Araştırmacı Mete Hatay: Kapsamlı çözüm ideali, gerçekleri örtmemeli

Araştırmacı yazar Mete Hatay, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, Kıbrıs sorununda "kapsamlı çözüm" idealinin önemine dikkat çekerken, çözüm sürecinin yürütülme biçiminin çok daha belirleyici olduğunu vurguladı. Hatay, “Yanlış yöntemle yürütülen bir barış süreci, adaletin ertelenmesi değil, iptali olur” ifadeleriyle sürece dair eleştirilerini dile getirdi.

Hatay paylaşımında, mülkiyet, demografi ve çevresel değişimlerin geri döndürülemez etkilerine dikkat çekerek, bu konuların kapsamlı çözüm süreci beklenmeden ele alınması gerektiğini savundu. Kıbrıs’ta yaşanan inşaat patlamaları, mal rejimi değişiklikleri ve toplumsal dönüşüm süreçlerini somut örneklerle değerlendiren Hatay, mevcut gidişatın barış masasının altındaki sosyal ve fiziksel zemini aşındırdığı uyarısında bulundu.

Hatay, demografik dönüşümün sadece göçle açıklanamayacağını, bunun toprağın anlamını, aidiyeti ve yurttaşlığı yeniden tanımlayan bir süreç olduğunu kaydetti. “Bir gün gelir, mülkiyetin hakkını teslim etsen bile, o hakkı talep edecek kişi artık orada olmayabilir” diyen Hatay, çözüm zemininin sadece bina ya da tapu değil, insan ve bağlardan oluştuğunu vurguladı.

Ekolojik yıkıma da dikkat çeken Hatay, “Barış için masa gerekir ama toprak da gerekir, bağ da gerekir, hafıza da gerekir” ifadelerini kullandı. Kamu yatırımlarının “ötekinin malı” üzerine inşa edilmesini ise “politik bekleme odası” olarak nitelendirdi.

Hatay, son dönemde açılan davaların da gösterdiği gibi artık bazı sorunların “kapsamlı paket” içinde ötelenemeyeceğini belirtti. Demografik dönüşüm, mülkiyetin dönüşümü ve çevresel tahribat gibi meselelerin ertelenemez olduğunu söyleyen Hatay, “Kapsamlı çözüm ideali, bu gerçeklerin üstünü örtmek için değil, bu gerçeklerle yüzleşmek için var olmalı” dedi.

Hatay, çözüm sürecine dair sözlerini, “Belki bütün bu gelişmeleri görmezden gelebiliriz ama zamanı geldiğinde şimdi ödememiz gereken bedeli çocuklarımızın sırtına yüklemektir bu. Hatırlatmak boynumun borcu olsun” diyerek tamamladı.