Sınır kapılarında belirsizlik... Açıklama yok!

Evet şimdi de bu çıktı. KKTC kimliği ile Güneye geçebilecek miyiz yoksa geçemeyecek miyiz? Bilmiyoruz; çünkü özellikle Cumhurbaşkanlığından bu konuyla ilgili herhangi bir açıklama yok. Varsa da ben görmedim. HP Genel Başkanı Kudret Özersay Ledra Palace sınır kapısından geçti ve birebir deneyimini açıkladı. Bu hesaba göre anladığımız kadarıyla KKTC kimliğini gösterseniz bile Rum görevli sizden “Kıbrıs Cumhuriyeti” kimlik kartını görmek isteyecek. Örneğin sizin KC Kimliğiniz var ama evladınızın yok, size sınırdan geçirip Kimlik almaya yollayacaklar diye de bir bilgi var. bu ne denli doğru onu da bilmiyoruz.

Bir an önce Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Rum Lider Hristodulidis ile görüşüp bu konu hakkında bir açıklama yapması gerekiyor. Yine bir başka habere göre Rum yönetimi hiçbir değişiklik olmadığını ve eskisi gibi geçişlerin devam edebileceğini açıkladı deniliyor. Bu konuda da doğruluk sıkıntısı var. özetle uygulanan prosedür nedir bilmiyoruz. Bunu ancak örneğin Metehan Sınır kapısına gidip iki saat bekledikten sonra maruz kalacağınız uygulamayla öğrenebileceksiniz. Sorumluluk Cumhurbaşkanlığındadır; çünkü Rum Lider ile telefoniyen görüşebilecek tek isim Cumhurbaşkanı Tatar’dır.

Bir insanı çatlatmak istiyorsanız ona yapacağınız en büyük kötülük onunla konuşmamaktır. Diyalog kurmamaktır. Bu durum Liderler arasında ne yazık ki var. birbirlerinden pek de haz etmiyorlar ve usulen mecbur kaldıkları için zirvelerde gayrı resmi olarak görüşüyorlar. Yeni sınır kapıları açmak bir yana dursun geçişlerde bile belirsizlik hakim şu an. Malum Rum Yönetimi Shengen uygulamasına girmeye hazırlanıyor. Bu ne zaman olur bilmiyoruz ancak bilgisayarlarındaki yeni sistem Kıbrıslı Türklerin KKTC Kimlik kartı göstermek şartıyla geçişlerini yavaşlatıyor. Çünkü Sınır kapısındaki Rum görevliler bilgileri bilgisayara girmek zorunda, bu durum da anladığımız kadarıyla geçişleri yavaşlatıyor.

Örneğin son bir kaç gündür haberlerden okuduğumuz kadarıyla Rum yönetimi eski sistemin devam ettiğini söylüyor ancak öte yandan HP Genel Başkanı Özersay’ın bunu birebir deneyimledikten sonra işlerin tam da böyle olmadığını anlıyorsunuz. En azından böyle bir anlam çıkıyor. Umarım ya Cumhurbaşkanı ya da temsilcisi Rum muhatapları ile görüşür ve halkı resmi ağızdan aydınlatırlar.

Kendimden örnek verecek olursam ; benim eşim Türk vatandaşı. KKTC’ye üç yaşında gelmiş. Adana’dan göç etmiş ailesiyle. Hayatında Adana’ya birkaç kez gitmiş yani doğduğu topraklara çoktan yabancı olmuş. Konuşması da aynen bir Kıbrıslı Türkün şivesi gibi. Biz eşimle İstanbul’da evlendik. Gün geldi çattı Rum tarafına birlikte geçmeye. Evlilik belgesini gösterdik Lokmacı geçiş kapısında. Rum görevli kalın gözlüklerini takarak zar zor alfabe Latince olduğu için yarım saatte bilgisayara işledi. Eşim bir süre evlilik kitapçığını göstererek Rum tarafına geçiş yaptı. Hatta kapıdaki Rum görevli kadın bir keresinde “neden kocanla geçmiyorsun, geçeceğinde kocanla geç” uyarısı bile yaptı ki bu Rum görevliyi zerre kadar ilgilendiren bir konu değil.

Devam edelim. Dediğim gibi bir süre evlilik cüzdanını göstererek geçti. Sonra bir gün Rum görevli dedi ki T.C. kimlik kartını görmek istiyorum. Sonra bir süre T.C. kimlik kartıyla geçti, sonra bir gün artık T.C. kimlik kartını kabul etmiyoruz, T.C. pasaportunu getir dediler, eşim T.C. pasaportuyla geçmeye başladı. Kapılardaki son uygulama T.C. pasaportu.

Neden bu örnekleri verdim; Rum yönetimi belki kapıdaki görevlinin gıcıklığı belki genel anlamda alınmış bir karar doğrultusunda üç farklı beyanla kapıdan geçiriyor. Vücut dilleri tamamen negatif. Şansları olsa kapıdan geçmeye izin vermeyecekler. Biz eşimle her Güney’e geçişimizde bunu hissediyoruz.

Bir başka ilginç konu ise şu; kara sınır kapılarından karma evlilik yapanlar Güney’e geçebiliyor ama havaalanını kullanamıyor. Halbuki Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı bulunan biriyle eşi hava sınır kapılarını da kullanabilmeli ama böyle bir uygulama yok. Rum Yönetimi’nin karma evliliklere bakış açısı bundan ibaret. Şimdi Hristodulidis karma evliliklerden doğan çocuklara vatandaşlık verilmesini incelemeye alacakmış umarım bu vatandaşlıklar verilir. Şahsen ben vereceklerine inanmıyorum. Tamamen keyfi hareket ediyorlar.

Bir başka örnek; eğer ben Kıbrıs Cumhuriyeti kimlik kartı taşıyorsam ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin de vatandaşıysam kapıdan geçerken beni bilgisayara işlememesi ve benim de Kıbrıslı Rumlar gibi kimliğimi göstererek geçmem gerekir ama ben hem Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşıyım hem Kıbrıslı Türküm ama beni Rumlara yaptığı gibi yapmayıp bilgisayara işliyor. Alın size bir eşitsizlik daha.

Umarım sınır kapılarındaki bu belirsizlik bir an önce son bulur.

*******************

Günün Sözü

"Nefes aldığın şehir ne kadar şanslı… Kim bilir, sesini gökyüzü sanan kuşlar bile vardır."

Sait Faik Abasıyanık