DOĞA ve ÇEVRE
okuma süresi: 9 dak.

İklim krizine hazır değiliz!

İklim krizine hazır değiliz!

UFÜ Çevre Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şerife Gündüz, Kıbrıs’ın iklim krizine yeterince hazırlıklı olmadığını belirterek, bu sorunun çözülmesi için acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Gündüz, ormansızlaşma, yanlış arazi kullanımı ve sanayileşme gibi çevresel faktörlerin iklim değişikliği üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Gündüz ayrıca, Kıbrıs'ın 47 ülke arasında iklim ekstremlerinde en çok artış görülen yedinci, Avrupa'da ise beşinci sırada yer aldığını belirtti.

Yayın Tarihi: 06/11/24 13:45
okuma süresi: 9 dak.
İklim krizine hazır değiliz!
  • "Felaketlerin artışı sera gazları ve yanlış arazi kullanımından kaynaklanıyor"
  • "Ülkemiz iklim değişikliğinin getirdiği risklere karşı hazırlıksız"
  • "İklim riskleri tarım, su güvenliği ve enerji tüketimini tehdit ediyor"
  • "Yetersiz altyapı ani yağış ve taşkınlar karşısında büyük tehdit oluşturuyor"
  • "Dere yataklarının imara açılması sel riskini artırıyor"
  • "İklim değişikliği sosyal ve ekonomik güvenliği tehdit eden küresel bir krizdir"
  • "İklim değişikliği, altyapı eksiklikleri ve sosyal yetersizliklerle birlikte en çok Güney Asya ve Sahra Altı Afrika’yı etkileyecek"
  • "Kıbrıs, iklim ekstremlerinde Avrupa’da beşinci, dünyada yedinci sırada"

Uluslararası Final Üniversitesi (UFÜ) Çevre Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şerife Gündüz, iklim değişikliğinin etkileri ve ülkenin bu kriz karşısında ne kadar hazırlıklı olduğunu Kıbrıs Postası’na anlattı.

İspanya'nın Valencia bölgesinde meydana gelen son sel felaketini değerlendiren UFÜ Çevre Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şerife Gündüz, bu olayın iklim değişikliğinin dünyada aşırı hava olaylarını tetiklediğini gösterdiğini belirtti. Atmosferdeki sera gazı birikiminin, sıcak hava dalgalarını ve bulut yoğunlaşmasını artırarak ani yağışlara neden olduğunu vurgulayan Şerife Gündüz, bu gibi felaketlerin daha etkin önlemler gerektirdiğine dikkat çekti.

"FELAKETLERİN ARTIŞI SERA GAZLARI VE YANLIŞ ARAZİ KULLANIMINDAN KAYNAKLANIYOR"

Şerife Gündüz bu felaketlerin artmasında sera gazı birikimi, ormansızlaşma, yanlış arazi kullanımı ve sanayileşme gibi faktörler etkili olduğunu belirterek, “Atmosfere salınan karbondioksit ve metan gibi gazlar, dünya yüzeyindeki sıcaklığı artırıyor, bunun da su döngüsünü bozarak aşırı hava olaylarına zemin hazırlıyor” dedi.

Ülkemizin iklim değişikliğinin getirdiği risklere karşı hazır olmadığını belirten Şerife Gündüz, altyapının sıcak dalgaları, kuraklık, ani yağışlar ve kasırgalar gibi risklere karşı dayanıklı olmadığını ifade etti. Acil eylem planlarının ve erken uyarı sistemlerinin eksikliğine dikkat çeken Şerife Gündüz, afet sonrası geçici çözümler yerine kalıcı önlemler alınması gerektiğini vurguladı.

"İKLİM RİSKLERİ TARIM, SU GÜVENLİĞİ VE ENERJİ TÜKETİMİNİ TEHDİT EDİYOR"

Gündüz, aşırı sıcaklar, kuraklık ve ani yağışlar gibi iklim risklerinin özellikle tarım, su güvenliği, enerji tüketimi ve turizm sektörlerinde büyük etkilere yol açtığını belirtti, tarımda su kaynaklarının azalması verimliliği düşürürken, enerji tüketiminin de sıcak dalgalarda zirve yaparak altyapıyı zorladığını söyledi.

Ülkede mevcut altyapının ani yağışlar ve taşkınlara karşı yeterince dayanıklı olmadığını belirten Gündüz, “Kanalizasyon ve su tahliye sistemleri, ani sağanak ve artan yağış yoğunluğuna yeterince hazır değil. Bu durum, taşkınların daha büyük zararlara yol açmasına neden olabiliyor. Bu nedenle altyapının güçlendirilmesi ve özellikle kanalizasyon ve su tahliye sistemlerinin modernize edilmesi büyük önem taşıyor” dedi.

"DERE YATAKLARININ İMARA AÇILMASI SEL RİSKİNİ ARTIRIYOR"

Gündüz, sel ve taşkın risklerine karşı alınan önlemlerin yetersizliğine dikkat çekerek, bu riskleri azaltmak için altyapı güçlendirmeleri, erken uyarı sistemleri ve taşkın koruma yapılarının oluşturulması gerektiğini vurguladı ve altyapı yatırımlarının artırılmasıyla sel risklerinin minimize edilebileceğini belirtti.

