Mustafa Kofalı: Doğa hata yapmıyor, biz yapıyoruz; doğal değil "hatasal afet"

Biyologlar Derneği Başkanı Mustafa Kofalı, Kıbrıs Postası TV’de Canan Onurer’in sunduğu “Sabahın Haberleri” programına konuk oldu.

Programda sel felaketinin boyutlarını, altyapıdaki zafiyetleri ve yıllardır yinelenen uyarıların neden karşılık bulmadığını anlatan Kofalı, ülkede yaşanan taşkınların “doğal değil, ihmaller zincirinin sonucu” olduğunu vurguladı. Bilimsel verilerle desteklediği değerlendirmelerinde, yaşananların tesadüf değil uzun süredir öngörülen bir çöküşün işareti olduğunu belirterek, ülkenin su yönetimi, şehir planlaması ve çevre politikalarında ciddi bir dönüşüme ihtiyaç duyduğunu söyledi.

"DOĞAL AFET DEĞİL, HATASAL AFET"

Kofalı, Biyologlar Derneği'nin aşırı yağışları takip eden sellerin takip edilmesinde tüm ekip olarak sahada olduğunu ifade etti. "Bereket denilen şeyi korku filmine çeviren  bir ülkede yaşıyoruz" diyen Kofalı, yaşananların henüz bu filmin fragmanı olduğunu öne sürdü.  belirten Kofalı, "doğa hata yapmıyor biz hata yapıyoruz" dedi. Kofalı, 2 gün önce 15 metre genişlik 2 metre yükseklikle akan suyun bugün saniyede 2 metreküp ile hastaneye doğru ilerlediğini duyurdu. Yaklaşık olarak 15 milyon metreküp suyun Mesarya Ovası üzerinden denize doğru ilerlediğini ifade eden Kofalı, su kaynaklarının iyi yönetilemediğini ve yeterli uzmanlar yetiştirmiş olmasına rağmen bunları beyin göçüne kurban verdiğini vurguladı.

"DUT DERESİ BARAJINI YAPMAYANLAR VE AYNI HATAYI YAPAN İNSANLAR SUÇ İŞLİYOR"

"Üzülerek söylerim ki 2010 yılında bu uyarıları yaptığımızda, Dut Deresi bölgesi baraja ihtiyaç duyuyor dediğimizde, bunlar yapılmadı, şimdi aynı yanlışı yapan insanlar veya aynı hatayı yapan insanlar artık suç işliyor" diyen Kofalı, 1967 yılını ısrarla hatırlatarak, bu dönemde insanların Birleşmiş Milletler'e ait helikopterler aracılığıyla kurtarıldığını ifade etti. Gönyeli Barajı'nı "tepsiye" benzeten Kofalı, barajın genişliğinin 82, yüksekliğinin ise 12 metre olduğunu hatırlatarak, geçtiğimiz gün yerinde yaptığı incelemelerde barajın ancak 3 metre yükseklikte su tutabildiğini ifade etti. Barajın temizleme işlemlerinin balçık ve çamur yoğunluğu nedeniyle aksaması hakkında, "barajın 1 metre altında balçık olduğu doğrudur, ama burada niyet önemlidir" diyen Kofalı, "dere yataklarını dolduran, iskana açan biz, taşkın sınırını kabul etmeyen biz" dedi. Dere yataklarının tehlike mesafesinden daha yakına konut yapılmasını eleştiren Kofalı, İngiltere'nin dere yataklarına 30-40 metre mesafe bırakma anlayışını hatırlattı. 

"SEN BENİ CİDDİYE ALMAZSAN SUYUN İÇİNDE BOĞULACAĞIZ"

Tarımsal arazilerin imara açılması hakkında da konuşan Kofalı, bütün makamlara ulaştıklarını fakat bu makamların İyi İdare Yasası'nın sağladığı yükümlülüğe rağmen kendilerine cevap vermediğini belirtti. "Sen beni ciddiye almazsan suyun içinde boğulacağız" diyen Kofalı, değişen iklim ve çevre nedeniyle bir İklim Bakanlığı'nın zaruri olduğunu ifade etti. Kofalı, Dut Deresi'nde yaptığı incelemeleri hatırlatarak, "50 metre genişlikteki dereyi 5 metreye indirirsek o kendi yolunu bulur" dedi. 

"BURAYA HASTANE YAPTIM KOLEJ YAPTIM DEMEK SİZİ HAKLI ÇIKARMAZ, DOĞA, 'BURASI BENİM' DİYOR"

Yaşananların sadece fragman olduğu sözlerine yeniden değinen Mustafa Kofalı, sözlerini "doğanın bıkmadan usanmadan yaptığı tekrara" dayandırdığını belirterek, yaza kadar bu sözleri ayda bir tekrarlaması gerekeceğini ifade etti. Elinde 1957 yılına ait dere haritasının olduğunu ifade eden Kofalı, hastanenin bulunduğu Binbaşı bataklık mevki olduğunu vurgulayarak, "buraya hastane yaptım, kolej yaptım demek sizi haklı çıkarmaz, doğa, 'burası benimdir' diyor" ifadelerini kullandı ve doğanın aynı hatayı "100 kere tekrarlamamız halinde 101. kez doğrusunu göstereceğini" belirtti.