İÇ HABERLER
okuma süresi: 13 dak.

Meclis’te yeni bina tartışması: Önceliğimiz de tercihimiz de bu mekânda siyaset yapmak değil!

Meclis’te yeni bina tartışması: Önceliğimiz de tercihimiz de bu mekânda siyaset yapmak değil!

CTP Milletvekili Asım Akansoy, Genel Kurul’da, önceliklerinin de tercihlerinin de yeni Meclis binasında siyaset yapmak olmadığını söyledi. İçişleri Bakanı Dursun Oğuz ise Akansoy’un konuşmasının sonunda istifa edeceğini düşündüğünü belirterek, “Bunları burada söylüyorsanız, sonrasında da yapmanız gereken belliydi” dedi.

Yayın Tarihi: 06/05/25 17:18
Güncelleme Tarihi: 06/05/25 19:37
okuma süresi: 13 dak.
Meclis’te yeni bina tartışması: Önceliğimiz de tercihimiz de bu mekânda siyaset yapmak değil!
A- A A+

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu'nda yeni Meclis binası konusunda güncel konuşmalar yapıldı. CTP Milletvekili Asım Akansoy Genel Kurulda söz alarak konuştu.

Asım Akansoy: ÖNCELİĞİMİZ DE TERCİHİMİZ DE BU MEKANDA SİYASET YAPMAK DEĞİLDİR

CTP'li vekil Akansoy, "Yeni Meclis Başkanının arkasına Mustafa Kemal Atatürk’ün egemenlik vurgusu içeren sözünü yeniden koymuşsunuz. Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur. Bu ifade bize şunu söylemektedir. Kıbrıslı Türkler, bir halktır, öznedir, kendi kararlarını kendileri verir, bunun sorumluluğunu üstlenir. Yani, Kıbrıslı Türkler, aynen 2004 referandumunda olduğu gibi, kendi kaderlerini tayin etme hak ve yetkisine sahiptir. Bunun altını çizerken, 1919 Sivas Kongresinde oy birliği ile alınan en önemli karar da şuydu: “… hiçbir devletin mandası ve himayesi kabul edilemez.” Bu vurgu Nutuk’da da vardır" ifadelerini kullandı. 

Asım Akansoy, "Önemli tarihsel vurgudur. Mustafa Kemal Atatürk’ün Misaki Milli sınırları için vurguladığı bu temel ilke, tüm bölge ülkeleri için örnek olmuştur. Misaki Milli sınırları dışında bulunan Kıbrıs ve burada yaşayan Kıbrıslı Türkler, elbette ne mandayı ne himayeyi kabul ederler. Ve asla da kabul etmeyeceklerdir. Bir halkın özgür iradesi ancak ve ancak kendi kararlarını kendisi vermesi, yetkilerini bağımsız bir çerçevede kullanması ile mümkün olur." dedi. 

"Yeni Cumhurbaşkanlığı ve Yeni Meclis binaları açılış törenlerinde yapılan konuşmaları hep birlikte dinledik" diyen Akansoy, açıklamasının devamında ise şunları kaydetti:

"Harcanan rakamın 5 buçuk milyar TL olduğunu okudum. Çok büyük bir rakam. Binaların yapılması için ciddi emek ve bütçe harcandığı bir gerçek. Büyük çaba sarf edildiği ortada. Kısa sürede içinde bulunulan bu yapı buraya inşa edildi. Tüm bunların anlamı nedir? Bunun konuşulmaya ihtiyacı var. Çünkü bu konu Kıbrıs Türk halkının sizin çok sevdiğiniz bir kavramla ifade edeyim, egemenliği ile doğrudan ilgilidir. Demokrasi ile kendi kendini yönetmek ile doğrudan ilgilidir.

Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki, biz siyaset nerede ise toplum için karar süreçleri tartışmalar nerede ise orada olacağız dedik. Ve elbette bugün buradayız. Konuşacağız. Sokakta da olacağız, Mecliste de, dünyanın herhangi bir ülkesinde de… Yine, Kıbrıs Türk halkının önceliği yeni binalar yapılması değil dedik. Ülkemizde çok sorun var. Bu sorunların çözümüne dair atılacak adımları sürekli anlattık. Özellikle eğitim, sağlık, altyapı gibi alanlarda büyük sıkıntılar olduğunu belirttik, belirtmeye de devam ediyoruz."

