Sendikalardan Disiplin Tüzüğü ve tutuklamalara karşı eylem: Bu memleket bizim, irade bizimdir

KTOEÖS ve KTÖS, Disiplin Tüzüğü’nün geri çekilmesi ve 3 Mayıs’ta tutuklananlara destek amacıyla Ortaköy’de eylem yaptı. Eylemde laik eğitim, ifade özgürlüğü ve toplumsal irade vurgusu yapıldı.

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ile Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Disiplin Tüzüğü’nün geri çekilmesi ve 3 Mayıs’taki eylemde tutuklananlara destek verilmesi amacıyla Ortaköy’deki Sivil Savunma Çemberi’nde eylem düzenledi.
Eyleme, sendika yetkilileri ve üyelerinin yanı sıra, Disiplin Tüzüğü’nün geri çekilmesi için yürütülen mücadeleye destek veren çeşitli örgütler ve siyasi partilerin temsilcileri katıldı.
“Geçit yok. Bu memleket bizim, irade bizim olmalıdır” yazılı pankartın açıldığı eylemde, KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) ve Kıbrıs İşçi ve Emekçi Sendikaları Federasyonu (KİEF) Başkanı Güven Bengihan, Avukat Tacan Reynar ve Halil Karapaşaoğlu basına açıklamalarda bulundu.
EYLEM: LAİK EĞİTİM VE LAİK TOPLUM YAPISI, TALEBİMİZ VE İRADEMİZDİR
KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, yaptığı konuşmada 3 Mayıs’ta aynı yerde “İrade bizde” pankartı açan arkadaşlarının polis müdahalesiyle gözaltına alındığını hatırlatarak, “Eylem yapma, düşünce ve ifade özgürlüğü anayasal bir haktır. Anayasa'nın ve yasaların yok sayılması faşizmdir; kabul edilemezdir” dedi.
“Ada yarısında yaratılan hırsızlık, soygun ve rüşvet düzeni faşizmle korunmaya çalışılmaktadır.” ifadelerini kullanan Eylem, halkın ekonomik zorluklar yaşadığını, çocukların konteynerlerde eğitim gördüğünü, buna karşın siyasiler ve bazı çevrelerin lüks içinde yaşadığını söyledi.
“Bu ayrıcalıklı kesim sahtekarlık ve sahte diplomalardan itham edilse bile yargılanmaktan korunuyor” diyen Eylem, gerçekleri dile getiren, özgürlüğünü ve iradesini talep edenlerin ise düşman ilan edilerek, tehditlere maruz kaldığını belirtti.
“Ayşemden Akın’ın korunması için harekete geçmeyenler, 3 Mayıs’taki eylemde arkadaşlarımızın gözaltına alınması talimatını verenlerdir” diyen ve bu tutumun 2018’de Afrika gazetesine yönelik saldırıya müdahale etmeyen anlayışla aynı olduğunu savunan Eylem, “Bu düzene karşı tek çözümümüz örgütlü mücadeledir ve bu mücadeleye kararlılıkla devam edeceğiz” diye konuştu.
Başörtüsü tartışmalarına da değinen Eylem, “Biz kızların, kadınların başörtüsüyle uğraşmıyoruz. Biz uzun yıllardır yaptığımız gibi birlikte hoşgörüyle yaşıyoruz. Bizim derdimiz, kız çocuklarımızın bedeni üzerinden siyasal İslam dayatılmasıdır. Çocuklarımızın bu siyasete alet edilmesine karşıyız” ifadelerini kullandı.
“Laik eğitim ve laik toplum yapısı talebimiz ve irademizdir” diyerek, bu iradeye saygı gösterilmesini istediklerini belirten Eylem, bağımsız, özgür, adil ve demokratik bir toplum için mücadeleye devam edeceklerini ifade etti.
Eylem, Disiplin Tüzüğü mücadelesinde öncülük eden İrsen Küçük Ortaokulu öğretmenlerine de teşekkür ederek, “Tüm baskı ve tehditlere rağmen boyun eğmediler, bedel ödeyerek mücadeleyi sürdürdüler” dedi.
MAVİŞ: KIBRIS TÜRK TOPLUMU AYRIM YAPMADAN KARDEŞÇE YAŞAMAYA DEVAM EDECEK
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş ise, Kıbrıs Türk toplumunun kimsenin baharında gözü olmadığını vurgulayarak, “Bahçemizde hep çiçekler kokar; laiklik, hoşgörü, Atatürk ilke ve inkılapları kokar. Din ve vicdan özgürlüğü yalnız yasalarda değil, yüreklerimizde de geniştir. Kılık kıyafet özgürlüğü hiçbir ülkede olmayacak kadar serbesttir. Ancak söz konusu çocuklarımız olunca akan sular durur” dedi.
Kıbrıs Türk toplumunun din, dil, ırk, köken ayrımı yapmadan, kardeşçe yaşamaya devam edeceğini belirten Maviş, “Türkiyeli Kıbrıslı ayrımı yapmadan, kimseye Rumcu, bölücü demeden yaşamayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
Bazı çevrelerin kendilerini “üç-beş marjinal” olarak nitelendirdiğini hatırlatan Maviş, “Bizi böyle tanımlamaları rencide etmez. Bu anlamda korktukları Atatürk ilke ve inkılaplarına sahip Atatürk'e saygı duyan Kıbrıs Türk toplumunun iradesidir” diye konuştu.
