Cypfruvex Yönetim Kurulu üyelerinin, ürünlerini özel işletmeye sattığı iddia edildi

Cypfruvex Yönetim Kurulu üyelerinin ürünlerini özel işletmeye sattığını iddia eden CTP Güzelyurt İlçe Başkanı Çağlar Gulamkadir, iyi ürün üretmiş üreticilerin ürünlerinin paketlenmeyip ihraç edilmezken, sıkmaya gönderildiğini öne sürdü.

CTP Güzelyurt İlçe Başkanı Çağlar Gulamkadir, aylar sonra nihayet genel müdür ataması yapılan Cypfruvex’te yaşananlarla ilgili Kıbrıs Postası’na konuştu.

Gulamkadir, narenciye krizinin temel sebebinin yönetim zafiyeti ve hükümet edenlerin yanlış politikaları olduğunu belirterek, “Her yıl aynı dönemde başlayan ve aynı zamanda biten narenciye üretimi konusunda ne yapılması gerektiği bilinmesine rağmen, Cypfruvex yönetimi ve hükümet, üreticiye destek olmak yerine sektöre büyük bir darbe daha vurmuştur.” dedi.

“KURUMU BU NOKTAYA GETİREN TÜM SORUMLULAR YARGILANMALIDIR”

Cypfruvex’in yönetim zafiyetlerine de dikkat çeken Gulamkadir, “Tarım Bakanlığı ve Başbakanlık, uyguladıkları politikalarla Güzelyurt’u ve üreticiyi mahvetmiş, sektörü bitirmek için her adımı atmıştır. Kurum, asli görevinden uzaklaştırılmıştır. Kurumu bu noktaya getiren tüm sorumlular yargılanmalıdır.” ifadelerini kullandı.

Narenciye üretiminin adanın en önemli ihracat kalemlerinden biri olduğuna işaret eden Gulamkadir, narenciyenin millî servet olduğunu ve kamu maliyesine ciddi katkılar sağladığını vurgulayarak, “Ancak ülkemizde, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da üreticiye bilinçli bir şekilde darbe vurulmakta, kamu maliyesi zarara uğratılmakta ve sektör göz göre göre çökertilmeye çalışılmaktadır.” dedi.

“CYPFRUVEX YÖNETİM KURULU ÜYELERİ KENDİ ÜRÜNLERİNİ ÖZEL SEKTÖRE SATARKEN, KÖTÜ ÜRÜN ÜRETEN YANDAŞLARIN ÜRÜNLERİNİ YÜKSEK FİYATLARDAN ALIYOR”

Gulamkadir, Cypfruvex Yönetim Kurulu üyelerinin kendi ürünlerini özel sektöre sattığını, iyi ürün üretmiş üreticilerin ürünlerinin paketlenmeyip ihraç edilmezken, sıkmaya gönderildiğini öne sürdü. “Kötü ürün üreten yandaşların ürünleri daha yüksek fiyatlardan alınıyor ve hemen ardından paketleme tesisi kapatılıyor.” diyen Gulamkadir, ürünlerin hangi fiyatlardan ve kimlerden alındığının şeffaf bir şekilde açıklanması gerektiğini söyleyerek, iyi ürünlerin sıkmaya gönderildiğini, kötü ürün üreten yandaşların ürünlerinin yüksek fiyatlardan alındığını vurguladı.

“AMAÇ CYPFRUVEX'İ ÖZELLEŞTİRMEK Mİ?”

Narenciyede öncü çevre ülkelerde, sel gibi felaketlerden ötürü ciddi rekolte düşüşleri yaşandığını da hatırlatan Gulamkadir, buna rağmen ülkede ürünlerin pahalıya satılması gerekirken daha ucuza alındığını ifade etti. Gulamkadir, çevre ülkelerde rekolte düşüşü nedeniyle ülkemizdeki fiyatın yükselmesi gerekirken tesisin kapatıldığını, bu politikanın “üreticiyi bitirme amacı taşıyan bilinçli bir girişim değil midir?” sorusunu yöneltti.

Gulamkadir ayrıca, hükümetin asıl amacının üreticinin üretim koşullarını zorlayarak Cypfruvex’i özelleştirmek olduğunu, bunun da aslında peşkeş çekme girişimi olabileceğini ileri sürdü.

"BU YIL İLK KEZ ANLAŞILAN FİRMA, ÜRETİCİYİ MAĞDUR ETTİ VE ÖDEMELERİ GERÇEKLEŞTİRMEDİ"

Gulamkadir, konsantre narenciye satışlarıyla ilgili belirsizliklere de dikkat çekerek, “Şimdiye kadar garanti ödeme yapan yurt dışı bağlantılı bir firmayla çalışılırken, bu yıl ilk kez Türkiye’den bir firmayla anlaşma yapıldı. Ancak bu firma da üreticiyi mağdur etti ve ödeme gerçekleştirmedi. Yıllardır garanti müşteri varken neden böyle bir değişikliğe gidildi?” dedi.

Özellikle greyfurt, limon ve mandora ürünleri için bugüne kadar tek kuruş ödeme yapılmadığını belirten Gulamkadir, Cypfruvex yönetimi, Tarım Bakanlığı ve hükümetin üreticilerin tüm bu sorunlarına yanıt vermek zorunda olduğunu vurguladı.

“HALKI İCRAATLARINI ANLATARAK KANDIRDIKLARINI ZANNEDİYORLAR”

Gulamkadir, Tarım Bakanı’nın geçtiğimiz günlerde hükümetin üç yıllık icraatlarını değerlendirdiği panele de atıfta bulunarak, bölgede yaşanan don olayından sonra narenciye ağaçlarının ciddi zarar gördüğünü ve bazı bölgelerde ağaçların neredeyse yarı yarıya kuruduğunu söyledi. Konuyla ilgili olarak Gulamkadir, “Üreticiye ödeme yapılmazken, ağaçlar kurumuşken, paketleme tesisi kapanmışken halkı icraatlarıyla kandırdıklarını zannediyorlar” dedi.

“GEÇEN YIL YAŞANAN 'KÖLE KAMPI' SKANDALI UNUTULMAMALI”

Son olarak geçtiğimiz yıl yaşanan “köle kampı” skandalını da hatırlatan Gulamkadir, sömürülen işçilerin hâlâ ülkelerine dönemediğini ve adada çalışmaya devam ettiklerini belirtti. Bu işçilerin nerede ve hangi sektörde çalıştıklarının açıklanması gerektiğini vurgulayan Gulamkadir, benzer bir sömürünün tekrar yaşanmaması için hükümeti şeffaflığa çağırdı.