Akansoy, "Dolayısıyla ne önceliğimiz ne de tercihimiz bu mekan değildir. Bu mekan da siyaset yapmak değildir. Çünkü biz halk adına buradayız ve burada halkın sesi olmaya devam edeceğiz. Halk neredeyse orada olacağız! Yine size şunu söyledik, günün sonunda eğer Devlet daireleri inşa edilecekse, bunu ben yaparım olur dayatması ile değil, kendi insanımızın, Mimar, Mühendis ve yetkili izin makamlarımın üzerinden hareket edilmesi gerekir. Hiçbir şekilde kurumlarımızın, kuruluşlarımızın ve uzmanlarımızın dışlanması kabul edilemez dedik" açıklamasını yaptı. 

"GÜNÜN SONUNDA TOPLUMUN YABANCILAŞTIĞI BİR BİNA İNŞA ETTİNİZ"

Akansoy, "Ama biz konuştuk, siz başka tarafa baktınız. Biz eleştirdik siz kulağınızı kapadınız, biz yürüyüş yaptık siz gözlerinizi kapadınız sustunuz, anahtarları Ankara’dan gelen firmaya teslim ettiniz. Döndünüz binayı çizen mimara da vatandaşlık verdiniz. Gözünüz o kadar köreldi ki ne halkı dinlediniz ne muhalefeti ne de kendi siyasi tabanınızı. Günün sonunda toplumun yabancılaştığı bir bina inşa ettiniz. Toplumun benimsemediği, toplumun garipsediği, toplumun kendinden bulmadığı, kendini bulmadığı, toplumun anlam veremediği bir binaya olanak tanıdınız" dedi. 

"KIBRISLI TÜRKLERİN SAHİP OLDUĞU DEĞERLER, KENDİ TOPLUMSAL KODLARINDA MEVCUT"

"Konteynerde ders yapan gençlerimizin ve öğretmenlerin buraya hangi gözle baktığını düşünüyorsunuz? Ya da ilaç bulamayan, yatacak yer bulamayan bir hastanın buraya hangi gözle baktığını bir düşünün!" diyen Akansoy, şöyle devam etti:

"Asgari ücretlinin, dar gelirlinin, iş bulamadığı için göç eden çocukların, ailelerin burası ile ilgili düşüncesi nedir sizce? Lefkoşalıların ne düşündüğü sizi ilgilendiriyor mu? Kendi yurdumuzda, yabancı olduğumuz, kendimizi yabancı hissettiğimiz bir bina ve biz bu binada siyaset yapacağız öyle mi?

Şimdi değerli arkadaşlar, eğer bir halkın kültürünü ve kimliğini yok etmek istersiniz ya haritadan siler ya da benzeştirirsiniz. Biz hepimiz biriz aynıyız söylemi, benzeştirme, sahip olduğumuz sosyal, tarihsel ve kültürel değerleri yok saymak demektir. Bu bakımdan Kıbrıslı Türkler elbette bireylerin taşıdığı dini değerleri ile dili ile toplumsal kimliği ile dünden bugüne var oldu. Ve elbette Kıbrıslı Türkler Türkiye’yi kardeş bilir, bilecektir. Ancak aynı kültürel yapıya sahip olmak demek, toplumsal değerleri ortadan kaldırmak demektir. Bu değerlendirme hem doğru değil hem de Kıbrıs’ın kuzeyinde bir halk olduğu iddiasını siyaseten yerle bir eden bir söylemdir.

Yaşayış, davranış ve düşünme kalıpları, geleceğe dair tasavvurlar elbette aynı olmak zorunda değildir. Eğer Kıbrıs’ta bir halk, bir toplum varsa da olmamalıdır zaten. Mesele budur. Bu bakımdan bizim toplumsal yapımızın, Türkiye’deki sosyal yapı ile etkileşimi olacak olmakla birlikte, aynı homojen kap içerisine sokmak olmaz, olamaz, kabul edilemez."