Dere yataklarının yapılaşmaya açılmasının sel risklerini artırdığına dikkat çeken Gündüz, “Ülkemizde iklim değişikliğinin tetiklediği aşırı hava olayları, özellikle dere yataklarının ve taşkın alanlarının bozulduğu yerleşim alanlarında ciddi tehditler oluşturmaktadır. Ne yazık ki, birçok bölgede dere yatakları ve çevresi imara açılarak yapılaşma izinleri verilmiş, doğal su yolları tahrip edilmiştir” dedi. Gündüz, su yollarının yalnızca estetik birer alan değil, yüzlerce yıldır taşkınları ve ani yağışları dengeleyen ekosistem parçaları olduğunu belirtti, dere yataklarını imara açmanın doğanın doğal işlevlerini ortadan kaldırdığını ve gelecekte daha büyük sel felaketleri yaşanabileceği uyarısında bulundu.

"İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ SOSYAL VE EKONOMİK GÜVENLİĞİ TEHDİT EDEN KÜRESEL BİR KRİZDİR"

Gündüz, iklim değişikliğinin yalnızca çevresel bir sorun olmadığını, sosyal ve ekonomik güvenliği tehdit eden küresel bir kriz olduğunu belirtti. Gündüz, "Doğanın kendine has dengesi, dere yatakları ve taşkın alanlarının korunmasını gerektiriyor. Bu alanların yapılaşmaya açılması, suyun doğal akışını engelleyerek taşkın riskini artırıyor" dedi.

Ülkede belediyeler aracılığıyla iklim değişikliğine uyum sağlamak ve afetlere hazırlıklı olmak için çeşitli önlemler alınmaya çalışıldığını kaydeden Gündüz, “Su yönetimi, tarımsal su kullanımı, dayanıklı altyapı inşası ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelme bu adımlar arasında yer alıyor. Ancak bu çabaların sürdürülebilir ve kalıcı olması gerekiyor; afetler geçici çözümlerle değil, uzun vadeli planlarla ele alınmalı” diye konuştu.

"İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, ALTYAPI EKSİKLİKLERİ VE SOSYAL YETERSİZLİKLERLE BİRLİKTE EN ÇOK GÜNEY ASYA VE SAHRA ALTI AFRİKA’YI ETKİLEYECEK”

Bilim insanlarının sürekli kendini tekrar ettiği izlenimi verebileceğini belirten Gündüz, doğanın zaten kendi sözünü söylediğini ifade etti. Gündüz, iklim değişikliğinin etkilerinin dünya genelinde hissedildiğini ve özellikle Güney Asya ve Sahra Altı Afrika gibi bölgelerin, altyapı eksiklikleri ve sosyal hizmetlere erişim noktasındaki yetersizliklerle birlikte bu krizden en çok etkilenecek alanlar arasında yer aldığını söyledi.

Dünya Bankası’nın hazırladığı son rapora işaret eden Gündüz, şunları söyledi:

“Dünya Bankası’nın hazırladığı son rapor, dünya genelinde 1,2 milyar insanın hayatını derinden etkileyecek ciddi iklim tehditleriyle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Yüksek gelirli ülkeler geniş nüfuslara sahip olsa da, iklim krizinden en çok etkilenecek bölgeler arasında Güney Asya ve Sahra Altı Afrika öne çıkıyor. Bu durum, bu bölgelerdeki altyapı eksiklikleri ve sosyal hizmetlere erişimdeki yetersizliklerle ilişkilendiriliyor. Rapor, iklim değişikliğine uyum sağlamak ve dayanıklı altyapılar kurmanın aciliyetini bir kez daha gözler önüne seriyor.”

"KIBRIS, İKLİM EKSTREMLERİNDE AVRUPA’DA BEŞİNCİ, DÜNYADA YEDİNCİ SIRADA"

İklim uyum stratejisinin, toplumun dayanıklılığını artırmayı ve çevresel, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliği sağlamayı hedefleyen bir dizi önlem olduğunu açıklayan Gündüz, ülkemizde de bu stratejileri, iklim değişikliği, ekonomik dalgalanmalar ve sosyal değişimlere karşı dayanıklılığını artırmak amacıyla uygulaması gerektiğini söyledi, bu kapsamda, iklim dirençli tarım uygulamaları geliştirmek, yenilenebilir enerjiye yatırım yapmak, sağlık sistemini güçlendirmek ve toplumsal eşitsizlikleri azaltacak programlar uygulamanın önemine değindi.

Ayrıca, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımına özen göstererek, kentsel dönüşüm ve altyapı yatırımları sayesinde daha dirençli ve sağlıklı yaşam alanları oluşturulabileceğini belirten Gündüz, “Doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı ile kentsel dönüşüm ve altyapı yatırımları sayesinde daha dirençli ve sağlıklı yaşam alanları oluşturulabilir. Bakanlıklarımız, en kısa sürede bu alanlarda çalışmalara başlayarak uyum planlarımızı hazırlamalı ve stratejileri kararlı bir şekilde hayata geçirmelidir” ifadeleirni kullandı.

Gündüz son olarak, Kıbrıs'ın 47 ülke arasında iklim ekstremlerinde en çok artış görülen yedinci, Avrupa'da ise beşinci sırada yer aldığını belirtti. Bu durumun, iklim değişikliğine karşı acil uyum ve dayanıklılık önlemlerinin alınmasını zorunlu kıldığını vurguladı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.