaştırma Bakanı olduğu fark etmez. Hangi parti olduğu da fark etmez; Ankara’ya denseydi her yıl şu kadar yol yapıyorsunuz bir de şu Dağyolunu yapın bize denseydi Ankara yok mu diyecekti. Kaç kilometrelik yol zaten Lefkoşa-Karpaz anayolunu yapın demiyoruz günün sonunda. Anlıyor musunuz herkes birbirini suçluyor; iş? İş yapan yok, herkes bir şeyler anlatıyor, konuşuyor ama iş yapmaya gelince kimse ortada yok.

Neyse ki Bakan Erhan Arıklı Dağyolu’nun yapılması için ihale edildiğini ve üç hafta sonra sürecin başlayacağını açıkladı. Demek ki yapılabiliyormuş. Erhan Arıklı’yı severim parası olsa bütçesi olsa çok şey yapmayı isteyen bir siyasidir ama adamın bakanlığının parası yok, olmayınca da basın üzerinden Maliye Bakanına gönderme yapmak zorunda kalıyor.

Evet sonuç olarak Dağyolu yapılacak, umarım bir an önce tamamlanır ve o yola bir de kamyon tartma kantarı konur. Aşırı yüklü kamyonlar yollara inanılmaz zarar veriyor. Bakan Arıklı’nın bu kantar işini de çözmesi lazım ve o yolda polisin bayağı mesai yapması gerekiyor bundan sonraki süreçte.

Mademki Maliye, seyrüsefer paralarını Ulaştırma Bakanlığının kullanımına vermiyor ve bu paralara maaş ödenmesi için ihtiyaç var o zaman bu yol konusunda çizgisidir, boyanmasıdır, levhasıdır, ışıklandırmasıdır, bariyeridir Ankara Hükümetinden bunlar istenecek de istenecek. Bari en azından bu sorunları Ankara üzerinden çözün. Zira başka türlü çözüleceği yok.

********************

Günün Sözü

"Aşk, gerçekliğin ilk ışığında yok olacak bir sistir."

Charles Bukowski