Asım Akansoy, "Tarihe girecek değilim, ancak Kıbrıslı Türklerin sahip olduğu değerler, kendi toplumsal kodlarında mevcuttur. Bunu değiştirmeye kalkmak kesinlikle kabul edilemez olduğu gibi, bir halka yapılacak da en büyük kötülük olur. Bizim Ankara’nın kültürel, sosyal ve diğer hegemonyasını kabul etmemiz demek, bu toplumun yok olması demektir. Körelmesi, körleşmesi demektir" dedi. 

Akansoy, "Kıbrıs Türk halkının geleceğini belirleme noktasında kendisinin karar verici olması gerekir. Kıbrıs Türk halkını asalak olarak değerlendiremezsiniz. Kendi kendimizi yöneteceğimiz bir düzen ve kendi ayaklarımız üzerinde duracağımız bir ekonomik sitem için çalışmaya devam ediyoruz, edeceğiz. Tüm hatalarına rağmen, Kıbrıslı Rumların düşmanlaştırılması ve rövanşist yaklaşımlarla aşırı milliyetçi siyasi söylemin yükseltilmesi de kabul edilir bir yaklaşım değildir. Bakınız bu toplumlar, 2003 yılından beri karşılıklı geçiş yaşıyor. Sıkıntısız, sorunsuz. Bu büyük bir anlam içerir, büyük bir değerdir" ifadelerini kullandı. 

“KARDEŞ TÜRKİYE’DEKİ ÇEŞİTLİ SORUNLARI GÖRMÜYOR MUYUZ SANIYORSUNUZ?”

Disiplin Tüzüğü'ne de değinen CTP Milletvekili Asım Akansoy, açıklamasının devamında ise şunları söyledi:

"Buradan disiplin tüzüğü konusuna gelmek isterim. Kıbrıslı Türkler kimilerine göre yanlış olsa da buradaki sosyal yaşam kurgusuna kendileri karar vereceklerdir. Biz buradan baktığımızda kardeş Türkiye’deki çeşitli sorunları görmüyor muyuz sanıyorsunuz? Hukuk ve demokrasi ihlallerini bilmiyor muyuz?

Can Atalay nerede, Selahattin Demirtaş nerede, Osman Kavala nerede… bunları görmüyor, bilmiyor muyuz sanıyorsunuz? Sonuçta bizim de sosyal değer yargılarımızın sınanması, düşmanlaştırılması, buradan hareketle toplum örgütlerimizin ötekileştirilmesi kesinlikle kabul edilir değildir. Disiplin tüzüğünü geri çekmek durumundasınız. Bu tüzük uygulanmayacaktır. Bilmenizi isterim ki, dini değerler üzerinden oynan kirli bir oyun yoktur. Bu adada herkes dinini özgürce yaşayacaktır. Kendi değerlendirmelerimize ve kararlarımıza ise uyulacak. 

Deniz Gezmiş, arkadaşları Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile birlikte 6 Mayıs 1972 tarihinde yani 53 yıl önce bugün idam edilmişlerdir. Ömrünü Türkiye'nin bağımsızlığına, Türk ve Kürt halklarının kardeşliğine, eşitlik ve özgürlük mücadelesine, köylülere ve işçilerin yüce ideolojisine kendilerini adamış genç devrimciler Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan’ın anıları ve mücadeleleri önünde saygı ile eğiliyorum. 68 hareketinin devrimcilerinin kısacık ömürlerine sığdırdıkları büyük fedakârlıklar, bugün dahi mücadeleye önderlik ediyor."

Dursun Oğuz: CUMHURİYET YERLEŞKESİNİN ELEŞTİRİLERİNİ BURADA SÖYLÜYORSANIZ, SONRASINDA DA YAPMANIZ GEREKEN BELLİYİDİ

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, yeni binanın hayırlı olmasını dileyerek, burada halkın yararına yasalar yapılmasını temenni etti.

