DOĞA ve ÇEVRE
okuma süresi: 5 dak.

KKTC su krizinde 2045’e erken girdi: Tüketim 20 yıl önden gidiyor

KKTC su krizinde 2045’e erken girdi: Tüketim 20 yıl önden gidiyor

Su yönetimi sorunlarına ek olarak kontrolsüz artan nüfus nedeniyle yerel kaynak ve Türkiye’den gelen su projeksiyonuna göre Kuzey Kıbrıs şu an 2045 yılında… Vahim veri, hem meclis komitelerinde hem de genel kurul sorular bölümünde dile getirildi.

Yayın Tarihi: 22/06/25 19:30
okuma süresi: 5 dak.
KKTC su krizinde 2045’e erken girdi: Tüketim 20 yıl önden gidiyor

Güney Kıbrıs’ta su kıtlığı otomobil yıkamanın dahi yasaklanmasına neden olurken, Kuzey Kıbrıs'ta kamuoyuna pek yansımayan bir veri gündeme geldi.

Türkiye’den gelen su projeksiyonuna göre şu an 2045 yılındayız

Güney Kıbrıs’ta yaşanan su krizi, barajların yüzde 10 seviyelerine kadar düşmesiyle birlikte gündemin baş sıralarına yerleşmiş durumda. Kıbrıs’ın güneyinde araba yıkamak dahi yasaklanırken, patates gibi bazı tarım üreticilerine su kullanmamaları için tazminat ödeniyor.

Tarım hedefleri su yetersizliği nedeniyle revize ediliyor. Ancak Kuzey Kıbrıs’ta pek konuşulmayan bir gerçek sessizce ortaya çıktı.

Türkiye’den gelen suya ek yerel kaynaklarımız, projeksiyona göre şu anda 2045 yılında…

Söz konusu veri hem komite görüşmelerine hem de genel kurulda sorular bölümünde geçtiğimiz hafta yer aldı. İlgili bakan konuyla ilgili çeşitli uyarılar yaptı.

RAKAMLAR MECLİS’E YANSIDI, BAKAN UYARDI

Mecliste ilgili komitede verilen bilgilere göre 43 milyon metre küp, sadece 2024 yılı içinde içme ve kullanma suyu olarak tüketildi.

7 Milyon metreküp Türkiye’den gelen su da Güzelyurt ovası ile buluştu.

En çok tüketim ise Ağustos ayı içerinde gerçekleşiyor.

Öte yandan su projeksiyonunda 2024 sonu itibariyle 2045 yılında olduğumuz da geçtiğimiz hafta genel kurulda, sorular bölümünde bir bilgi olarak yansıdı.

Tarım Bakanı Hüseyin Çavuş, konuyla ilgili özellikle İskele-Mağusa gibi bölgelerde yüzde 40’a varan nüfus artışına dikkat çekerek, tüketim artışının ana nedenlerinden birinin bu kontrolsüz nüfus-büyüme olduğuna işaret etti.

FİYATTAN DAHA ÖNEMLİ OLAN DOĞRU KULLANIM

Çavuş “belediyeler üzerinden hızlıca bir su tüketimi var. Lefkoşa’da 2025 ilk 5 ayda yüzde 18 artışı var. İskele’de yüzde 39 artış var, bunlar çok büyük rakamlar. Mesela Güzelyurt, Gönyeli yüzde 2-3 seviyesinde… Fiyattan daha önemli doğru kullanım. Hunharca kullanmak doğru değil” ifadelerini kullandı.  

Geçtiğimiz aylarda bazı belediye başkanları, resmî olmayan nüfusu “su tüketimi” üzerinden hesaplamaya çalıştıklarını açıklamıştı.

Kuzey Kıbrıs’taki su tüketimi, resmi nüfus verilerinin çok üzerinde bir gerçeğe işaret ediyor.

Türkiye’den gelen suyun kayıpsız ve verimli kullanılmadığı, içme suyuna dönük dağıtımda (Belediye depoları sonrası) dahi organizasyon eksikliği yaşandığı yönünde uzun süredir dile getirilen eleştiriler, Tarım Bakanı’nın açıklamalarıyla bir kez daha doğrulanmış oldu.

Türkiye’den gelen suyun içme suyu dışında, tarımsal üretim için nasıl kullanılacağına dair net bir strateji bulunmuyor. Üreticilerin tarım arazilerinde rastgele üretim yaptığı bir ortamda suyu yönetmenin de bir imkânı yok.

Aradan geçen yıllara rağmen bu konuda altyapı yatırımları, bölgesel dağıtım planlaması ve üreticiye yönelik destek modelleri geliştirilemedi.

GÜNEY ACİL MASALAR KURUYOR, KUZEY KIBRIS'TA STRATEJİK DEĞERLENDİRME BELİRSİZ

Güney Kıbrıs, su krizini yönetmek için birçok yeni organizasyon kurarken, Birleşik Arap Emirlikleri’nin hibe ettiği 33 arıtma ünitesinin ülkeye ulaştığı bildirildi.

Bu adımlar, su kıtlığının Güney’de “palyatif” yöntemlerle giderilmeye çalışıldığı yönünde yorumlansa da, en azından bir kriz yönetimi çabasının varlığı dikkat çekiyor.

Öte yandan, Kuzey Kıbrıs’ta 20 yıl erken tüketilmiş bir su projeksiyonu karşısında, hükümetin ne gibi stratejik değerlendirme yaptığı hâlâ kamuoyuna açıklanmış değil.

Uzmanlara göre bu durum, yalnızca su değil, nüfus planlaması, şehirleşme, tarım ve enerji gibi diğer alanlarda da benzer krizlerin sessizce derinleştiğine işaret ediyor.

TARİFELER DE YÜKSELDİ

Geçtiğimiz hafta yapılan düzenlemeyle, belediyelere satılan içme suyu ton fiyatı 18,28 TL’ye çıktı.Türkiye’den temin edilen içme suyunun belediyelere satış fiyatı ton (m³) başına 18,28 TL olarak belirlendi.

Bu fiyat daha önce 9,80 TL idi. Böylece, suyun belediyelere satış fiyatı yaklaşık iki katına çıktı. Zirai amaçlı hem Türkiye’den gelen hem de yerel kaynaklı zirai suyun ise m³ fiyatı 8,55 TL’ye yükseldi.

Bu gelişme birçok mal ve hizmet fiyat artışlarını tetiklemesi bekleniyor.

Bu fiyat artışlarının, hane halkı faturalarına da doğrudan yansıması bekleniyor. Giderek artan maliyet, hem tüketiciyi hem de üreticiyi zorlayacak.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.