Tufan Erhürman: Dört buçuk yıl kayıp zaman olarak geçti

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, memleketin tarihine bakıldığı zaman geçen son dört buçuk yılın kayıp zaman olarak geçtiğine değinerek, hem iç politikada hem dış politikada çok şey kaybedildiğini vurguladı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, memleketin tarihine bakıldığı zaman geçen son dört buçuk yılın kayıp zaman olduğuna dikkat çekti. Tufan Erhürman, hem iç politikada hem dış politikada çok şey kaybedildiğini vurguladı.
Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan, Gökhan Altıner’in hazırlayıp sunduğu “Gökhan Altıner ile Sabah Postası” programına konuk olan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, siyasetin sorun üretime sanatı değil, çözüm üretme sanatı olduğuna dikkat çekti.
“SİYASET ÇÖZÜM ÜRETME SANATIDIR, SORUN ÜRETME DEĞİL”
“Bu ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin bilmesi gereken şudur: Yönetme sanatı, çözüm üretme sanatıdır; sorun üretme değil” diyen Erhürman, sorun üreterek ülke yönetilemeyeceğini vurguladı.
Eğitimde, sağlıkta, ekonomide ciddi sorunlar bulunduğunun altını çizen Erhürman, “Eğer yönetmeye niyetiniz varsa, olmayan sorunları yaratmak yerine var olanları çözmelisiniz. Ancak bu arkadaşlar sürekli yeni sorunlar üretiyor” diye konuştu.
Eğitimde çok ciddi sıkıntılar olduğuna vurgu yapan Erhürman, “Eğitimin bileşenleri var: altyapı, ana dili Türkçe olmayan çocukların eğitim sorunu, eşitlik meselesi... Bunların hepsi büyük sorunlar. Sizin göreviniz bu sorunları çözmekken, siz yeni sorunlar yaratıyorsunuz” dedi.
Öncelikle, öğretmenin eğitimin ana unsuru olduğunun kabul edilmesi gerektiğine dikkat çeken Erhürman, çocuklarla her gün yüz yüze gelenlerin öğretmenler olduğuna işaret etti. “Bu ülkede ne zaman başörtüsü sorunu oldu?” diye soran Erhürman, uzun yıllar Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşadığını anımsattı ve orada bu konunun büyük tartışmalara neden olurken, burada hiç gündeme gelmediğini belirtti.
“Ama siz geldiniz ve böyle bir sorun olduğunu düşündünüz. Peki, bu sorunu nasıl çözebilirsiniz? Öğretmenlerle görüşerek, diyalog kurarak...” diyen Erhürman, adına hükümet diyen yapının dayatmayla bir tüzük çıkarttığını vurguladı.
“SORUNLARI ÇÖZEMİYORSANIZ, GİDECEKSİNİZ”
“Hükümetin” bugüne kadar aldığı birçok kararı geri çekmek zorunda kaldığına işaret eden Erhürman, “Karar alırken doğru aşamalardan geçmediğiniz ortada. Oysa bu diyaloğu önceden kurmalıydınız. Diyalog kurmanız gereken yer bellidir: öğretmenler. Bu meselede merkezde çocuklar var. Siyasetin amacı çözüm üretmektir. Ancak bu anlayış arkadaşlarda yok” diye konuştu.
Dünyadaki uygulamalar belli olduğuna işaret eden Erhürman, öğretmenlerle diyaloğun önemini vurguladı. Tufan Erhürman, “Bugün öğrenciler slogan atacak duruma geldiyse, bu sizin hatanızdır. Sorunlar ortaya çıkmadan çözmek daha kolaydır. Ancak insanlar ayrıştıktan sonra çözüm daha da zorlaşır. Şu an ise bu sorunu çözmek zorundasınız” dedi.
Bazı okullarda öğrencilerin sınavlara dahi giremediğini belirten Erhürman, “Öğretmenlerin sorunu ne öğrencilerle ne de velilerle. Öğretmenlerin sorunu yönetenlerledir. Ben dün de dahil olmak üzere her zaman sorunun değil, çözümün tarafındayım. İnsanlar her alanda sorunlardan bıktı” diye konuştu.
Öğretmenleri hedef alarak bu sorununun çözülemeyeceğini kaydeden Erhürman, söz konusu gerginliğin bir an önce sona ermesi gerektiğini dile getirdi.