Asım Akansoy’un konuşmasını sonunda istifa edeceğini açıklayacağını düşündüğünü belirten Oğuz, “Bunları burada söylüyorsanız, sonrasında da yapmanız gereken belliydi” dedi.

Bu ülkenin öncelikli ihtiyaçlarını bildiklerini kaydeden Oğuz, Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkeye su getirdiğini, yol yaptığını, bunların hibe olduğunu belirterek, “Bunları söylerken boynuzunun bükülmesine gerek yok kendi ayakları üzerinde duran bir KKTC, Türkiye Cumhuriyeti’nin de halkımızın da beklentisi” dedi.

CTP’nin de bu ülkenin bütçesini bildiğini söyleyen Oğuz, belli yatırımların yapılamadığını, bunun da ülkenin gerçeği olduğunu ifade etti.

Pandemi döneminde ‘insanlar sokakta ölecek’ diye senaryolar yazıldığını, Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle kısa sürede pandemi hastanesi yapıldığını ve o günlerin sağ duyuyla ve hep birlikte atlatıldığını kaydeden Oğuz, “Siz bu bina olmasa 2-3 okul yapılacaktı dediniz. Doğru. Bu okulları 40 seneden beri hangimiz yaptı. Belli hükümetler, mecburi ihtiyaçtan…” diye konuştu.

Bunların ucuz politikalar olduğunu söyleyen İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, hayat devam ettiği sürece ülkenin sorunları olacağını, yeni ihtiyaçlar da doğacağını kaydetti.

"HERKES BU ÜLKEDE TAŞ ÜZERİNE TAŞ KOYMAYA ÇALIŞIYOR, BU TOPLUMU KUTUPLAŞTIRMAYA GEREK YOK"

“Yapabildiklerimiz, yapamadıklarımız var. Pandemi hastanesi, bu bina.. Kendi düşüncenize göre, size yanlış geleni başköşeye oturtuyorsunuz” diyen Oğuz, “Eğitimde hiçbir şey yapmasak kabul ederim. Öyle değil. Kaç tane yeni okul yapıldı, kaçına güçlendirme yapıldı…” ifadelerini kullandı.

Bu tip eleştirilerin "ucuz siyasetten başka bir şey olmadığını" söyleyen Oğuz, hükümete ve Türkiye’ye bunların söylenmesini doğru bulmadığını kaydetti.

Oğuz, “Herkes bu ülkede taş üzerine taş koymaya çalışıyor. Bu toplumu kutuplaştırmaya gerek yok. Biz kucaklaşmak istiyoruz” dedi.

Oğuz, ayrıca Asım Akansoy’un sosyal medya üzerinden kendisine yönelttiği soruları da yanıtladı.

Milletvekillerinin yerinden sorusunu da yanıtlayan Oğuz, kırsal kesim arsalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

Kırsal kesim arazileri dağıtılırken parti ayrımı yapılmadığını vurgulayan İçişleri Bakanı, müracaatların şeffaf şekilde değerlendirildiğini söyledi.

Kırsal kesim açılacak yeni köyler olduğunu da açıklayan Oğuz, önümüzdeki haftalarda duyuru yapacaklarını ve müracaat kabul edeceklerini söyledi.

Asım Akansoy: BEĞENMEDİĞİNİZ FİKİRLERİ UCUZ DİYE NİTELEME HAKKINIZ YOKTUR

Yeniden söz alan CTP milletvekili Asım Akansoy, “Beğenmediğiniz fikirleri ucuz diye niteleme hakkınız yoktur” diyerek Oğuz’u eleştirdi.

Yerinden söz alan İçişleri Bakanı Oğuz, bütün fikirlerin değerli olduğunu, ucuzluğun fikirle ilgili olmadığını, bunu söylemek istemediğini belirtti.

Konuşmasının devamında ne iseler o olduklarını belirten Akansoy, kabinedeki bakanların yeni Meclis binasına geçilmesiyle başka bir havaya girdiğini ifade etti. Akansoy, “Birisinin kıyafeti değiştiğinde tavırları değişmez. Daha konuşacağımız çok şey var” dedi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.