Basına da teşekkür eden Maviş, “Basınımız bugüne kadar yapılan eylemleri çarpıtmadı, manipüle etmedi, provokasyon yapmadı. Ne gördüyse ne söylediysek onu yazdı. Karşı tarafın sözlerine de yer verdi, değerlendirdi” dedi.
Türkiye’deki bazı televizyon kanallarında Kıbrıs Türk toplumuna yönelik yayınlara da değinen Maviş, “Bu ifadeleri kendilerine iade ediyoruz. Saraylar yapılırsa padişahlar da gelir; padişahların dalkavuklara, soytarılara ihtiyacı vardır. Buradan da onlara selam gönderiyoruz” dedi.
Maviş, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyaretinin, hükümet tarafından sendikalara ve eylemcilere baskı uygulamak için bir fırsata dönüştürüldüğünü iddia ederek, “Polis görevini yaptı ancak bu emri verenlerin yargı sürecinde ortaya çıkacağına inanıyorum” dedi.
“Konuk cumhurbaşkanı misafirliğin sınırlarını aşarak, buradaki sendikaları ve eylem yapanları hedef gösteren açıklamalar yaptı” diyen Maviş, “Aynı dili konuşmadığımızı hem eylemlerimizle, hem sözlerimizle göstermeye devam edeceğiz” dedi.
BENGİHAN
KTAMS ve KİEF Başkanı Güven Bengihan da 3 Mayıs’ta düzenlenen eylemde düşünce, ifade ve gösteri özgürlüğünü kullananlara polis müdahalesinin Anayasa'ya aykırı olduğunu savundu. Bengihan, “Bizler o gün o mücadeleyi, o eylemi gerçekleştiren arkadaşlarımıza destek vermek için buradayız. Gelsin yine tutuklasınlar bizi. Hatta biz bir adım daha ileri gittik; açıklama da yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bengihan, arkadaşlarının yalnızca “İrade bizde” yazılı bir pankart açtığını belirterek, “Bu mesajdan daha doğal bir şey olamazdı. Ancak buna bile tahammül edemediler. Evet, bu memleket bizim, irade de bizimdir. Bizim isyanımız da bunadır.” dedi.
Bu anlayışın kendilerini tanımadığını belirten Bengihan, “Bu ülkenin bizim olduğuna ve bizim yönetmemiz gerektiğine her platformda haykıracağız” diye konuştu. Disiplin Tüzüğü’ne karşı verilen mücadeleyi öğretmenlerle birlikte sürdüreceklerini ifade eden Bengihan, “Eğer ülkesine, geleceğine, çocuklarına sahip çıkmak marjinallikse, evet biz marjinaliz. Ama bilin ki orijinaliz; orijinal Kıbrıslı Türk’üz” diye konuştu.
Bengihan, bu mücadelenin kimlik, kültür ve yaşam biçimini korumak için de verildiğini vurgulayarak, destek veren tüm örgütlere, siyasi partilere ve basın emekçilerine teşekkür etti. “Yılgınlık yok, direniş var” diyen Bengihan, 3 Mayıs’ta yaşananların Anayasa ve ifade özgürlüğüne aykırı bir uygulama olduğunu belirtti.
REYNAR: İFADE ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ İÇİN ORADAYDIK, HUKUKİ MÜCADELEMİZ SÜRECEK
3 Mayıs’taki eylemde gözaltına alınanlar arasında olan avukat Tacan Reynar ise, anayasal haklarını kullanmak için orada olduklarını belirtti.
Avukat ve yargıç olarak hayatının büyük bir bölümünü hukuki değerler, adalet ve haklar için mücadele ederek geçirdiğini belirten Reynar, yaşanan olaylar sonucunda insan hakları, adalet ve hukuk kavramlarının yok sayıldığını savundu.
Reynar, “Kıbrıs Türklerinin yıllardır verdiği mücadeleye yazık oluyor, ama bu belki de bir yüzleşmedir” diyerek, sayı olarak az olunsa da çıkarılan sesin önemli olduğunu söyledi.
Örgütlenme ve dayanışma çağrısı yapan Reynar, “Yılmayalım, korkmayalım, inat edelim; memleketimizi külliyeye ve o zihniyete bırakamayız” ifadelerini kullandı.
Polis tarafından açılan davalara ilişkin de bilgi veren Reynar, “Polisi görevinden men etmek, rahatsızlık vermek ve kanunsuz topluluk oluşturmakla suçlandık. Ancak her şey kayıtlarda; videolar ve fotoğraflarla belgeli. Biz de dava açacağız; polisler, amirleri ve ilgili yetkililer hakkında tazminat davaları hazırlıyoruz. Hukuki mücadelemiz sürecek” dedi.
KARAPAŞAOĞLU
3 Mayıs'taki eylemde tutuklanan Halil Karapaşaoğlu da, Kıbrıslı Türklerin 1985 yılından bu yana sistematik baskılara maruz kaldığını, düşünce özgürlüğünün hedef alındığını ve ülkede hukuk sisteminin bağımsız işlemediğini savundu.
Türkiye’nin, Kıbrıslı Türklerin kamusal alandaki görünürlüğünü azaltmaya yönelik adımlar attığını öne süren Karapaşaoğlu, bu durumu bir “kolonizasyon projesi” olarak nitelendirerek, bürokrasiye yönlendirilen toplumun artık bu alandan da dışlanmaya başlandığını ifade etti.
“İnsan kalmak istiyorsak direnmeliyiz” diyen Karapaşaoğlu, tüm topluma düşünme, sorgulama ve sesini yükselt çağırısında bulundu.
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.