Hayat Pahalılığı muhtemelen %18…
Geçtiğimiz gün kaleme aldım, “Buna kimse inanmaz” dedim. İstatistik Kurumu Başkanı yazıyı okudu mu bilmiyorum.
Okusa kesin arardı diye düşündüm. Okuduysa ve aramadıysa bu rakam baskıyla verilmiş bir rakamdır diye düşüneceğim.
Bu kadar zamma karşın hayat pahalılığı %0,81 artmış savıdır. Bunda bir bit yeniği var. Bu rakam tamam değil dostlarım. İnanmayın. Şahsen ben inanmıyorum. Yıllık enflasyona göre altı aylık hayat pahalılığının %18 çıkması bekleniyor, Maliye Bakanı Özdemir Berova benim son canlı yayınımda bu rakamı telaffuz etti.
Sendika başkanları birer birer açıklama yaptılar. Hiç kimse bu rakamı inandırıcı bulmuyor.
Ortada ilginç bir soru var tabii; altı ayın sonundaki toplam hayat pahalılığı kaç çıkacak? Dünya kadar zammın yapıldığı ocak ayında hayat pahalılığı %0,81 çıkabiliyorsa diğer aylarda bu rakam hiç şüphe yok ki daha düşük çıkacak.
Hal böyle olunca hayat pahalılığı yalandan daha düşük verilecek, asgari ücret yalandan daha az artacak ve hem devletin yükü hem de işverenin yükü olmayacak ama sokaktaki vatandaş bu artışlarla geçinemeyecek. Böyle bir tehlike bekliyor hepimizi.
Malum kurlar yerinde durmuyor, döviz sürekli yükselişte. Bu işten üç kesim kârlı çıkıyor. Birincisi hükümet; ithalat döviz üzerinden yapıldığı için ve hükümet gümrüğünü, vergilerini peşin aldığı için hükümetin kasasına para akıyor. İkinci kârlı çıkan ise tüccar; belki döviz üzerinden alıyor ama ciddi bir kâr marjıyla piyasalara gelen ürünleri satıyor. Üçüncü kârlı çıkan ise marketler; onlar da stoklarla çalışıyor ve ucuza aldıkları ürünleri pahalı fiyattan vatandaşa iteliyor.
Anlıyor musunuz bu kâr döngüsünün nasıl çalıştığını? Olan da fakir vatandaşa oluyor. Sonra çıkıyor İstatistik Kurumu hayat pahalılığını %0,81 olarak açıklıyor. Ee kim inanır buna? Kimse inanmaz, kimse inanmaz ama İstatistik Kurumu’nun verileri baz alınıyor ve altı ayın sonunda hem hayat pahalılığı hem de asgari ücret işte bu resmi rakamlar üzerinden belirlenecek. Vay haline vatandaşın ki vay…
Emekliler için de durum farklı değil. Emekli hayat pahalılığı üzerinden maaşına artış geliyor. Aralık ayında ilaçlar pahalı oldu. %25 arttı. Şubat ayından bir zam daha gelecek ilaçlara. Bu insanların çoğu hasta ve ciddi ilaç giderleri var, aldıkları artışlar doğrudan eczanelere akıyor.
Elektrik Ocak 2026 yılında zamlanacak. Bunu da yazın bir kenara, net bilgidir. Buna ilave olarak bir de marketlerde ciddi pahalılık var, hadi buyurun para yetiştirin bakalım yetiştirebilirseniz.
YALNIZLAŞIYORUZ
Her geçen gün Kıbrıslı Türk yatırımcılar dükkân kapatıyor. İş yerleri satılıyor, marketler mağazalar kapanıyor.
Yerine Türk yatırımcılar geliyor, yerleşiyor. Türk yatırımcı gelmesin mi? Gelsin, gelsin ama Kıbrıslı Türk yatırımcılar da hayata devam etsin.
Emlak satışlarında da aynı durumdayız. Binlerce daire satılıyor. Kim alıyor bu daireleri?
Yabancılar. Kıbrıslı Türklerin ev alması artık hayal. Tanesi 100 bin sterlinden kimse daire alamaz. Yabancılar ekmek alır gibi ev satın alıyor. Koçanlar, tapular el değiştiriyor. Birileri aşırı zengin olurken birileri aşırı fakirleşiyor. Devlet daha yeni yeni uyanıyor ve koçan devir paralarını artırıyor. Kıbrıslı Türk gençler artık hiçbir şekilde ev sahibi olamaz.
Buradaki asıl önemli konu da şu; yabancılar ev sahibi olurken Kıbrıslı Türkler kendi ülkelerinde ev satın alamaz hale düşüyor.
Alın size bir başka umutsuzluk. Siyasiler nutuk üzerine nutuk sallıyor.
Sözüm ona her şey Kıbrıslı Türkler için.
Zaten kaç kişi kaldık ki bunun içinde? Hızla azalan bir nüfusa hızla fakirleşen bir nüfus ekleniyor.
Kıbrıslı Türkler kendi elektriklerini üretemiyor, kendi havalimanlarına kavuşamıyorlar ve kendi ülkelerinde kendilerine ev alamıyorlar.
Bu iş hepimiz biliyoruz ki artık kontrolden çıktı. Gençlere yazık oluyor, hem de çok.
Sonuç olarak biz Kıbrıslı Türkler bu ülkede artık misafir olduk. Bize ait olan hiçbir şey aslında bizim değil.
Ev sahibi konumundan çıktık, misafir konumuna düştük. Hâlâ nutuk sallıyoruz. Vatandaşın bu nutuklara kulak astığı yok.
Her geçen gün fakirleşiyor ve yalnızlaşıyoruz. Azala azala her anlamda yok oluyoruz.
Aslında bütün mesele bu…
Günün Sözü
“Yalnızlık insana çok şey öğretirmiş. Ama sen gitme, ben cahil kalayım.”
Nazım Hikmet
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.