Hakan Şonya: Mülkiyet sorununu çözecek para yok

Akdeniz Karpaz Üniversitesi (AKÜN) Hukuk Fakültesi Koordinatörü, Akademisyen Hakan Şonya, Kıbrıs Postası TV’de yayınlanan ve Ulaş Barış’ın hazırlayıp sunduğu ‘Gündem’ isimli programa konuk oldu.

Akademisyen Şonya, mülkiyet konusunda yaşanan tutuklamaları değerlendirdi. Kıbrıs sorununun çözülmesinin önündeki en büyük engelin mülkiyet sorunu olduğuna dikkat çeken Şonya, “Bu sorunun çözümü çok da basit. İlla bir anlaşma olsun diye değil, kafamız rahat olması için de bu sorun çözülmeli” dedi.

“ORTAYA ÇOK GEREKSİZ İDDİALAR ATILMAYA BAŞLADI”

Adaletin gecikmemesi için efektif çalışılması gerektiğini söyleyen Şonya, “20-25 bin kişiyi kaldıracak mahkeme de cezaevi de yok. Bu iş çok su kaldırır. Ortaya çok gereksiz iddialar atılmaya başladı” ifadelerini kullandı.

Şonya, Demokrat Parti (DP) Milletvekili Serhat Akıpınar’ın kara geçiş kapılarının kapatılması yönündeki açıklamalarını da eleştirdi. “Olayın ciddiyeti ve vahameti kavranmalı, buna yönelik hamleler yapılmalı” diyen Şonya, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) da efektif bir şekilde çalıştırılması gerektiğini belirtti.  

“MÜLKİYET SORUNUNU ÇÖZECEK PARA YOK”

Mülkiyet sorunu çözecek paranın mevcut olmadığını da kaydeden Şonya, “Başka şekilde, ivedilikle çözülmeli” diye konuştu. Takas ve iade konusuna da değinen Şonya, “Bu sorumluluğun tamamını TMK’ya yüklemek yanlış olur” diye konuştu.

Şonya, Türk kontrolü altındaki mallarına geri dönmek isteyen Rumların oranının yüzde 5-6 civarında olduğunu aktardı. “Rumların, ‘mallarımızı istiyoruz’ tarzı söylemleri suyu bulandırmaktan başka bir şey değildir” diyen Şonya, bu mantıkla olası bir çözümün ‘girift hale’ geldiğini söyledi.

“İADE HUSUSUNUN ÜZERİNDE ONARIM UNSURU OLARAK DURULMAMALI”

Taşınmazların iade edilmesi hususu üzerinde asli onarım unsuru olarak durulmaması gerektiğine işaret eden Şonya, konuya ilişkin açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

“465 bin dönüm Türk malı, 1 buçuk milyon civarı da Türk malı var. Rumların mallarının yarısı Annan Planı tahtında iade edilecekti. Dolayısıyla Kıbrıs Türk devletinin yükü azalacaktı. Taşın Mal Komisyonu genişletilsin ve bir veri tabanı oluşturulsun. Mal takası da kişilerin inisiyatifine bırakılmamalı. Guterres belgesindeki mülkiyetle ilgili kısım bize done vermesi gerekiyor.

“RUM TARAFI KAĞIT ÜZERİNDE YASAL VE SON DERECE GÜZEL ÇALIŞAN BİR MEKANİZMA KURDU”

Şonya, Rumların son denemde taşınmazlarla ilgili attıkları adımları uluslararası hukuk tahtına uydurduğunu ifade ederek, “Rum tarafı kağıt üzerinde yasal ve son derece güzel çalışan bir mekanizma kurdu. Biz ise karşılık olarak uluslararası hukuk literatüründe olmayan kavramları tükettik” açıklamasında bulundu.

KKTC’nin taşınmazlarla ilgili Kıbrıs Cumhuriyeti’nde dava açabileceğini söyleyen Şonya, bunun uzun bir prosedür olduğunu fakat devam ettirilmesi gereken bir süreç olduğunu da sözlerine ekledi.