İÇ HABERLER
okuma süresi: 7 dak.

AİHM’den TMK’ya onay: Vakıflar İdaresi kararı “hukuki ve siyasi kazanım” olarak değerlendirdi

AİHM’den TMK’ya onay: Vakıflar İdaresi kararı “hukuki ve siyasi kazanım” olarak değerlendirdi

AİHM’in Mediterranean Tours Limited kararını değerlendiren Kıbrıs Vakıflar İdaresi, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkinliğinin bir kez daha teyit edildiğini vurgulayarak, kararın KKTC açısından hukuki ve siyasi bir kazanım olduğunu duyurdu.

Yayın Tarihi: 11/06/25 14:58
okuma süresi: 7 dak.
AİHM’den TMK’ya onay: Vakıflar İdaresi kararı “hukuki ve siyasi kazanım” olarak değerlendirdi
A- A A+

Kıbrıs Vakıflar İdaresi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Mediterranean Tours Limited v. Türkiye davasına ilişkin kararının, Kıbrıs’taki mülkiyet sorunlarına dair kritik bir dönüm noktası olduğunu belirtti. Kurum, kararı hem hukuki hem siyasi açıdan önemli bir gelişme olarak değerlendirdi.

AİHM kararında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) etkin bir iç hukuk yolu olduğunu bir kez daha teyit etti. Bu durumun Türkiye ve KKTC’nin uzun süredir savunduğu pozisyonu desteklediğine dikkat çeken Kıbrıs Vakıflar İdaresi, TMK’nın mal iadesi, tazminat ve takas gibi alternatif yollarla mülkiyet sorunlarına çözüm sunduğunu vurguladı.

Açıklamada, AİHM’in TMK’nın tarafsızlığına ve adil yargılama ilkelerine aykırı davranmadığını ortaya koyduğu ve bu durumun Rum tarafının eleştirilerine yanıt niteliği taşıdığı belirtildi. Mahkemenin başvurucunun yaşadığı gecikmeyi usuli ihlal olarak değerlendirmesine rağmen, bunun yapısal değil, uygulamaya dair düzensizliklerden kaynaklandığı ifade edildi.

Kararın, KKTC hukuk sistemine uluslararası meşruiyet kazandıran nadir kararlardan biri olduğunun altı çizildi. TMK’nın uluslararası hukuka uygunluğunun teyit edilmesinin, Kıbrıs müzakerelerinde Türkiye ve KKTC’nin elini güçlendirdiği ve Rum tarafının doğrudan AİHM’e başvuru stratejisini zayıflattığı ifade edildi.

“KAPALI MARAŞ VAKIF MALIDIR” VURGUSU

Vakıflar İdaresi, açıklamasında Kapalı Maraş’ın tarihi ve kültürel mülklerinin korunması ve yönetimi konusunda merkezi bir rol oynadıklarını hatırlattı. Davanın ön değerlendirmesinde, söz konusu mülkün Abdullah Paşa Vakfı’na ait olduğunun görüldüğü belirtildi. İdare, 2000'li yıllarda Gazimağusa Sulh Mahkemesi'ne başvurarak bazı mülklerin vakıf adına tescilini talep ettiğini ve Abdullah Paşa'nın 1761'de kurduğu vakfın belgelerinin Türk arşivlerinde bulunduğunu ifade etti.

Açıklamada, Kapalı Maraş’ın yeniden inşası ve yönetiminin KKTC’nin uluslararası meşruiyetine katkı sağlayacağı ve bölgedeki barış sürecine olumlu etki yapacağına dikkat çekildi. Mülkiyet sorunlarının TMK aracılığıyla çözülebileceği ve AİHM’in kararı doğrultusunda bu mekanizmanın artık daha güçlü bir uluslararası zemine oturduğu belirtildi.

“TMK’NIN KABULÜ YENİ BİR DENGE YARATABİLİR”

Kıbrıs Vakıflar İdaresi, AİHM kararını hem hukuki hem siyasi bir kazanım olarak değerlendirdiklerini belirterek, TMK’nın Avrupa hukuk düzeni tarafından kabul edilmesinin Kapalı Maraş da dahil olmak üzere Kıbrıs meselesinde yeni bir denge yaratabileceğini ifade etti.

Vakıflar İdaresi'nden yapılan tam açıklama şöyle:

"Kıbrıs Vakıflar İdaresi olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından verilen Mediterranean Tours Limited v. Türkiye davasındaki kararın önemini kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Bu karar, Kıbrıs’taki mülkiyet sorunlarına dair kritik bir dönüm noktası niteliğinde olup, hem hukuki hem de siyasi açıdan büyük bir öneme sahiptir.

