KİŞİSEL BAKIM
okuma süresi: 5 dak.

Perimenopoz ve menopoz belirtilerini beslenmeyle hafifletmek mümkün mü?

Perimenopoz ve menopoz belirtilerini beslenmeyle hafifletmek mümkün mü?

Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınlar hayatlarının belli bir döneminde perimenopoz ve menopoz durumunu yaşıyor. Genellikle 45-55 yaş arasındaki kadınların etkilendiği bu süreçte belirtiler çoğu zaman yaşam kalitesini ciddi şekilde bozabiliyor. Peki, beslenme düzeninde yapılacak bazı değişiklikler bu belirtileri hafifletmeye yardımcı olabilir mi?

Yayın Tarihi: 13/08/25 10:08
okuma süresi: 5 dak.
Perimenopoz ve menopoz belirtilerini beslenmeyle hafifletmek mümkün mü?
A- A A+

Perimenopoz ve menopoz belirtilerinin birçoğu yönetilmesi zor semptomlar. Perimenopoz, menopoza kademeli geçiş olarak tarif ediliyor.

En yaygın etkiler arasında çoğu kişinin korkulu rüyası olan ateş basmaları, gece terlemeleri ve beyin sisi yer alsa da kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterebiliyor ve her bireyin yaşadığı süreç birbirinden çok farklı olabiliyor.

Birleşik Krallık'ta yaklaşık 13 milyon kişinin, yani kadın nüfusunun üçte birinin ya perimenopoz döneminde olduğu ya da menopoza girdiği tahminleri yapılıyor. Ayrıca bu kişiler, yıllarca sürebilecek fiziksel ve psikolojik belirtiler de yaşıyor olabilir.

Menopozun temel belirtisi östrojen seviyelerinin azalmasına bağlı olarak adet döngüsünün sona ermesi olsa da, 34 farklı semptom daha tanımlanmış durumda.

Bunlar arasında uyku sorunları, kaygı bozukluğu, karamsar ruh hali, baş ağrıları, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, ciltte kaşıntı ve kalp çarpıntısı gibi çok farklı belirtiler bulunuyor.

Perimenopoz dönemindekilerde de bu semptomlar benzer şekilde görülebiliyor.

Fawcett Society tarafından yapılan bir ankete göre kadınların yüzde 44'ü, üç veya daha fazla ciddi semptom yaşıyor; yüzde 77'si ise en az bir semptomu "çok zorlayıcı" bulduğunu ifade ediyor.

The Menopause Charity (Menopoz Yardım Kuruluşu) CEO'su Jenny Haskey, her kadının bu belirtilerin tamamını yaşamasının beklenmediğini, semptomların da sürekli olmadığını belirtiyor ve sözlerini şöyle sürüdüyor:

"Hangi belirtilerin var olduğunu bilmek, menopoz sürecini daha kolay yönetilebilir hale getirebilir. Menopoz hakkında konuşurken kadınları korkutmamak da çok önemli.

"Bunu başarmanın yolu, onlara ihtiyaç duydukları bilgiyi ve farkındalığı, süreci korkutucu hale getirmeden sunmak. Böylece hem olan biteni anlarlar hem de nasıl ilerleyeceklerini bilip güçlenirler."

Beslenmenizi kişiselleştirin

Diyetisyen ve Food for Menopause (Menopoz İçin Yiyecekler) kitabının yazarı Dr. Linia Patel, perimenopoz ve menopoz dönemindeki beslenme önerilerinin temelde aynı olduğunu söylüyor:

"Sağlıklı olmanın temel ilkeleri değişmiyor: yeterli sıvı alımı, dengeli kan şekeri düzeylerinin korunması, anti-enflamatuvar (iltihap önleyici) bir diyetin izlenmesi ve bağırsak florasının beslenmesi.

"Ancak yaşanan belirtiler bireysel olarak farklılık gösterdiği için kişisel değişkenler devreye girebiliyor. Bu yüzden semptomlarınızı takip etmek ve kendinizi gerçekten tanımak çok önemli."

The Menopause Charity CEO'su Jenny Haskey de, besinlerin semptomları nasıl etkilediğini dikkatle gözlemlemenin önemli olduğunda hemfikir.

"Bu, belli gıdaları tamamen hayatınızdan çıkarmanız gerektiği anlamına gelmez. Ama onları tükettiğinizde nasıl hissettiğinizi fark etmek ve eğer olumsuz etkileri varsa, miktarlarını azaltmak anlamına gelir" diyor.

Örneğin, uykusuzluk veya çarpıntı yaşıyorsanız, kafein tüketimini azaltmak faydalı olabilir.

Gece terlemeleri ve ateş basmaları çekiyorsanız, baharatlı yiyecekleri çoğu gün menünüzden çıkarmak mantıklı olabilir.

Dr. Patel ayrıca, aşırı alkol tüketiminin belirtileri kötüleştirebileceğini vurguluyor çünkü karaciğerin alkolü parçalamakla görevli enzimleri menopoz sırasında azalıyor.

Menopozda alkolün pek iyi gelmemesinin sürpriz olmadığını belirten Dr. Patel, "Alkol, ateş basmalarından ruh hali dalgalanmalarına kadar birçok belirtiyi etkileyebilir, ayrıca kilo vermeyi de uyumayı da zorlaştırabilir" diyor.

Dr. Patel bunun yanı sıra menopoz sırasında sıkça karşılaşılan 'karbonhidratlar kilo aldırır, vücutta iltihaplanmaya neden olur, halsizlik yapar' şeklindeki yaygın bir yanılgıya da dikkat çekiyor:

"Burada önemli olan, 'doğru türde karbonhidratları ve doğru miktarları' seçmek. Özellikle şekerli ve rafine karbonhidratların fazlası kilo almaya yol açabilir. Ama diğer yandan; yorgunluk, baş ağrısı, şeker isteği ve sinirlilik, aslında tam tahıllar, baklagiller ve mercimek gibi kompleks karbonhidratların eksikliğinden de kaynaklanabilir. Bu gıdalar lif ve protein içerir ve kan şekeri düzeylerini dengelemeye yardımcı olurlar."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.