Tufan Erhürman, “Şu an tek mesele bu sorunu çözmektir ve çözüm, öğretmenlerle doğru bir diyalog kurmaktan geçer. Eğer sorunları çözemiyorsanız, gitmelisiniz” ifadelerini kullandı.
“TARAFIMIZ HER ZAMAN HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNDEN YANADIR”
Kıbrıs Türk halkı ile Türkiye Cumhuriyeti halkı arasındaki ilişkilerin, çok özel ilişkiler olduğuna işaret eden Erhürman, “Kıbrıs Türk halkı, en solcusundan en sağcısına kadar Türkiye halkıyla bağlantılı hisseder” dedi.
Bunun en basit örneğini futbol takımlarında görülebildiğine dikkat çeken Erhürman, Türkiye’de yaşanan gelişmelerin Kıbrıs Türk halkının her kesiminde endişe ve tedirginlik yarattığına değinerek, “Kıbrıs Türk halkı içinde hem Türkiye Cumhuriyeti hem de KKTC vatandaşları da vardır. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti siyasetinin dışında da değiller” dedi.
“İnsanların bu gelişmelere tepki vermesi doğal. Siyaset düzeyinde ise bizim hassasiyetimiz, Türkiye’de demokrasinin, insan haklarının ve toplumsal barışın tartışılmaması gerektiğidir” şeklinde konuşan Erhürman, bu meselenin sadece ekonomiyle ilgili değil, moral olarak da insanları etkilediğini ve şu an yaşanan gelişmelerin kimseyi mutlu etmediğini söyledi.
Demokrasi ile insan haklarına vurgu yapan Erhürman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz, bu halkı temsil eden kurumlar olarak, Türkiye’deki gelişmeleri yok sayamayız. Türkiye ile konuşmalıyız, Türkiye de bizimle konuşmalı. Doğru zeminde, iyi ilişkiler kurulmalıdır. Bizim tarafımız her zaman hukukun üstünlüğünden, insan haklarından ve toplumsal barıştan yanadır. UBP-DP-YDP hükümetinin zihniyeti bu ülkeye hiçbir şey kazandırmadı, aksine zaman kaybettirdi ve olmayan sorunlar yaratıldı”.
“KIBRIS TÜRK HALKI, HER ALANDA OLDUĞU GİBİ KIBRIS SORUNUNDA DA ÇÖZÜM İSTİYOR”
Cenevre’de gerçekleştirilen 5+1 gayri resmi toplantıyla ilgili de konuşan Erhürman, “Cenevre’ye gitmeden önce beklentinin yüksek olmaması gerektiğini söyledim. Son dört yılda, Ersin Bey bir yemek bile yemem diyordu” dedi.
Dört yıl boyunca diyalog kurulmadan geçen sürecin sonunda iyi bir noktaya gelinmediğine işaret eden Erhürman, “Bu toplumun büyük bir kısmı çözüm istiyor. İnsanlar, mevcut sorunun içinde yaşamak istemiyor. Dünyayla entegre olmak, Kıbrıs sorunundan kurtulmak istiyorlar. İnşaat ve turizm sektörlerinde ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Ekonominin güneye kayması, karma evliliklerden doğan çocukların vatandaşlık hakları gibi insan hakları ihlalleri devam ediyor. Dokuz olan geçiş noktası on olamadı…” dedi.
Kıbrıslı Türklerin özne olma pozisyonundan da çıktığına dikkat çeken Erhürman, dört yılın ardından üst düzey bir diyalog gerçekleşmesini olumlu bulduğunu kaydetti. “Cenevre’den diyalog ve Güven Yaratıcı Önlemler (GYÖ) çıkabilirdi. Kişisel temsilci atanması, Temmuz’da 5+1 görüşmelerinin gündeme gelmesi gibi bazı adımlar atıldı. Bunlar için Cenevre’ye gitmeye gerek yoktu; ancak sıfır noktasından bire çıktıysak, bu da bir ilerlemedir. Bu memleketin tarihine bakıldığında, son dört buçuk yıl kayıp zamandır” diyen Erhürman, hem iç politikada hem dış politikada çok şey kaybedildiğini vurguladı.
Tufan Erhürman, “Cenevre’ye dair değerlendirmem şu: Bir, sıfırdan büyüktür. Çözüme ancak diyalog ve diplomasiyle ulaşılır. Kıbrıs Türk halkı, her alanda olduğu gibi Kıbrıs sorununda da çözüm istiyor. Biz her soruna çözüm perspektifiyle yaklaşacağız” diye ekledi.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.