AİHM, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) etkin bir iç hukuk yolu olduğunu bir kez daha teyit etmiştir. Bu durum, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) uzun süredir savunduğu pozisyonu hukuki olarak desteklemekte ve KKTC’de mülkiyet sorunları için TMK’nın tek yetkili mecra olduğunu açıkça göstermektedir. TMK’nın yalnızca mal iadesi değil, tazminat ve takas gibi alternatif çözüm yollarını da meşru sayması, mülkiyet çözüm sürecinde esneklik tanımakta ve bu bağlamda önemli bir kazanım sağlamaktadır.

AİHM, TMK’nın tarafsızlığına ve adil yargılama ilkelerine aykırı davranmadığını vurgulamış, bu da Rum tarafının Yüksek İdare Mahkemesi yargıçlarının tarafsızlığı konusundaki eleştirilerine net bir yanıt oluşturmuştur. Mahkeme, TMK’nın işleyişinin adil bir yargı sürecine zemin hazırladığını ortaya koymuştur. Bununla birlikte, başvurucunun yaşadığı gecikme nedeniyle usulen bir ihlal tespiti yapılmıştır. Bu ihlal, yapısal bir sorun değil, uygulamaya yönelik düzensizlikler olarak değerlendirilmelidir. Mahkeme, TMK’nın daha hızlı işlem yapması ve süreye riayet etmesi gerektiğini belirtmiştir.

AİHM’in bu kararı, KKTC’nin hukuki sistemine uluslararası meşruiyet kazandıran nadir bir karar olma özelliği taşımaktadır. TMK’nın uluslararası hukuka uygunluğunun teyit edilmesi, Kıbrıs müzakereleri bağlamında Türkiye ve KKTC’nin elini güçlendirmekte, Rum tarafının TMK’yı yok sayarak doğrudan AİHM’e başvurma stratejisini zayıflatmaktadır. Bu karar, KKTC vatandaşlarının mülkiyet rejimi çerçevesinde hareket ederken uluslararası hukukla uyumlu davrandığını göstermektedir.

Kapalı Maraş, Kıbrıs Vakıflar İdaresi için son derece kritik bir öneme sahiptir. Kıbrıs Vakıflar İdaresi, Kapalı Maraş bölgesindeki tarihi ve kültürel mülklerin korunması ve yönetimi konusunda merkezi bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda, davanın ön değerlendirmesi, söz konusu mülkün Abdullah Paşa Vakfı adına kayıtlı olduğunu göstermiştir. 2000'li yıllarda, Vakıf İdaresi ve Diyanet İşleri Dairesi, Gazimağusa bölgesinde bulunan bir dizi mülkün sahibi olarak bir dini vakfı ilan etmesi için Gazimağusa Sulh Mahkemesi'ne başvurmuştur. Bu vakfın, 1761 yılında ölen Abdullah Paşa tarafından kurulduğu belirtilmiştir. Abdullah Paşa, 1748'de gerçekleştirilen resmi işlemlerle birlikte, o bölgedeki bazı arazilere katkı sağlayarak bir mülhak vakıf (miras yoluyla yönetilen dini vakıf) kurmuştur; belgeler hala Türk arşivlerinde mevcuttur.

Kapalı Maraş’ın yeniden inşası ve yönetimi, KKTC’nin uluslararası alandaki meşruiyetini pekiştirecek ve bölgedeki barış sürecine katkıda bulunacaktır. AİHM’in kararına dayanarak yapılan çağrılar, Rum tarafının tutumunun uluslararası hukukla bağdaşmadığını vurgulamakta ve diplomatik bir mesaj taşımaktadır. Kapalı Maraş’ın mülk sorunları, TMK aracılığıyla çözülebileceği için bu bölgedeki mülkiyet talepleri de TMK’nın etkinliği ile doğrudan ilişkilidir. Kıbrıs Vakıflar İdaresi olarak, AİHM’in bu kararını KKTC için hem hukuki hem de siyasi bir kazanım olarak görmekteyiz. TMK’nın varlığı ve işleyişinin Avrupa hukuk düzeni tarafından kabul edilmesi, Kapalı Maraş dahil olmak üzere Kıbrıs meselesinde yeni bir denge yaratma potansiyeline sahiptir."

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.